Batman the Animated Series'in en iyi 10 bölümüne baktık. Sırada, Batman: TAS kadar tutmayan ve Batman hayranları tarafından üzücü bir şekilde yerden yere vurulan Batman: The Brave and the Bold dizisinin en iyi 10 bölümü var.
TBATB serisi, çoğu takipçi tarafından sevilmez. Çok cıvık olduğu için, yeterince karanlık olmadığı için gerçek Batman'in bu olmadığı konusunda hemfikir birçok kişi. Ama kabul etsek de etmesek de, sevsek de sevmesek de Batman bu. Legends of the Dark Mite bölümünde Bat-Mite bu konuya gayet güzel değinmişti:
"Batman'in zengin tarihi onun birden çok şekilde yorumlanmasına olanak sağlıyor. Bunun daha aydınlık bir versiyon olduğu doğru ama gayet de uygun ve anne-baba diye ağlayan karanlık intikamcı halinden daha sadık karakterin köklerine."
Evet, gerçekten de çok sadık. Öyle ki izlerken resmen Batman'in gümüş çağ dönemine şahitlik ediyorsunuz. Neredeyse tüm bölümlerde o dönemin absürtlüğünün yakalanması resmen diziyi animasyon bir belgesel haline getiriyor. Evet, bir Batman: The Animated Series değil fakat emin olun The Brave and the Bold dizisi de yabana atılacak kadar kötü bir dizi değil.
Başlayalım o zaman:
Not: Dizi çok az tanındığı için doğrudan bölümleri söylemek yerine konularından bahsedeğiz her bölümde önce. Ayrıca her bölümde jenerikten önce bir teaser kısmı olmakta ve bölümdeki konuyla alakasız kısa maceraları işlemekte.
[next]
10. Battle of the Superheroes
Teaser: Batman ve Robin, mumyalanmış kıyafetleriyle King Tut ile savaşırlarken Vicki Vale de olayları izleyip kameraya almaktadır.
Konusu: Lex Luthor, Metallo, El Gar-Kur, Mr. Mxyzpltk ve Toyman'le girdiği son savaşın ardından Lex Luthor'un gizlice Lois Lane'e verdiği kırmızı kriptonit kolyeden etkilenen Superman düşmanlaşır ve kötü biri olur. Kriptonitin etkisi geçene kadar Batman, Kripto ile işbirliği yaparak Superman'i zapt etmek zorundadır.
Brave and Bold'un gümüş çağı çok güzel uyarladığından bahsetmiştim ya, işte bu bölüm resmen bunu kanıtlarcasına dopdolu bir bölüm. Ana hikaye zaten doğrudan gümüş çağ serilerinden ve Superman mitosundan alınma. Jimmy Olsen'ın sinyal saati, Lois Lane'in saç kesimi ve Superman'le evlilik hayallerinden tutun da şişman Lex Luthor'a kadar her şeyi gümüş çağdan alınma. Özellikle Batman ve Superman mücadelesini izlemenin bambaşka bir keyif olduğunu söylemek de yalan olmaz. Hele bu mücadele Batman, The Dark Knight Returns'teki zırhını giymiş olunca bölüm "izlenmeli" damgasını kesinlikle hak ediyor.
[next]
9. Trials of Demon
Konusu: Jason Blood nam-ı diğer şeytan Etrigan, Gentlemen Ghost'un işlediği suçlar kendi üstüne yıkılınca o esnada Crazy Quilt ile savaşmakta olan Batman'i büyüyle 19. Yüzyıla getirir. Ama aynı davaya bakan çok önemli bir ikili daha vardır: Sherlock Holmes ve Dr. Watson.
Dizinin en güzel düşmanlarından Gentlemen Ghost, edebi havasını hiç bozmayan, Shakespeare edasındaki şeytan Etrigan ve yeryüzünün en büyük iki dedektifi aynı bölümde yer alıyor. Daha nasıl sevilmez ki bu bölüm? Karındeşen Jack'in peşinde Gotham by Gaslight kostümüyle bir Batman izliyoruz. 19. yüzyıl atmosferini her karesine dağıtan bu bölümün içinde sevilmeyecek tek bir sahne yok. Ve hatta işi abartacak olursak bölümdeki her şey, the Brave and the Bold en güzel anları diye bir listeleme yapsak layıkıyla o listede yer bulabilir.
