İnceleme: Aquaman #5


[update title="Künye" icon="info-circle"]Yayınlandığı Tarih: 17.08.2016
İçerdiği Sayı: Aquaman #5
Hikaye: The Drowning Part Five: Executive Sanction
Yazar: Dan Abnett
Çizer: Phillippe Briones
Yayıncı: DC Comics[/update]
Aquaman, Rebirth serisinde beklenmedik bir şekilde başarılı gitti bundan önceki 4 sayıda. Böyle dememin sebebi, Rebirth #1 sayısını gerçekten de çok başarılı bulmamam. Aquaman'in hikayelerini çok klasik bir şekilde işleyeceklerini düşünürken ters köşeye yatırıp oldukça ilginç bir seriye giriştiler. Bunda tabii ki Aquaman'in politik yanının ciddi anlamda ön plana çıkarılması büyük rol oynuyor. Geçtiğimiz sayılarda ABD ile ilişkileri gerilen Atlantis'ten bazı isyankarlar, ABD gemilerini batırmış ve batan gemilerin yanlarına kraliyet silahlarını yerleştirmişlerdi. Bundan dolayı tutuklanan Aquaman'se zincirler içinde olayın çözülmesini bekliyordu ancak Mera dayanamayıp Arthur'u içeriden kurtarmış ve kaçırmaya çalışmıştı. Tam hapishaneden çıkmak üzereydiler ki kapının önünde bir dünya askeri birlik ikiliyi karşıladı. ABD ordusuna karşı sadece Aquaman ve Mera kalmıştı.


[error title="Spoiler Bölgesi" icon="exclamation-circle"] Önceki sayı, Mera'nın Arthur'u hapishaneden çıkarmasına odaklanırken, bu sayı ikilinin kaçışlarını anlatıyordu. Arthur, askerlere sakin olmalarını söylemeye çalışsa da vur emri alan askerler anında ateş etmeye başladılar. Mera sinirlenip askerlere giderken Arthur, kimseyi öldürmemesi gerektiğini söyledi. Bu şekilde, birbirlerine dalaşarak askerlerle savaşmaya devam ettiler. Öte yandan operasyonun başındaki devlet görevlisi, kendisini sorgulayan bir askerine, "Aquaman Justice League'de, koca mavi ya da amazon gibi bir ikon bile değil, sadece balık adam o, vurun gitsin" diyerek emri dayattı. Öte taraflarda Antarktika'da ise Black Manta, kendisini kaçıran NEMO organizasyonunun lideri Fisher King ile tanıştı. Kral ve kraliçelerinin saldırıya uğradığını öğrenenen Atlantisteki vekilharçlar da yüzey ordusunun hazırlanmasını emrettiler. Savaş alanında ise Arthur ve Mera, bir yandan tankları parçalarken öte yandan birbirlerine kızarak evlenip evlenmemeleri gerektiğini tartışıyorlardı. Ancak tartışma yarım kesildi zira Artuhr'la konuşmak isteyen başka birisi gelmişti: Superman! [/error]


Görüş


Abnett ve Briones ikilisi resmen bu sayıda döktürmüşler. Aksiyon sahneleri mükemmeldi diyebilirim. Bazı yerlerde Aquaman'in askerlere karşı söylediği şeyler biraz fazla karikatürize dursa da genel olarak ordu vs. Aquaman teması çok iyi bir şekilde işlenmişti. Aquaman'in ve dolayısıyla Atlantis'in politik meselelere bu kadar yaklaştırılmasını çok fazla sevdim. En son bu kadar sevdiğim politik olaylar, Jonathan Hickman'ın New Avengers serisinde Atlantis ile Wakanda arasındaki korkunç politik gerilimdi. Ancak Aquaman'de bu sefer bir taraf hakiki bir hükumet. Son sahnedeki Superman konukluğunu da sayarsak sanki sayı biraz Dark Knight Returns havası vermiyor mu? Hatırlarsınız, anarşist Batman devletten emir almaz, söylenenleri umursamaz ve karşı koyar, onu durdurması için devletin kuklası Superman gönderilir. Her ne kadar Miller'ın Superman yorumunu sevmesem de bu sayı için güzel bir gönderme gibi duruyor. Hala Aquaman'in ezikliği üzerinden gidilmesini çok sevmiyorum ama. Geoff Johns New52 serisinde zaten yeterince bunun ekmeğini yememiş miydi? Her ne kadar serinin genelinde bir hız problemi olsa da-bazen kağnı hızında bazen jet motoru hızında gidiyor seri-bu sayı bireysel olarak hızı çok ideal bir şekilde ayarlanmış bir bölüm sundu bize. Tabii, serinin genelinde hala pek ilerleme göremedik. Önümüzdeki sayıda da artık Atlantislilerle ABD arasında hakiki bir savaş çıkmazsa oflayabilirim. Yine de harika bir sayıydı. Mera'nın tank parçaladığını görmek isteyen herkesin okumasını şiddetle öneriyorum!
8.0
GÜZEL

Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget