Çizgi Romanın Adı:
Yayınlandığı Tarih: 27.07.2016
İçerdiği Sayı: Captain America: Steve Rogers #3
Yazar: Nick Spencer
Çizer: Jesus Saiz
Yayıncı: Marvel [/update]
Öncelikle çizgi romanı incelemeye geçmeden önce kısa bir bilgi verelim. Sitemiz açıldığından beri her hafta aksatmadan "Haftalık Çizgi Roman İncelemeleri" köşemizde, o haftanın çıkan önemli çizgi romanlarını inceledik. Geçtiğimiz hafta, toplamda 99 çizgi romanı incelediğimizi duyurmuştuk. 100. çizgi romanımızla birlikte yeni bir formata geçme kararı aldık. Bundan sonra bütün sayıları tek bir yazı içinde vermek yerine, hepsini bağımsız bir şekilde, daha hızlı bir şekilde yayınlayacağız. Bu sayede en azından bireysel takip ettiğiniz bir seri için, diğer hikayelerden spoiler yeme ihtimaliniz olmayacak. Tabii, tek bir yazı içinde okumak isteyenleri de unutmuyoruz. Her hafta yeni çizgi roman günü, çarşamba günü, önceki hafta yayınladığımız bütün çizgi romanları yine eski haliyle tek bir yazıda toplayacağız, böylece yeni sayılara bakmadan öncekileri kontrol etme fırsatınız da olacak. Ve her zamanki gibi, bu incelemelerde de eskisi gibi, sayının hikayesini Spoiler Bölgesi kısmında anlatacağız. Haftanın en yüksek puan alan sayısıysa, "Haftanın çizgi romanı" ünvanıyla vitrinde yer alacak. Öyleyse sayımıza geçelim. [Bu uyarı kısmını sadece bu haftanın çizgi romanlarında göreceksiniz.]
Geldik son ayların en tartışmalı çizgi romanına. Steve Rogers, bir Hydra ajanı olduğunu itiraf etmişti, biz de şoklardan şok beğenmiştik. Ancak geçtiğimiz 2. sayıda olayları biraz daha açıklamışlardı. İlk sayının değerlendirmesinde, Steve'in bir kozmik küp tarafından gençleştirildiğini, Hydra meselesinin de bununla alakalı olabileceğini söylemiştim, geçen sayıda öğrendik ki Red Skull, SHIELD'ın elinde bulunan bilinç sahibi kozmik küp Kobik'i kullanarak Steve'in bütün hafızasını yeniden değiştirmiş, onun kendisini küçüklüğünden beri Hydra için çalışan bir ajan olduğunu düşündürtmüştü. Öte yandan Baron Zemo ile Red Skull arasında bir gerilim olduğunu hissetmiştik. Özellikle Skull, Zemo'yu büyük bir şekilde küçümserken, Zemo, Skull'ı alaşağı edebilmeyi planlıyordu. Ayrıca Steve'i etkileyen kozmik küp Kobik ile Zemo'nun da yakından bir tanışıklığı olduğunu unutmayalım. 3. sayıda ise ilk sayıyı bıraktığımız yerden devam ediyoruz ve Steve ile ilgili devasa bir gerçeği daha öğreniyoruz!
Görüş
Ve sonunda Steve'in, Hydra ajanı olması meselesi açığa çıkmış oldu. Özetle, Steve, Hydra ajanı değilmiş, Skull'ı, SHIELD içinde bir ajanı olduğuna inandırıp içten yıkmaya çalışmış. 3lü bir ajan anlayacağınız. Doktor Selvig de aynı durumdaymış. Yapılan Hydra flashbacklerinde gördüğümüz kadarıyla da Steve'in annesi belki Hydra toplantılarına gitmiş olabilir ama ömrü bu şekilde geçmemiş. Steve'in Hydra düşmanlığını da körükleyen şey bu olmuş olabilir. (Tabii Hydra'nın komple manyak bir kötü topluluğu olduğu gerçeğinin yanı sıra). Bir de ortada Zemo meselesi var. Zemo, Skull'ı indirip Hydra'nın başına geçmek istiyor. Steve, Zemo'yu bu amaç için kullanabilir. Muhtemelen tüm bu olaylar yine kozmik küple bağlantılı çıkacak. Kobik, Cap'in zihnini hiç yıkamadı büyük ihtimalle. Ve hatta Skull'a karşı Kobik'i doğrudan Cap bile kullanmış olabilir. Önümüzdeki sayılarda göreceğiz. Ancak şu an için seri, bana biraz satış yapmak için çok zorluyormuş gibi geliyor. Hemen hemen her sayıda bu şekilde bir ters köşe yaşatılmaya çalışıyor gibi hissediyorum. Örneğin önümüzdeki sayı Zemo kalkıp "çok yaşa SHIELD" derse hiç şaşırmam. Nick Spencer'ı özellikle The Astonishing Ant-Man'deki işlerinden dolayı çok seviyorum ama Steve'i çıkardığı yolculuktan şüpheliyim biraz.
7.0
Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?
Yorum Gönder