Yönetmen: Rob Hardy
Senaryo: Jake Coburn & Keto Shimizu
Oyuncular: Stephen Amell (Oliver Queen/Arrow), Katie Cassidy (Laurel Lance), David Ramsey (John Diggle), Willa Holland (Thea Queen), Emily Bett Rickards (Felicity Smoak), Susanna Thompson (Moira Queen), Caity Lotz (Black Canary), Paul Blackthorne (Quentin Lance), Colton Haynes (Roy Harper), Manu Bennett (Slade Wilson), Kevin Alejandro (Sebastian Blood), Sean Maher (Mark Scheffer)
Yayın Tarihi: 15 Ocak 2014
İzlenme (ABD): 3.02 Milyon
Bu noktadan sonrası bölüm ile ilgili spoiler içermektedir. Uzak durmanızı, şöyle bir göz atacaksanız nükleer sızıntı kostümünüzü giymenizi tavsiye ederiz.
Arrow bu incelemeyi yazdığımız günlerde 2. sezon finalini çoktan yapmış oldu. Yaklaşık 10 bölüm geriden gelerek incelemelerle de yetişmeye çalışacağım ancak önceki incelemelerdeki gibi çok fazla detaya inmeyeceğim zira izleyicilerin çok büyük bir çoğunluğu sezonu bitirmiş durumda ve Arrow dizisinin popülerliğini de düşünecek olursak, eski incelemelerdeki gibi ileriye dönük tahminler yer almayacak.
Bundan sonraki bölüm incelemeleri, bölümlerdeki easter egg'ler ve kısa bir bölüm değerlendirmesinden oluşacak. Bölüm incelemeleri bittikten sonra ise uzun bir 2. sezon incelemesi ve ardından 3. sezon beklentileri ve tahminleri ile ilgili birkaç yazı gelecek.
10. bölüm, Blast Radius'la başlayalım.
Easter egg'ler:
Mark Scheffer - 10. bölümün kötü adamı, Shrapnel'in yeniden düzenlenmiş haliydi. Kimdir Mark Scheffer? Çizgi romanlarda Shrapnel tüm vücudu hurda metallerden oluşan bir kötüdür. Scheffer tüm vücudundaki metalleri kontrol edebilir ve dilediğine fırlatabilir. Haliyle karakterin direk kendisi çok güçlü bir silah. Scheffer'ın kökenini hiç öğrenemesek de ilk kez Doom Patrol ekibiyle başarısız bir operasyon sonrasında çatışmıştı.
Scheffer kariyeri boyunca zaman zaman Suicide Squad ve Secret Society of Supervillains ekiplerinde de yer aldı. Çok fazla aktif bir karakter değil kendisi. Fakat tek sefer kullanılacak kadar da ufak bir karakter değil. En azından Suicide Squad oluşumu kurulacaksa -ki Amanda Waller bunun ipucunu veriyor- Shrapnel de içlerinde olmalı.
Roy'un sağ kolunda kesik- Geçtiğimiz haftalarda Justice League: Arsenal'in Yükselişi ve Düşüşü maceramızı okudunuz mu? Roy'un sağ kolu bu macerada Prometheus tarafından kesiliyordu. Okumadıysanız maceraya bir şans verin.
"I don't bite, I promise" - Yani, "Söz, ısırmam" diyor Sebatian Blood, Laurel geçmişi hakkında sorular sorunca. Burada ilginç olan ise 9. Brother Blood gerçekten de ısırıyordu. Isırdığı kişinin kanını emmek güç veriyordu. Dizideki Blood'ın ne kadar fantastikleşeceği belli değil ancak böyle bir bilgi aklımızın bir köşesinde bulunsun.
Saint Walker's Hospital - Green Lantern evreniyle az biraz alakanız varsa Saint Walker ismi yabancı gelmeyecektir. Umut temsil eden mavi fener birliğinin kurucularından olan Saint Walker birçok kez yeşil fenerleri tedavi de etmişti. Acaba ilerleyen sezonlarda bu ismin arkasından bir şeyler çıkabilir mi yoksa sadece küçük bir gönderme miydi, göreceğiz.