[next]
8. The Super-Batman of Planet X
Teaser: Dr. Milton Magnus ve Metal Men ekibi, Kanjar Ro ve onun galaksilerarası kaçak haydutlarını yakalamak için Batman'le güçlerini birleştirirler.
Konusu: Geriye kalan haydutu yakalamaya çalışırken bir solucan deliği açılır ve Batman'i Zur-En-Arrh gezegeninin Gothtropolis şehrine götürür. Ve burada kendisinin aynısı Zur-En-Arrh Batman'iyle karşılaşır. Dahası Batman burada Superman'in güçlerine benzer güçler kazanmıştır!
Efsane Batman R.I.P. macerasını okuyanlar yahut Batman'in çizgi roman dünyasıyla bağı olan aşağı yukarı herkes Zur-En-Arrh Batman dediğimizde neyi kast ettiğimizi anlayacaklardır. Grant Morrison'un bizlere yeniden hatırlattığı bu konsept ilk olarak bir gümüş çağ macerası olan Batman #113'te yer almakta ve bölüm tamamen aynı maceranın siyah ekrana uyarlanması. Gerçek ve hayalin nasıl ayırt edilebileceği sorusuyla bizi yalnız bırakan bölümün en güzel yanlarından birisi de Zur-En-Arrh gezegeninin Batman'ini seslendiren kişinin Kevin Conroy olması.
[next]
7. Requiem for Scarlet Speedster
Teaser: Batman ve Outsiders ekibi Kobra ve takımının Dünya'yı ele geçirme planlarını yok etmek için harekete geçerler.
Konusu: Barry Allen'ın Profesör Zoom'un peşine düşmesinin ardından ölümünün üzerinden 2 yıl geçmiştir ve Flash'ın düşmanları Rogues ekibi eski günlerin hatırına şehri ele geçirmeye çalışırlar. Batman, Jay Garrick ve Kid Flash ile onları durdurmaya çalışırken mücadeleleri onları 25. Yüzyıla, Profesör Zoom'un dönemine götürür.
Yok, uyuşturucu parası için anasını babasını döven müptela Kid Flash hikayesi değil bu. Tam olarak bir Batman hikayesi de sayılmaz. Gerçekten de adının hakkını verircesine Flash için yakılmış bir ağıt bu bölüm. Mark Waid'in yazdığı Flash #79'un biraz değiştirilmiş hali olan bu bölüm izleyicisini sadece Batman konusunda değil, Justice League'in tamamı hakkında fikir sahibi olmaya itiyor. Ve abartmadan, bütün Flash'lara şans tanıyarak "Flash'ın olayı ne?" sorusunu çok güzel cevaplıyor. Dahası, Zoom'u seslendiren kişi 1992 yılındaki Flash dizisinde Barry Allen'ı canlandıran John Wesley Shipp'in ta kendisi!
[next]
6. Emperor Joker
Teaser: Batman ve Robin, Firefly ve onun Gökkuşağı canavarı ile savaşmaktadır.
Konusu: Batman, Ten-Eyed Man'i bir mücevher hırsızlığında yakalamaya çalışırken Bat-Mite güçlerini kazayla Joker'e verir. Joker, yeni güçlerini kendi kafasındaki dünyayı yaratmak ve Batman'i öldürüp öldürüp tekrar diriltmek için kullanır. Bu sırada da Bat-Mite, Harley Quinn'e karşı amansız bir aşka tutulur.
Bu bölümü izlemeden kalkıp the Brave and the Bold'un çocuklar için yapılmış bir dizi olduğunu söylemek önyargı kelimesinin sözlük karşılığı olarak tam anlamını verir. Joker'i sadistliğinin en uç noktasında görüyoruz ve öyle bir sadistlik ki yıllardır yaptığı her manyakça hareketi seven Harley Quinn'i bile dehşete düşürecek derecede. Özellikle Batman'i mahkum ettiği ölüm tuzakları ve dahası Batman'in her ölümü şok edecek düzeyde. Batman'in kurtulma planı ise Joker'in Batman saplantısının o kadar güzel bir anlatımı ki buna belki de hiç kimse itiraz edemeyecektir. Ayrıca Joker'in bölümde söylediği "Where is the fun in that?" şarkısı da dilinize dolandığı zaman bölümü izlediğinize bir kez daha sevineceksiniz.
