İnceleme: Batman #12


[update title="Künye" icon="info-circle"]Yayınlandığı Tarih: 7.12.2016
İçerdiği Sayı: Batman #12
Hikaye: I am Suicide Part Four
Yazar: Tom King
Çizer: Mikel Janin
Yayıncı: DC Comics[/update]
Geçtiğimiz sayılarda Batman, Bane'in elinde bulunan Psycho-Pirate'ı kaçırmak için Santa Prisca'ya girmişti. Bunun için yanına ufak bir ekip almıştı. Ancak son sayıda Batman'in planı, Catwoman tarafından açığa çıkarılmış, Bronze Tiger yakalanmış, Jewlee ve Punch Catwoman tarafından öldürülmüş, Batman yıkılmıştı. Catwoman'da kendisini kaçırması karşılığında Bane'e, Batman'i kırmayı vaat etmişti.


[error title="Spoiler Bölgesi" icon="exclamation-circle"] Batman, Psycho-Pirate'ın, Bane'in taht odasında olduğunu bizzat Bane'den öğreniyor. Bane "gel de al o zaman" deyince Bruce da gidiyor. Yol boyunca karşısına çıkan Bane'in ordusunu tek tek yıkıyor ve sonunda taht odasında Bane, Catwoman ve Psycho-Pirate'ın karşısına çıktığında Bane, "Ee, sırada ne var Batman?" diyor. Sayı bitiyor. Sayı boyunca, önceki sayıda Selina'nın Bruce'a yazdığı mektuba Bruce'un karşılığını görüyoruz. Aslında ikisinin de aynı olduklarını, sürekli sonlarını aradıklarını, ölümü takip ettiklerini, bunun için de saçma sapan şeyler yaptıklarını söylüyor. Ölümün ucundan, acıdan alan tek şeyin de Selina'nın öpücüğü olduğunu söylüyor. Ayrıca Selina'nın kötü birisi olduğuna inanmadığını söyleyip, bunu kanıtlayacağını belirtiyor. [/error]


Görüş


Selina'nın neden Blackgate'de değil de Arkham'da olduğunu öğrendik. Hapishanede çok şiddetli olaylar çıkarıyormuş, bu yüzden aktarma yapmışlar. Bunun dışında, Batman'in oldukça intihara meyilli olduğunu öğrendik. Bu çok yeni bir konsept. Daha önceden Alfred'in şakayla karışık bir biçimde, Batman'in yaptığı tuhaf şeylere "kendinizi öldürmenin daha kolay yolları var efendim" dediğini biliyoruz ama bu sayıda Bruce'un tarif ettiği ölüm oldukça karanlık ve Batman, ölümün ucunda hissettiğini söylüyor sürekli. Dediğim gibi, bu yeni bir konsept ve açıkçası düzgün bir şekilde üzerine gidilmezse patlayacağını düşünüyorum. Yine de Vision serisindeki karanlığı hissetmedim desem yalan olur. Aynı dozda bir devamlılık beklemekteyim. Ancak gerçekten de Bruce'un hala anne babasının ölümünden dolayı karanlığa batması sıktı artık. Sonrasında birçok kişiyi yetiştirdi, Jason'ı kaybetti ve şimdi de Tim'i kaybetti, yine de "ailemi kaybettim, ama onlara iyi birisi olacağıma dair söz verdim, yine de karanlığım ve intihara meyilliyim" demesi, artık bana pek Batman okuyormuşum gibi hissettirmiyor.

Bruce'un Bane'e ulaşmak için herkesi yıkıp geçmesi her karede daha da epik olsa da bir oda dolusu, sürekli ateş eden orduyu tek başına yıkması, Batman standartlarında bile gerçekten saçma. En azından Arkham oyunlarındaki gibi, sayının başında telafuz ettiği gargoyleların üzerinde gizemli bir şekilde gitmesini beklerdim. Bu adam dünyanın en büyük dedektifi. Sorunlarını birilerini yumruklayarak çözmesini gerçekten hiç sevmiyorum. Üstelik King bunu mektuba da eklemiş, "suç olmasını beklerim, olunca da gider yumruklarım" diye. Hayır, suç olmadan önce tedbirini alırsın, suç olduğu zaman stratejini yaparsın, sonunda da minimum hamleyle rakibini indirmeye çalışırsın. Her ne kadar King'in Batman'ini Snyder'ın Batman'inden daha çok sevsem de Morrison'un, çay içtiği adam göz kırptığı anda bardakları değiştirecek kadar paranoyak ve hesaplı Batman'ini hala özlüyorum.

Bunların yanı sıra, I am Suicide öyküsünün verdiği sözü tutmaması beni üzüyor. Serinin başında, Batman'in, Bane'e saldırmak için kendisine has bir Suicide Squad kuracağını söylemişlerdi. Harika konsept. Sonra bu ekibe Ventriloquist, Bronze Tiger, Punch, Jewlee ve Catwoman'ı aldı. Güzel karakterler. Ama bunların hiçbirini neredeyse kullanmadı bile. Hala tam olarak bu ekibi getirerek neyi planladığını bilmiyoruz. Catwoman'ın, Punch ve Jewlee'yi öldürüp Bane'in yanına geçmesi bir plan olabilir ama çok zorlama bir plan. Ventriloquist hala kanalizasyonda bir yerlerde. Bronze Tiger niye geldi bilmiyoruz. Ve açıkçası çok fazla bir şey olacağını da sanmıyorum. Catwoman'ın 237 kişiyi öldürmesi gibi bir durum var. Bunun retconlanmadan bırakılacağını pek sanmıyorum. Yani, I am Suicide 15. sayıda bitecek ama bunun son iki sayısını Catwoman'ın içine düştüğü durumu düzeltmeye çalışmakla geçireceğimizi düşünüyorum, dolayısıyla 13. sayıda da Bane meselesi büyük ihtimalle kapanacak.

Mikel Janin resmen parlıyor. Bu sayıda övgüyü katıksız bir şekilde hak eden birisi varsa o da kendisi.  Janin'i Batman dergisinde daha uzun zamanlar izleriz umarım.

Genel olarak Batman #12 pek bir şey vaat etmeyen, zaten yeterince altyapısı, geçmişi, karanlığı olan Batman'i daha da karanlığa zorlayan bir sayı. Hikayenin doğrultusu biraz şaşmış durumda. Sayıyı toplayan tek şeyse Mikel Janin'in enfes çizimleri.
6.0
VASAT

Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget