Çizgi Romanın Adı:
Yayınlandığı Tarih: 27.07.2016
İçerdiği Sayı: Hal Jordan and the Green Lantern Corps #1
Yazar: Robert Venditti
Çizer: Rafa Sandoval
Yayıncı: DC Comics[/update]
Öncelikle çizgi romanı incelemeye geçmeden önce kısa bir bilgi verelim. Sitemiz açıldığından beri her hafta aksatmadan "Haftalık Çizgi Roman İncelemeleri" köşemizde, o haftanın çıkan önemli çizgi romanlarını inceledik. Geçtiğimiz hafta, toplamda 99 çizgi romanı incelediğimizi duyurmuştuk. 100. çizgi romanımızla birlikte yeni bir formata geçme kararı aldık. Bundan sonra bütün sayıları tek bir yazı içinde vermek yerine, hepsini bağımsız bir şekilde, daha hızlı bir şekilde yayınlayacağız. Bu sayede en azından bireysel takip ettiğiniz bir seri için, diğer hikayelerden spoiler yeme ihtimaliniz olmayacak. Tabii, tek bir yazı içinde okumak isteyenleri de unutmuyoruz. Her hafta yeni çizgi roman günü, çarşamba günü, önceki hafta yayınladığımız bütün çizgi romanları yine eski haliyle tek bir yazıda toplayacağız, böylece yeni sayılara bakmadan öncekileri kontrol etme fırsatınız da olacak. Ve her zamanki gibi, bu incelemelerde de eskisi gibi, sayının hikayesini Spoiler Bölgesi kısmında anlatacağız. Haftanın en yüksek puan alan sayısıysa, "Haftanın çizgi romanı" ünvanıyla vitrinde yer alacak. Öyleyse sayımıza geçelim. [Bu uyarı kısmını sadece bu haftanın çizgi romanlarında göreceksiniz.]
Şu an Rebirth döneminin yayında olan iki tane Green Lantern dergisi var. Green Lanterns ve bu dergi. Green Lanterns Dünya'daki iki fener Jessica Cruz ve Simon Baz'a odaklanırken, bu seri geriye kalan hepsine, Hal Jordan'ın önderliğinde odaklanıyor. Green Lanterns'ın ilk sayısının incelemesinden sonra seriye devam etmeyeceğimi söylemiştim, bu yüzden elimizde bir tane Green Lantern dergisi kalıyor. Geçtiğimiz sayılarda, daha doğrusu Edge of Oblivion ve Rebirth sayısında, Yeşil Fener birliğinin, bir evrende kısılıp kaldığını son sayıda da oradan kurtulduklarını görmüştük ancak akıbetlerinin ne olduğunu okuyamamıştık. Rebirth sayısında da Hal Jordan'ın, sonunda isyankar fener ismini bırakıp eldiveniyle, çağlar sonra ilk defa yeni bir yeşil yüzük döverek onu kullandığını görmüştük. Bunun yanı sıra, artık yaşlanmış olan Sinestro'nun, evrende bir şeylerin yanlış olduğunu ve Parallax'a giderek evrende geriye kalan her şeyi istediğini görmüştük. Bu sayıda ise kelimenin tam anlamıyla Sinestro'nun kudretine şahit olduk.
Görüş
Öncelikle, Soranik ne ara Sarı fenerlerin başına geçti yahu, ben o kadar mı kaçırdım her şeyi? Venditti ya da Johns'un döneminde böyle değildi durum ancak şaşırdım. Sinestro'nun, evrene demir yumruğuyla hükmetmeye niyetlenmesi ve bunun için Parallax'ı tüketmesi etkileyici bir sahneydi ama neden gençleştirdiler onu anlamadım. Üzdü daha doğrusu. Bu kahramanların yavaş yavaş isimlerini, ünvanlarını gençlere devretmeleri lazım. Açıkçası Soranik'in lider olduğu bir Sinestro birliği ziyadesiyle hoşuma giden bir konsept olurdu. Sayıyla ilgili tek sıkıntım bu: Sinestro'nun yeniden gençleştirilip lider yapılması. Bunun dışında, çok iyi bir ortam kurulmaya başlandı. Sarı fenerler resmen güçlerinin zirvesinde, evrenin merkezine konuşlanmışlar ve korkunç derecede tutkulular. Öte yandan Yeşil Fenerler, evrene daha yeni geldiler, yorgunlar, bitkinler ve bir faciayı daha kaldırabilecek güçleri yok. Üstelik evrenlerini şimdi en büyük düşmanları kontrol ediyor. Önümüzdeki sayılar için gerçekten çok sağlam bir zemin oturtuluyor. Büyük keyif alarak okudum sayıyı. Green Lantern dediğiniz adam galaksiler arası dolaşır, evrensel düşmanlarla kapışır. Hal'i sonunda dünyadan çekip çıkarmalarına o kadar mutluyum ki anlatamam. Diğer birlik üyeleri de öyle. Tek üzüntüm, Soranik'in karşı tarafa geçmesi. Soranik, yavrum baban seni affetti, eve dön! Galaktik maceraları seviyorsanız, işte size kaçırmamanız gereken bir seri!
8.0
Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?
Yorum Gönder