Çizgi Romanın Adı:
Yayınlandığı Tarih: 27.07.2016
İçerdiği Sayı: Titans #1
Yazar: Dan Abnett
Çizer: Brett Booth
Yayıncı: DC Comics [/update]
Öncelikle çizgi romanı incelemeye geçmeden önce kısa bir bilgi verelim. Sitemiz açıldığından beri her hafta aksatmadan "Haftalık Çizgi Roman İncelemeleri" köşemizde, o haftanın çıkan önemli çizgi romanlarını inceledik. Geçtiğimiz hafta, toplamda 99 çizgi romanı incelediğimizi duyurmuştuk. 100. çizgi romanımızla birlikte yeni bir formata geçme kararı aldık. Bundan sonra bütün sayıları tek bir yazı içinde vermek yerine, hepsini bağımsız bir şekilde, daha hızlı bir şekilde yayınlayacağız. Bu sayede en azından bireysel takip ettiğiniz bir seri için, diğer hikayelerden spoiler yeme ihtimaliniz olmayacak. Tabii, tek bir yazı içinde okumak isteyenleri de unutmuyoruz. Her hafta yeni çizgi roman günü, çarşamba günü, önceki hafta yayınladığımız bütün çizgi romanları yine eski haliyle tek bir yazıda toplayacağız, böylece yeni sayılara bakmadan öncekileri kontrol etme fırsatınız da olacak. Ve her zamanki gibi, bu incelemelerde de eskisi gibi, sayının hikayesini Spoiler Bölgesi kısmında anlatacağız. Haftanın en yüksek puan alan sayısıysa, "Haftanın çizgi romanı" ünvanıyla vitrinde yer alacak. Öyleyse sayımıza geçelim. [Bu uyarı kısmını sadece bu haftanın çizgi romanlarında göreceksiniz.]
DC rebirth geldiğinden beri birçok sayı geldi geçti ancak Dc Universe Rebirth ile başlayan yeni evrende neler olduğunu, olayların nasıl ilerlediğini görmek için belli bir sırayı izlemek gerekiyordu. DC Universe Rebirth #1 -> The Flash: Rebirth #1 -> Titans Rebirth #1 şeklinde gitmek gerekiyordu çünkü evrenin nasıl bu hale geldiğini bilen tek kişiyi, Wally West'i takip etmemiz lazımdı. Şimdi sırada Wally'nin hikayesindeki 4. bölüm var. Geçtiğimiz Titans sayısında, Wally uzun bir aradan sonra eski ekibine, Titanların tarihlerinde ilk defa kuruldukları orijinal ekibe dönmüştü ancak kendisini hiçbiri tanımıyordu. İlk başta herkesin hışmına uğrasa da Wally kendisine dokundukları zaman kendisini hatırlayabildiklerini fark etmişti. (İlginç bir şekilde Blitz macerasından sonra Wally'i herkes unutmuş, Ignition hikayesinde Wally kendisini, sadece yüzünü göstererek yeniden hatırlatmıştı. Hm). Sonunda bütün ekip Wally'i hatırlayıp "oha nasıl unuttuk" diye hasret giderdikten sonra, Wally, izlendiklerini ve tehlikenin geldiğini söylemişti. Tüm ekip de bu tehditin peşine düşmeye karar vermişti. Ve bu sayıda arayış devam ederken sonunda Wally West'i herkese unutturanın kim olduğunu, nerede olduğunu öğreniyoruz!
[error title="Spoiler Bölgesi" icon="exclamation-circle"] Sayıya, önceki sayılarda olanların anlatımıyla başlıyoruz. Wally bunları ekibe anlatıyor. Daha sonra olayları zihninde görebilmek için Lilith'i görevlendiriyorlar. Lilith Wally'nin aklına girdiğinde, zihninde "Linda Park" isminden başka bir şeyin olmadığını görüyor. Linda'nın kim olduğunu bilmiyorlar. Wally, eski karısı olduğunu, evrene yeniden geldiğinde Linda'ya gözüktüğünü ama onun tanımadığını söylüyor. Ekip, Linda'yla görüşmesini söylüyor. Daha sonra Linda'nın, apartmanında, Wally ile karşılaşmasını düşünmesini görüyoruz. Kafası çok karışmış olsa da ortaya bir süper kahraman çıktığı için bunun haberini de kendi sitesinde yapmak istiyor. Gelen bir telefon, onunla bu kahraman hakkında konuşmak istediğini söylüyor. Linda fırlıyor. Öte tarafta ise Lilith, Wally'nin zihninde derinlere indiği anda sıçrıyor, derinlerde başka birisinin zihninin olduğunu ve uyandırdığını söylüyor. Hemen Keystone şehrine gitmeleri gerektiğini belirtiyor. Bu sırada Keystone'da bir sihirbaz, başarısız bir gösteri yapıyor çocukları. Çocukların alay konusu oluyor. Sihirbaz sersemliyor ve bir patlamadan sonra önce kendisiyle dalga geçenleri aya ışınlayıp geri getiriyor, sonra da "sonunda hatırladım, benim adım Abra Kadabra ve Wally West'i ortadan kaybeden benim! Şimdi de yok edeceğim!" diyor. [/error]
Görüş
Wow. Bunu beklemiyorduk değil mi? Hepimiz Doctor Manhattan'ın, Wally'i eliyle bir kenara yapıştırıp hafızalarını sildiğini sanıyorduk, ama gelin görün ki o iş öyle değilmiş. Önce Abra Kadabra'nın kim olduğunu bilmeyenlere kısaca anlatayım, kendisi 60lı yüzyıllarda bir bilimsel deha. Günümüze düştüğünde kullandığı teknoloji, 20. yüzyıl insanına sihir gibi geldiği için kendisi Abra Kadabra adıyla anılıyor. İlk başta Barry Allen'ın düşmanıyken daha sonra Wally'nin başına bela olmuştu. Gelip 5 tane Rogues üyesini, ruhlarını Neron'a satmaya ikna etmişti. Bunun karşılığında Neron da kendisine bildiğiniz sihirli güçler vermişti. Bu arkadaşın, sihir kullanarak yapamayacağı tek bir şey yok desek yeridir, öyle bir arkadaş. Linda'yla Wally'nin düğünlerini basıp Linda'yı tarihten silmişti. (Tanıdık geldi mi?). Wally o zaman, önce Profesör Zoom kılığına girip Kadabra'yı aldatıyordu, daha sonra da alternatif evrenden gelen bir versiyonuyla birlikte aynaları kullanarak Kadabra'nın büyüsünü kendisine sektiriyorlardı. Sonunda da Kadabra hafızasını kaybediyordu. Abra'yı en son The Flash: Rebirth'te Zoom'un elinden kaçarken görmüştük. Şimdi karşımıza çıktı işte. Ben bunun güzel bir ters köşe olduğunu düşünüyorum. Dizi/Filmlerle popülerleşen karakterlerden öte, gerçekten de geçmişi eşeleyip ilginç karakterleri ortaya koymaları çok çok iyi. Öte yandan Wally'nin Linda'yı hatırlayıp çocukları Jai ve Iris'i hatırlamaması üzdü. Bu da demek oluyor ki ikizler yeni evrende yer almayacaklar, retcon yediler. Ancak Titans arasındaki ilişki, muhabbet her haliyle çok güzeldi. Özellikle Donna Troy ve Roy Harper'ın birlikte ava çıktıkları sahneler kesinlikle sayının en keyifli yanlarıydı. Hevesle bekliyoruz devamını!
8.0
Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?
Yorum Gönder