Aslında teknik olarak sızma diyemeyiz ancak Bleedingcool haber sitesinden Rich Johnston senaryoyu okumuş ve dizi hakkında az buçuk fikir edineceğimiz kadarlık kısmını paylaşmış.
Powerless, süper kahramanların var olduğu bir DC evreninde sıradan insanların yaşadıklarını anlatacak bir komedi dizisi olacak. Peki, neler oluyor ilk bölümde?
Bölüm, Marvel dizi-filmlerinde gördüğümüz gibi klasik çizgi roman panellerinin geçişiyle başlıyor. İlk başta Batman-Superman-Wonder Woman üçlüsünün günü kurtardığını görüyoruz ama görüntü derhal arka plandaki sivillere odaklanıyor ve dizimizin oyuncularını tanıyoruz. En sonunda da ekrandaki POWERLESS yazısıyla giriş kısmı bitmiş oluyor.
Şehrimizin adı Charm City.
Kadın baş karakterimiz hızlı hızlı yürürken duvar saatlerinin asıl olduğu bir yerden geçiyor. Saatler, farklı şehirlerin zamanlarını gösteriyor. Bu şehirler: Metropolis, Gotham, National City, Keystone City, Atlantis ve en sonda da Charm City.
Birçok DC göndermesi ve süper kötüleri dalga geçerek izleyeceğiz dizide.
Flashback sahnesi:
Emily, dişlerini fırçalamaktadır. Penceresinin dışında devasa bir dokunaçlı canavar lazer ışınıyla buharlaşır. Emily umursamaz bile.
Bir sigortacı olan Emily Thorpe, işe giderken bindiği tren, bir süper kötü-süper kahraman savaşı sırasında, kahraman Crimson Fox tarafından yakalanınca bıkkınlıkla yerinden kalkar ve Crimson Fox'a seslenir:
Hey, bizim gitmemiz gereken bir işimiz var. Eğer treni yerine koymazsan inip başka bir tren bekleyeceğiz, kim bilir o da ne zaman gelecek. Hepimiz işimize geç kalacağız.
Başka bir yolcu arkadan kafasını uzatır:
Aynen, Orange Julius'ta benim işim dokuzda başlıyor. Patronum da uyuzun teki zaten.
Diğer yolcular kendi araların konuşmaya başlarlar:
"Benim dişçi randevum var.", "Ben Pilates öğretmeniyim.", "Benim kahvaltı sözüm vardı."
Ve yolcuların gözünde kahraman Crimson Fox değil, Emily olur.
Daha sonra bir televizyon ekranında konuşan bir adamı görürüz:
Birçok süper kahraman savaşında yıkılan binalar ve verilen zararlar yüzünden sürüyle insan hayatını kaybediyor. Hemen RetCon'a gelin ve Yaşam-Zarar sigortanızı yaptırın.
Görüntü uzaklaşır, televizyon ekranı, RetCon sigortanın 22. katındadır ve işe geç kalan Emily'nin sinsice yerine gitmeye çalıştığını görürüz.
Bu arada Retcon, çizgi romanlarda bir şeyi düzeltmek için geçmişini değiştirmek olarak tanımlanabilir. Eh, tam sigorta şirketi ismi gibi değil mi?
Tabii, sadece olaylarla dalga geçmek yok, kahramanlara sulanmak da var bu dizide.
45 yaşındaki Jackie, masasında oturup "People" dergisi okumaktadır. Derginin kapağında Aquaman resmi vardır. Jackie'nin masasının, üstü çıplak süper kahraman resimleriyle dolu olduğunu görürüz.
Of, bu Aquaman'i çok fena yaparım ben.
Bir anda bütün ekranlarda Jack O'Lantern belirir.
Charm City'nin vatandaşları. Bu, Jack O'Lantern'dan, Crimson Fox'a bir mesajdır. Kaçabilirsin--
Birisi televizyonu sessize alır. Herkes bu durum her zaman oluyormuş gibi işine bakar. Emily, çayını karıştırır.
Tabii, bir sigorta şirketi oldukları için birçok arama gelmektedir. "Evim yıkıldı, arabamı Doomsday'e fırlattılar" gibi. Dolayısıyla günümüzdeki gibi çoğu şikayeti "doğal felaket" ya da "Tanrının işi" diye savuşturamıyorlar.
İş arkadaşı:
Wonder Woman'ın verdiği zararları "Tanrının İşi" maddesinden felaket diye eleyebiliyoruz değil mi?
Emily:
Maalesef hayır. Teknik olarak Wonder Woman yarı tanrı, yaniii....
Herkes kafasını olumlu şekilde sallayıp notunu alır.
Tabii ki aşk da olacak.
Marco:
Dinle Emily, Üzgünüm. Bana bir şans daha ver. Şu Doğal Tarih Müzesindeki bağış akşamına iki biletim var!
Teddy'nin sesini duyarız:
Dalga mı geçiyorsun? Süper kötüler tarafından saldırıya uğramayı mı canın çekiyor?
Marco:
Bir müsaade eder misin?
Teddy:
Oldu olacak, terk edilmiş bir lunaparka götüreydin.
Şimdilik, pilot bölümle ilgili bu diyalogları biliyoruz ve gördüğümüz kadarıyla oldukça eğlenceli bir iş olacağa benziyor. Ne diyorsunuz, süper kahramanlarla The Office birleşse tadından yenmez miydi zaten?
Yorum Gönder