İnceleme: Arrow S02E08 - The Scientist


Yönetmen: Michael Schultz

Senaryo: Geoff Johns & Greg Berlanti & Andrew Kreisberg

Oyuncular: Stephen Amell (Oliver Queen/Arrow), David Ramsey (John Diggle), Willa Holland (Thea Queen), Emily Bett Rickards (Felicity Smoak), Susanna Thompson (Moira Queen), Caity Lotz (Black Canary), Paul Blackthorne (Quentin Lance), Colton Haynes (Roy Harper), Manu Bennett (Slade Wilson), Summer Glau (Isabel Rochev), Grant Gustin (Barry Allan)

Yayın Tarihi: 4 Aralık 2013

İzlenme (ABD):  3.24 Milyon


Bu noktadan sonrası bölüm ile ilgili spoiler içermektedir. Uzak durmanızı, şöyle bir göz atacaksanız nükleer sızıntı kostümünüzü giymenizi tavsiye ederiz.

Geriden geldik ve toparlamaya devam ediyoruz. 

Arrow 2. sezonun en çok rating alan bölümüyle karşınızdayız. Neden rating bu kadar yüksek? Fragmanları çok mu iyiydi? Son yirmi yılın en iyi çizgi roman yazarları arasında şimdiden yerini ayırtan Geoff Johns senaryosunu yazdı diye mi? Hayır, efendim. Bu bölümün konuk yıldızı Barry Allen, nam-ı diğer The Flash!

Flash konusuna döneceğiz yine, ama önce bölüme bir genel olarak bakalım. 

Bu sezonun genel hikayesi olan Mirakuru ilacında oldukça ilerleme kaydettik bu bölüm. Herkes biliyor artık ilacı, neler yapabileceğini, gücünü. Zira Brother Cyrus'u bu bölümde Ollie'nin canını çıkarırken izledik. İlaç konusunda kesin olmayan tek şey güç verdiği süre. Belli bir süresi yok sanırım Mirakuru'nun. Varsa da henüz görmedik. Sebastian Blood yediği nanelerle dikkat toplamaya başlıyor. Roy bu işin peşini bırakmayacaktır. Oliver'ın ihanetine de uğramışken özellikle daha da sert kararlar alacağını tahmin ediyorum. Bu arada Ollie, Roy'u dizinden vurunca The Elder Scrolls V: Skyrim'in en meşhur repliği aklınıza gelmemişse ayıp edersiniz: "I used to be an adventurer like you, then I took an arrow in the knee". 


Mirakuru'yu birinci elden tecrübe de ettik bu bölümde. Slade'in vücuduna enjekte edilen ilaç ya öldürecek ya canlandıracaktı. Ölmediğini bildiğimize göre güçlenerek çıkacak. Nietzsche'ye selamlarımızı iletiyoruz ve bu sahnenin ilginç kısmına bakıyoruz. Deathstroke'un orijinini sonunda gördük mü? Çizgi romanlarda Slade'e enjekte edilen süper asker serumu ekstra güç, hız ve refleks vermekte. İlginç olansa bu bölümde gördüğümüz Brother Cyrus örneği, Mirakuru'nun da aynı özellikleri verdiğini göstermekte. Slade'in ölmediğini bildiğimize göre Deathstroke doğdu diyebiliriz. Hadi bakalım.

Bölümdeki bir easter egg de Kord Enterprises göndermesi idi. İlk sezonda da Moira ve Robert Queen'i Ted Kord'un düzenlediği bir partiye giderken görmüştük. Efendim tıpkı mahalle esnafı gibi şirkete kendi soyadını veren Ted Kord, DC evreninin kahramanlarından Blue Beetle'ın kimliğidir. Ted de süper gücü olmayan, parasıyla savaşan bir insan. Dizinin evrenine de oturmakta. Ha, bu sezon görür müyüz? Görmeyiz. Orası net. Sonraki sezonlarda göreceğimizin garantisini veriyorum ama.

Her bölümde olduğu gibi bu bölümde de S.T.A.R. Labs'ın Parçacık hızlandırıcısının bahsi geçti. Hem Channel 52'da hem de Barry Allen'ın yağmurdan korunmak için kafasına koyduğu Science Showcase dergisinin kapağında vardı. Not verelim, Barry Allen'ın güçlerini kazandığı sayı: Showcase #4.



