Giant Days bir hayattan kesit (slice-of-life, hatta slice-of-college-life) çizgi romanı diyebiliriz. Yani burada süper kahraman janrını göremeyeceksiniz. Görürseniz de en iyi ihtimalle bir referans olur ya da bir espri konusu ^^
Konusu şöyle: Susan, Esther ve Daisy isimli üç kızımız üniversiteye henüz başlamışlardır. Başladıkları gibi birbiriyle arkadaş olmuştur. Esther gotik takılan tam bir drama kraliçesidir, Daisy evde eğitim görmüş ve ne yapacağını pek bilmeyen bir tiptir. Susan ise Daisy'nin aksine bazı konularda epey kaşarlanmış, grubun en normal gibi görünenidir. Bu üç arkadaşın genel olarak komik (yer yer trajikomik) olan "öğrencilik" hayatlarını konu almakta.
Her okuduğumuz şeyin eleştirel, bol göndermeli efendime söyleyeyim kafa karıştırmalı olmasına gerek yok. Kimi zaman sadece gerçek hayattan soyutlanmak gerekiyor. Giant Days de bunu verebilen nadide örneklerden.
Kızların okul hayatını anlatıyor demiştim. Aslında Amerikan gençlerinin yaşamı, problemleri de veriliyor. Ve yine Amerikan gençlerinin bunlarla başa çıkış yöntemleri. Mesela kızlar yurtta kalırken bir grip salgını baş gösteriyor. Bunun gibi basit ve herkesin yaşadığı -yaşayabileceği- bir olaya yer verirken, Daisy'nin cinsel yönelimini sorguladığı vakitler de geliyor. Ya da doğum gününde, ilk kez içen Daisy'nin (tabii sadece içmekle kalmıyor, Amerikan genci dedim dikkatinizi çekerim ^^) sarhoş olduğu gece ailesinden birinin onu ziyarete gelmesiyle nasıl başa çıktığını da gösteriyor. Bayağı gençlik çizgi romanı yani.
Yazı boyuca "daha hafif" gibi kelimeler kullandım. Ancak bu derinliği olmadığı anlamına gelmesin. Yer yer çok da güzel eleştiri yapıyor. Gönderme yaptığı zaman da çok tam gediğine oturtuyor. Hatta bir keresinde, bir mevkide sigara içenlerin birbirini tanıdığına dair bir gönderme vardı. Sesli gülmüştüm bildiğiniz. Hemen ekliyorum:
Genel olarak gençlik temalı yapımları seviyorsanız, bir göz atın derim ben. Hem saçmalamadan komedi yapabilen kaç yapım var? İşte bu o nadide yapımların çizgi romandaki örneklerinden biri.
Yorum Gönder