[update title="Künye" icon="info-circle"]Yayınlandığı Tarih: 28.12.2016İçerdiği Sayı: Justice League vs. Suicide Squad #2
Hikaye: -
Yazar: Joshua Williamson
Çizer: Jason Fabok
Yayıncı: DC Comics[/update]
DC Rebirth'ün beklenen crossoverı sonunda başladı ve biz de ikinci sayıya geldik. Batman ve ekibinin, Amanda Waller'ın yarattığı Task Force X'in varlığını keşfetmeleri üzerine kurulu altı sayılık serinin altında başka bir hikaye dinamiği elbette var. Gelin devam eden serinin ikinci sayısında buna ve kahramanlarımızın, Suicide Squad ile devam eden karşılaşmalarına bir göz atalım.
Sayı Squad ve League'in savaşında kaldığımız yerden başlıyor. Rick Flag'in yolda olduğunu öğreniyoruz. Ayrıca Squad'ın buradan kurtulması lazım yoksa canlarından olacaklar. Deadshot ve Batman kapışmasının ortasında Deadshot bir farkındalık yaşıyor ve Squad'a dağılmalarını söylüyor. Böylece League de dağılacak ve herkes peşinden gittiği ile ilgilenmek zorunda kalacak. Ancak buna sonra devam edeceğiz, çünkü Maxwell Lord'a dönüyoruz. Kendisi hala karşısında duranları planına dahil etme konusunda çabalıyor. İkna edeceğine hepimiz güveniyoruz ama söylediğine göre yapılması gereken son derece tehlikeli küçük bir iş daha varmış. Burada önemli olan Lord'un, League'in başının meşgul olduğu bilgisine sahip olması.
Cidden meşgul. Herkes eşleşmelerine ayrılıyor ve League içinden teker teker iyi niyet göstergeleri görüyoruz. Bazıları eski düşmanlar oldukları için direkt konuya geliyorlar. Hepsi birer birer düşüyor tabii. Teker teker bir araya toplanırlarken Superman pat diye düşüyor Killer Frost'un önüne. Büyünün zayıf tarafı olmasında bunun payı var tabii. Waller da fırsatı gördüğü gibi Frost'a emri veriyor ve Frost, Superman'in güçlerini emip bizimkileri alaşağı ediyor. Batman'in uyandığını görüyoruz ilk. Tüm vücudu bağlanmış halde. Ve sonra tüm League'i görüyoruz. hepsi ayrı ayrı kafeslerde. Amanda Waller dersine çalışmış:
"Justice League... Welcome to the Suicide Squad!" diye bitiriyor sayıyı. [/error]
Görüş
İkinci sayı bomba gibi patladı kucağımızda. Tamamen Justice League vs. Suicide Squad'a odaklanmış bir sayıydı ve güzel de olmuştu. İlk sayıda bahsettiğim kullanılabilecek hileler, efendime söyleyeyim bir takım twistler olayının güzelliğine ve gerçekleşebileceğine olan inancım arttı bir nebze. Yani, bunlar yenilecek şimdi ve sonra ne olacak diye beklerken çıkan bu sonuç oldukça güzeldi.
Kısaca bir ara olarak Maxwell Lord ve ekibine dönmek istiyorum. Öncelikle grubun adı artık belli: "The Nightmare Army of Maxwell Lord" Planları hakkında hala ahım şahım bir bilgiye sahip değiliz. Sadece Maxwell'in dünyayı kurtmak istediğini ve burnuyla ilgili bir problemi olduğunu biliyoruz. Bir de elinin kolunun oldukça uzun olduğunu ki League'in Squad ile uğraştığını bilmesi bunun bir kanıtı. Kalan son dört sayıda neler çıkacak bu gruptan ortaya oldukça merak ediyorum. Çünkü bu sayıda da arkadan arkadan, çaktırmadan ilerleyen bir görünüme sahiplerdi. Lord sayesinde belli bir potansiyelleri olduğunu da söylemeliyim. Umarım amaçları ve planları bizi tatmin edecek şekilde hikayede yerini bulur.
Bizimkilere dönecek olursam eğer, Waller'ın şimdi neler yapabileceğini düşünmek bana biraz keyif vermiyor değil. Elinde Justice League var ve hatırladığım kadarıyla bu asla olmadı. İhtimallerden hangisi vuracak şansımıza merakla beklemekteyim. Bu arada kalan dört sayı hakkında endişeli olduğumu da belirtmem lazım. Hikayenin bazı kısımları aceleyle toparlanacakmış gibi hissediyorum. Siz ne dersiniz? Bekleyip görelim.
8.0
Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?
Yorum Gönder