Moira Queen cephesinde ise durumlar farklı. Malcolm'e karşı tedbir almakta. Her ağzını açtığında Nanda Parbat demeden susmayan Malcolm Merlyn anlaşılan o ki Ra's Al Ghul'den saklanmakta. Merlyn'i bu durum ileride Oliver ile ittifak yapmaya iter mi? İtmez. Ortada kalan bir karakter olacaktır büyük ihtimal, tabi senaristler neye oynadıklarını biliyorlardır büyük ihtimal. bu sezon bunu gösterdiler bize.

Moira ayrıca Isabel Rochev'le de sürtüşmeye başladı. Rochev'in çizgi roman geçmişinden zaten bahsetmiştik. Bu yolda ilerlemekte hanımefendi.

Ve gelelim sezonun bombasına: Barry Allen!

Barry Allen karakteri bu bölümde çok iyi işlenerek olaya dahil oldu. Her zaman her yere geç kalan Barry'nin ilk girdiği bölümün başlangıcının şimşek çakmasıyla başlaması da manidardı. İlerleyen sahnelerde, tehlikeli kimyasalların önündeyken şimşek çakması doğrudan Showcase #4'e yapılan bir göndermeydi ki Flash güçlerini böyle kazanmıştı. 

Barry, çizgi romandaki gibi yine adli tıpçı ve bölüm amiri olan Director Singh çizgi romanlarda da amirliğini yapmakta. Central City'de ikamet eden Barry Allen, Arrow dizisinin tarihi boyunca belki de çizgi romanlara en yakın karakter. Bunu sadece birkaç göstergeye bakarak demiyorum. En büyük göstergemiz, çocukluğuna dair anlattığı hikaye.



Çizgi romandaki durumu anlatayım, diziye ne kadar uygun olduğunu siz ölçün. 

Bir akşam Barry ve ailesi huzur içinde otururken içeri kasırga gibi bir şekil girer, belli belirsiz sarı bir şekil vardır içinde. Barry'nin babası hemen duruma müdahale etmeye koşar. Barry'de ayağa kalkmıştır ama daha ne olduğunu anlamadan kendisini evin metrelerce ötesinde bulur. Eve geldiğinde annesi Nora öldürülmüştür. Polis gelir, babasını tutuklar ve baba Allan müebbet hapse mahkum bırakılır. Barry de zaten o günden sonra babasını aklama peşinde koşar. Süper kahraman olduğunda da bunu aklından çıkarmaz zaten.

Evet, bölümdekinin tamamen aynısı değil mi? Flash konusunda heyecanlanmamın en büyük sebebi de bu. Çizgi romanlara tam oturuyor. 

Peki, bitti mi?

Felicity, Arrow'la neden bu kadar ilgilendiğini sorduğunda verdiği cevabı hatırlayalım: "Annem ben 7 yaşındayken öldürüldü, hiçbir şey yapamadım. Belki o zaman o bir şeyler yapabilirdi." diyor. Ne önemi var değil mi? Önemi şu, Flash bunu gerçekten de denedi ve tüm DC evreninin gerçekliğini değiştirdi. Bu bölümün senaristlerinden olan Geoff Johns'un yazdığı Flashpoint macerasında, Flash cinayet zamanına gidip annesini kurtarmak istiyordu fakat tüm evreni mahvediyordu. Okumadıysanız okuyun yahut Justice League: The Flashpoint Paradox animasyonunu izleyin. Hemen yukarıdaki resim de "Flashpoint'e giden yol" diye açıklanmaya müsait. 



Peki, cinayet günü eve gelen kasırganın içindeki belli belirsiz görüntü neydi? Bu biraz fazla ağır bir spoiler, olur da sağ salim devam edebilirsek Flash dizisinin incelemelerinde bahsedeceğiz gerçke katilden. 

Grant Gustin için yorum yapmak daha erken. Şu an için başrolü kaldıramayacak gibi duruyor. Arrow'da devam etseydi çok iyi bir yan rol alırdı ama başrol için daha beklememiz gerek.

Sıradaki bölümde sezon arasına giriyoruz ve Flash konusunda daha da fazla ilerleyeceğiz orası kesin. Fakat şu an için 8. bölüm her şeyiyle kendisinden öncekilerin üstüne koyarak ilerledi ve diziyi gerçekten kaliteli bir noktada göstermekte. Hevesle Flash dizisini bekliyoruz bakalım.

 

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget