İnceleme: Action Comics #960


[update title="Künye" icon="info-circle"] Action Comics
Çizgi Romanın Adı: 
Yayınlandığı Tarih: 27.07.2016
İçerdiği Sayı: Action Comics #960
Yazar: Dan Jurgens
Çizer: Tyler Kirkman
Yayıncı: DC Comics[/update]
Öncelikle çizgi romanı incelemeye geçmeden önce kısa bir bilgi verelim. Sitemiz açıldığından beri her hafta aksatmadan "Haftalık Çizgi Roman İncelemeleri" köşemizde, o haftanın çıkan önemli çizgi romanlarını inceledik. Geçtiğimiz hafta, toplamda 99 çizgi romanı incelediğimizi duyurmuştuk. 100. çizgi romanımızla birlikte yeni bir formata geçme kararı aldık. Bundan sonra bütün sayıları tek bir yazı içinde vermek yerine, hepsini bağımsız bir şekilde, daha hızlı bir şekilde yayınlayacağız. Bu sayede en azından bireysel takip ettiğiniz bir seri için, diğer hikayelerden spoiler yeme ihtimaliniz olmayacak. Tabii, tek bir yazı içinde okumak isteyenleri de unutmuyoruz. Her hafta yeni çizgi roman günü, çarşamba günü, önceki hafta yayınladığımız bütün çizgi romanları yine eski haliyle tek bir yazıda toplayacağız, böylece yeni sayılara bakmadan öncekileri kontrol etme fırsatınız da olacak. Ve her zamanki gibi, bu incelemelerde de eskisi gibi, sayının hikayesini Spoiler Bölgesi kısmında anlatacağız. Haftanın en yüksek puan alan sayısıysa, "Haftanın çizgi romanı" ünvanıyla vitrinde yer alacak. Öyleyse sayımıza geçelim. [Bu uyarı kısmını sadece bu haftanın çizgi romanlarında göreceksiniz.]

Action Comics serisinde 4. sayıya geldik. Şu an için Detective Comics ile birlikte en ilerlemiş dergi Action Comics. Daha çok Superman'in aksiyon dolu maceralarına odaklanmayı seçmişti. Şu ana kadar da gayet iyi bir iş çıkardı. Geçtiğimiz sayılarda, Doomsday, şehrin ortasına düşmüştü. Onu durdurmak isteyen Superman, bir de artık yeni Superman olduğunu iddia eden Lex Luthor'la karşılaşmış, ama onun niyetinin temiz olduğunu anlayınca da canavara yönelmişti. Tüm bunların yanı sıra, herkesin öldüğünü düşündüğü Clark Kent olay yerinde bitmişti ama kendisinin Superman olmadığını, başından geçenlerin uzun hikaye olduğunu söylüyordu. Sonunda Doomsday'in, bir gaz borusunu patlatmasından sonra bütün herkes geriye savrulurken, canavar ile ortalıkta dolanan Clark Kent baş başa kalmışlardı. Bu sayıda da Wonder Woman'ın konukluğunda Doomsday ile savaşmaya devam ediyoruz.


[error title="Spoiler Bölgesi" icon="exclamation-circle"] İnsan Clark Doomsday ile karşı karşıya kaldığında ortaya çıkan Wonder Woman, Clark'ı alarak güvenli bir yere götürüyor. Nasıl ölümden döndün sorusunun cevabını alamadan da tekrar savaşa dönüyor. Ancak Clark'ın kolunun kırılmış olması, onun Superman olmadığını gösteren şeylerden birisi olarak görülüyor. Diana ve Superman, Doomsday'e karşı epik bir savaş verirken, çok uzaklarda Jon ve Lois, televizyondan olanları izliyorlar. Doomsday yıkılınca Jon sevinçten o kadar çok bağırıyor ki camlar kırılıyor. Aynı zamanda Doomsday de bir kriptonlunun daha farkına varıyor ve oraya yöneliyor. Lois, Doomsday'in ortadan kaybolduğunu görünce, kendilerine geldiğini anlayarak oğlunu da arabaya alıp kaçmaya başlıyor. Şehirde de aynı sonuca varan Clark, yanına Diana'yı da alıp giderken şehri korumayı Lex'e bırakıyor. Sonunda ailesini yakalayan Superman, onları hemen güvenli bir yere döndürdükten sonra tepede birbirleriyle savaşan Diana ile Doomsday'i görüyor ve olay mahalline giderken de sayıyı bitiriyoruz.[/error]

Görüş


Sonunda mekan değişikliği! 4 sayıdır şehrin içinde savaşıyoruz. Sonunda mekanın değişecek olmasına çok sevindim. Darkseid War incelemelerinde de bütün serinin tek bir meydanda geçmesinin bir noktadan sonra aynı şeyleri okuyormuş hissine kapılmanıza neden olduğunu söylemiştim. Burada da durum aynısı. Eğer bir sayı daha şehirde kavga devam edecek olsaydı, bıkabilirdik ancak ekip tam tadında kesti orayı. Öte yandan savaş gerçekten epikti. Wonder Woman'ın olaya dahil olması resmen sayının lezzetini bir kaç kat arttırdı. Tabii, bunda Batman v Superman'de Doomsday'e karşı Diana ile Clark'ın mücadelelerine doyamamış olmamızın da etkisi var. Zaten, sonuçta yeni okur çekmek için de basılan bir macera bu. Bu yüzden Doomsday'i kullanıp filmdeki karakterleri dahil etmek akıllıca olurdu. Superman'in aile hayatınınsa hiç vıcık vıcık olmadan, çok güzel bir şekilde olaya dahil edilmesi daha da güzeldi. İşte biz zaten bunu istiyorduk lanet DC! Şöyle bir durum var, eğer söz konusu süper kahramanın sevgilisiyse, hiçbir zaman yeteri kadar sempatiyi alamayabiliyor ve hatta ilişki hayatı hikayeye katıldığında yer yer sıkıcı da olabiliyor. Ama söz konusu aile ise, hele bir de çocuk varsa, aile ilişkilerini görmek her zaman taptaze bir bakış açısı gibi geliyor. Zamanında Wally West'in çocuklarını gördüğümüzde de durum böyleydi, Batman'in oğlu Damian ortaya çıktığında da bu böyleydi, hepsi çoluk çocuk sahibi JSA ekibinin hikayelerinde de bu böyleydi. Sanırım biraz fazla domestik bir türüz. Kısacası, Action Comics, enfes şekilde devam ediyor, Superman şu ana kadar yüzümüzü kara çıkarmadı, böyle devam et koca mavi! 
8.0
HARİKA

Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget