[update title="Künye" icon="info-circle"]Yayınlandığı Tarih: 28.09.2016
İçerdiği Sayı: Action Comics #964
Hikaye: Superman Meets Clark Kent Part 2
Yazar: Dan Jurgens
Çizer: Patrick Zircher
Yayıncı: DC Comics[/update]
Rebirth başladı başlayalı olayların bitmediği, karmaşanın hakim olduğu iki Superman ve İki Clark'lı dergimiz Action Comics'te Superman Meets Clark Kent hikayesinin ikinci ve son sayısındayız. İki Superman olması çok fazla kafa karışıklığına sebep olmuyor çünkü Lex Apokolips teknolojisiyle kendine Superman gücü veren bir kostüm yaptı ama iki Clark'ın olması kafalarda birçok soru işareti oluşturuyor. Önceki sayıda Clark ortadaki bu karmaşıklığı çözebilmek için Geneticron'u basmıştı ve Geneticron'un güvenlikleri tarafından tam öldürülecekken son anda Superman tarafından kurtarılıyordu. Superman'de ona konuşmaları gerektiğini söylüyordu ve sayı bitiyordu.İçerdiği Sayı: Action Comics #964
Hikaye: Superman Meets Clark Kent Part 2
Yazar: Dan Jurgens
Çizer: Patrick Zircher
Yayıncı: DC Comics[/update]
[error title="Spoiler Bölgesi" icon="exclamation-circle"]Sayıya kutuplarda başlıyoruz. Superman, Clark'ı alıp Yalnızlık Kalesi'ne götürür. Superman oradaki yapay zekadan bir ifşa küresi diye bir şey ister. Yapay zeka parlak bir küre getirir. Clark başta karşı çıksa da küreye dokunmayı kabul eder. Bu sırada bir adam Genetricron'un duvarına bir alet yerleştirir. Clark'ın anılara Superman'le çok benzerdir ve Clark'ın ölen Superman'le ilgili söyledikleri doğrudur. Superman, Clark'a kendisinin duyabileceği frekansta ses yayınlayan bir saat verir. Yapay zeka gelir ve Geneticron'un ağına girdiği söyler. Doomsday'i onların tuttuğunu ve o yeşil kostümle Metropolis'e onların saldıklarını gösterir. Metropolis'e uçarlar ama Geneticron binası ortadan kaybolmuştur. Superman eve gider Lois ve Jon'a ormana çıkan bir yer altı tüneli yaptığını gösterir. Clark da yazısında Superman'e sahip oldukları için şanslı olduğunu söyler. En son da bir adam bir odaya girer ve odanın içinde üstünde "S" sembolü olan Apokalips'i görürüz.[/error]
Görüş
Superman ve Clark'ın arasındaki diyaloglar çok iyi yazılmış. Clark'ın Superman'e olan yaklaşımındaki değişim, yazısındaki Superman'den bahsetme şekli Superman'i yeni evrenine alışma evresinde bir adım daha ileri götürdü. Bundan sonra da yavaş yavaş bu farklı Superman olayını bırakıp onu bu dünyanın Superman'i olarak görmeye de başlarız diye tahmin ediyorum. Bir de Geneticron boyutu var sayının. Koskoca bina ortadan kayboldu. Mr. Oz'u pek göremiyoruz ama arkadan gizli gizli bir şeyler karıştırdığı kesin.
Superman'in Clark'a saat vermesi size tanıdık geldi mi? Superman aynı özellikleri taşıyan bir saati Jimmy Olsen'a vermişti. Bu sayede Jimmy başı belada olduğunda veya Superman'i gerektiren bir durum ortaya çıktığında onu çağırabiliyordu. Hoş bir gönderme olmuş.
Sondaki "S" sembollü Apokolips tahtına gelirsek, bunun için ortaya atabileceğimiz en mantıklı teori olayan Lex'le alakalı olması. Darkseid War'da Apokalips tahtına oturan Lex şimdi de ortalıkta ben de Superman'im diye fink atıyor. Lex Luthor bu, kim bilir neler karıştırıyordur bilemeyiz ama çok yakında seri oraya da gelecek.
Güzel bir sayı olduğunu düşünüyorum. Hem Superman-Clark ilişkileri güçlendi, hem Superman'in ailesine olan düşkünlüğü kısaca da olsa anlatıldı, hem de Geneticron'un bir şeyler karıştırdığı Superman tarafından da kesin olarak biliniyor. Dan Jurgens şimdilik geleceğe zemin hazırlıyor gibi. Büyük bir şeye doğru ilerlerken araya küçük küçük hikayeler ekliyor. Çizimlerse gayet başarılı. Zircher'ın en çok Clark'ı çizmesini seviyorum. Çok iyi yansıtıyor bu Superman olmayan Clark'ın tavırlarını. Önümüzdeki sayı Lois gezegene geri dönecekmiş. Bakalım Superman Lois'i görünce nasıl bir tepki verecek? Hem de Superwoman olarak...
8.0
Yorum Gönder