[next]
5. The Mask of Matches Malone
Teaser: Batman, tehlikeli ve baştan çıkarıcı Poison Ivy ile yardımcılarıyla savaşırken Black Orchid ile güçlerini birleştirir.
Konusu: Black Canary, Huntress ve Catwoman, Two-Face'in peşindedirler. Bu sırada Matches Malone gizli kimliğinde olan Batman hafızasını yitirir ve gerçekten kendini gangster zanneder. Ona kim olduğunu hatırlatma görevi de Birds of Prey üçlüsüne düşer.
.jpg)
Matches Malone'u tanımayanınız yoktur. Tanımayanlar için hatırlatalım. Batman'in halk arasında tebdil-i kıyafet gezmekten en çok hoşlandığı gangster kişiliği. Ağzında bir kibrit ve bozuk bir dille Gotham'ın belalı sokaklarında korku salan bir adam. Ama gelin görün ki bu, Batman kim olduğunun farkındayken güzel, kendisini gerçekten kaybettiğinde ise durum kötü. Bu bölümün en büyük olayı ise Birds of Prey üçlüsü tabi ki de! Özellikle söyledikleri şarkı, bölüm yayınlandığı zaman ABD topraklarında seksüel sözler içerdiği sebebiyle büyük tartışmalara konu olmuştu. Eh, tabi ki bölümün bu kadar güzel olmasının, kelime oyunlarının, diyalogların bu kadar eğlenceli olmasının en büyük sebebi de bölümün yıllarca Birds of Prey dergisini başarıyla yazmış olan Gail Simone'un kaleminden çıkmış olması.
[next]
4. Mayhem of the Music Meister
Teaser: Bir orkestra şefi (the Music Meister) ve orkestrası bölümü gerçek bir müzikal olarak başlatırlar.
Konusu: Music Meister güçlerini, insanları müzikle kullanarak Dünya'yı ele geçirmek için kullanır ve onu durduracak tek kişiler Batman, Aquaman, Green Arrow ve Black Canary'dir.
Bir müzikalin en güzel Batman bölümlerinden biri olacağını söyleseydim herhalde gülerdiniz bana. İşte Mayhem of the Music Meister size ne kadar yanılabileceğinizi gösteriyor. Sadece bu bölüm için bizzat How I Met Your Mother'dan tanıdığımız Neil Patrick Harris'in Music Meister'ı yaratması ve onu seslendirmesini söylemek bile kafi. Neil Patrick Harris'in müzikal kabiliyeti konusunda şüpheye düşerseniz sizlere 2001 yılındaki Sweeney Todd müzikalindeki performansını izlemenizi öneririm. İzlerken çok seveceğiniz, ileride daha da çok görmek isteyeceğiniz türden güzel bir kötü adam Music Meister. Batman'in şarkı söylemeyi pek becerememesi de güzel yanlarından birisi. Zira Batman'i seslendiren Diedrich Bader, müzik kısımlarında Jeff Bennett'ten yardım görüyor.
[next]
3. Legends of the Dark Mite
Teaser: Batman ve köpeği Ace the Bat-Hound, ormandaki bir Sumatra kaplanını açık arttırmaya çıkarmadan önce Catman'i engellemelidirler.
Konusu: Batman'in 5. boyuttan bir hayranı olan Bat-Mite ortaya çıkar ve idolü olan Batman'i daha iyi bir kahraman yapmak niyetiyle kaçırır.
The Brave and the Bold dizisini izlerseniz en çok seveceğiniz şeylerden birisi kesinlikle Bat-Mite olacaktır. Paul Dini'nin kaleminde harikalar yaratan bu 5. boyuttan gelen misafir bu bölümde biz Batman hayranlarının yüzüne çok sağlam tokatlar çarpıyor. Kara şövalyeyi sadece mizahsız, karanlık ve sessiz olarak hayal ettiğimize, geçmişini yok saydığımıza, gümüş çağı toprağa gömdüğümüze pişman ediyor. 3. sınıf Batman düşmanlarından tutun da Batman'in "zebra Batman" dahil en absürt hallerine kadar şahit olduğumuz bu bölüm hiçbir şey için değilse bile önyargılarımızı kırmak için dahi izlenmeli.