Maya Resik - Laurel bu bölümde Sebastian'ın Saint Walker'da kalması için para ödediği kişiyi buluyor. Çizgi romanlarda Brother Blood'ın annesinin ismi Anna Resik ve Cult of Blood tarikatı içinde Mother Mayhem (Kaos Ana) ismiyle endam ediyor. Anna, kocasının (ki onun da adı Brother Blood, zira babadan oğula nesil bunlar) kendisini öldürmeye niyetlendiğini anlayınca oğlu ile beraber Qurac'a kaçıyor. Young Justice izleyicileri bu ülkeyi hatırlayacaklardır. Orta Doğu'da kurgusal bir ülke efendim burası. Tabi, baba Blood bir yolunu bulup yine de anneyi öldürüyor. Ki bu da bizi bir sonraki easter eggimize bağlıyor:
"Sebastian is the devil" - Annesi, Laurel'a Sebastian'ın küçükken babasını öldürdüğünü söylüyor. Çizgi romanda bir önceki maddede dediğimiz gibi baba Blood anneyi öldürünce oğlu da intikam için babayı öldürüyor. Tabi anne hala yaşadığı için babasını öldürmesinin diğer nedeni ön plana çıkıyor: Brother Blood ismini kazanmak için bir önceki Brother Blood'ı öldürmek zorundasın. Bu yüzden babasını katledip ünvanı kazanmış oluyor Sebastian.
Pemberton street- Ollie, Shrapnel'i bu sokakta yakalıyor. Sylvester Pemberton kişisi çizgi romanlarda Star-Spangled Kid ve sonrasında Skyman olan kişi. Ufak bir detay sadece. Başka bir şey çıkmayacaktır buradan.
DC-52 - Dedektif Lance'imizin telsiz kodu. Zaten önceki bölümlerde bol bol bahsettik DC-New 52 göndermesi diye.
The Movement - Felicity, Mark Scheffer'ın kimliğini The Movement isminde bir anti-hükumet oluşumunun sitesinde buluyor. The Movement, bir takım süper güçlü genç aktivistin Coral City ismindeki bir şehirde yolsuzluklara karşı savaşmalarını anlatan bir çizgi roman. İleride bu aktivist grup daha fazla yer alacaktır eminim.
Bu bölümdeki Easter Egg'lerimiz ve göndermelerimiz bu kadar.
Genel değerlendirme yapacak olursak, Blast Radius bu sezon içinde bol bol gördüğümüz "filler" denecek doldurma bölümlerden birisiydi. Dizinin en büyük sıkıntılarından olan "bölümlük düşman" olayıyla biraz can sıksa da ana hikayede ilerletici unsurlar da eklemeyi başardı. Ollie ile Sebastian Blood'ın yakın zamanda karşı karşıya gelmeleri daha da olası artık.
+ Sebastian Blood kötü karakter olarak oldukça başarılı ve altı doldurulmaya devam ediliyor. Sindirile sindirile diziye yerleştirilmesi oldukça başarılı.
+ Bölümün aksiyon sahneleri oldukça güzeldi. Ollie'nin yer aldığı bazı anlar alkışlıktı.
+ Flashback'ler dizinin drama kısmına olumlu katkılarda bulundu. Oliver'ın Shado yerine Sara'yı kurtarmayı seçmesi Slade'i uçurumun kenarından iten şey mi olacak göreceğiz. Slade'in düşmanlık sebebini az çok tahmin edebiliyoruz.
+Ollie'nin Felicity'i ortak olarak kabul etmesini görmek güzel.
- Fakat Ollie'nin Felicity'e sırf komada olan Barry'i düşündüğü için patlaması olmadı. İkili arasındaki gerilim çok zorlamaydı.
- Ve, bir tane daha tek bölümlük düşman. Bu gerçekten de dizinin eksilerinden olmaya başladı.
Özetle, Blast Radius genel itibariyle idare eder bir bölümdü. Yine de sezon arası verdikten sonraki ilk bölüm olduğunu düşünürsek, zamanla ısınmaya başlayacaklarını düşünebilir.
Yorum Gönder