[next]
2. Mitefall
Teaser: 1865 yılında 5501 ismindeki paralel evrende Batman, steampunk bir zırh giymiş olan John Wilkes Booth'u, başkan Abraham Lincoln'e suikast girişiminde bulunmadan önce durdurmalıdır.
Konusu: Bat-Mite, dizinin artık kendini tekrar etmeye başladığını ve yorucu olduğunu düşünerek kanalın diziyi iptal etmesi için elinden gelen her şeyi yapmaya başlar. Böylece hayranlar daha karanlık bir Batman dizisine kavuşabilecektir. Ambush Bug ise Bat-Mite'ı bu olmadan önce durdurmaya kararlıdır.
Bir Bat-Mite bölümü daha ve en iyi Bat-Mite bölümü hatta. 4. duvarı kırarak seyirciyle iletişim kurabilen bu sevimli varlık hain planlar yapıyor hem de! Seyirci daha karanlık bir dizi istiyor diye verdiği uğraşlar, Batman'in seyirci kitlesini de düşününce oldukça başarılı olabilecek uğraşlar. Batman'i şekilden şekle sokan Bat-Mite, utanmadan Batman'e şort giydirip silah kullanmasını bile sağlıyor. Evet, bu bölüm dizinin finali. Çizgi filmler, animasyonlar doğru düzgün final yapmazlar yahut bekleneni veremezler ve final hariç her bölümü hatırlanır çoğu zaman. İşte Mitefall öyle bir dizi finali ki dizinin en iyi bölümlerinden birisi olmaya layık.
[next]
1. Chill of the Night
Teaser: Abra Kadabra tarihin en büyük büyücülerini kutlayan bir müzedeki eşyaları çalmaya kalkar. Bu esnada Batman, yanındaki eski dostu Zatanna ile Abra Kadabra ve zihinlerini kontrol ettiği kölelerini durdurmaya çalışacaktır.
Konusu: Spectre ve Phantom Stranger Bruce Wayne'in ruhu üzerine iddiaya girerler. İddia, annesi ve babasını öldüren katilin kim olduğunu bilirse ne yapacağı üzerinedir. Phantom Stranger kazanırsa Batman doğruluğa olan bağlılığını ispatlayacak, Spectre kazanırsa Batman ruhunu kaybedecektir.
Şöyle diyelim, eğer sadece ama sadece bir tane the Brave and the Bold bölümü izleyecekseniz, o bölüm Chill of the Night olsun. Öyle iddialı bir bölüm ve muazzam bir Batman hikayesi. Bölümle ilgili her şey o kadar güzel ki sürekli en baştan izleme hissi veriyor. O karanlık gece Crime Alley'de olan cinayete kadar Thomas ve Martha Wayne'i seslendirenlerin '66 Batman dizisinin Batman'i ve Catwoman'ı olan Adam West ve Julie Newmar olduklarını bilmek ise bölümün ağırlığına bambaşka bir hava katıyor. Bitti mi? Hayır. Batman: The Animated Series'in efsane Batman-Joker ikilisi, Kevin Conroy ve Mark Hamill de karşımıza Spectre ve Phantom Stranger olarak çıkıyorlar. İnce ince örülmüş, hislerle yoğrulmuş, empati yapmanıza olanak tanıyamayacak kadar dopdolu ve mükemmel ötesi bir bölüm Chill of the Night. Belki de yazılmış en güzel Batman hikayelerinden birisi...
Bölümlerden de gördüğünüz gibi, Batman: The Brave and the Bold serisi hep uç noktalardaydı ve çılgın ötesi bir seriydi ve bunu kendi kafalarına göre değil, bizzat gümüş çağın eğlenceli Batman'inden ilham ve güç alarak yapıyorlardı. Batman'i gerçekten merak ediyorsanız, bu diziyi yahut en azından bahsi geçen bölümleri kaçırmamanızı tavsiye ederim...
Yorum Gönder