Çizgi Romanın Adı:
Yayınlandığı Tarih: 03.08.2016
İçerdiği Sayı: Batman #4
Yazar: Tom King
Çizer: David Finch
Yayıncı: DC Comics[/update]
Batman dergisi şu anda o kadar güzel gidiyor ki, bir 10 sayı daha bu çizgiyi bozmadan devam ederse, sokağa çıkıp insanların evlerine tek tek uğrayarak çizgi romanı tanıtmaya başlayacağım. New52 döneminde Scott Snyder'ın döneminden oldukça farklı bir tada sahip her şeyden önce. Şunu belirteyim, Scott Snyder'ın yazdığı Batman serisini sevmiyorum. Her hikaye kurgusunda hevesle başlayıp 2 sayı sonra heyecanımı kaybettim. Tabii sevmememin uzunca sebepleri var ancak buraya taşıyacak değilim. Snyder öncesi, eski evrende Grant Morrison'un döneminin de daha karanlık bir Batman'e odaklandığını düşünürsek, Tom King'in Batman'i, hepsinden apayrı bir yerde duruyor. Binlerce sayısı çıkmış bir karaktere yepyeni bir soluk getirebilmek her babayiğidin harcı değil. Önceki sayılarda ne olduğundan kısaca bahsedecek olursak, Gotham ile Gotham Girl isimli, bir zengin ailenin iki çocuğu küçükken Batman'den ilham aldıkları için ailelerinin de maddi desteğiyle dünyanın dört bir yanında eğitim alarak şu an oldukları kahramanlara dönüşmüşler. Batman de onlar hakkındaki her şeyi öğrenip yanına öyle almayı planlıyor. Bu sırada Gotham'ın dört bir yanında robot gibi hareket eden kuklalarla şehre terör estiren Doctor Hugo Strange, iki kardeşi yanan bir binada pusuya düşürmüştü. Ve yanında da duyguları kontrol edebilen Psycho-Pirate'ı getirmişti. Bu sayıda ise Batman ile Gotham arasındaki mücadeleye şahit oluyoruz.
Görüş
Bu dergiye kesinlikle bayılıyorum. Tom King resmen döktürüyor. Her şeyden öte Batman'i, Batman gibi hissediyoruz. General Lane, Amanda Waller'a "burada millerce yerin altındayız, hayatta bizi bulamaz" dedikten sonra Waller'ın, "arkanda şu an" demesi ve Batman'in hakikaten de orada dikiliyor olması epik bir sahneydi. Yani, aradığımız şeyler bunlar. Tamam, gerçekçi elementler eklenmek isteniyor çoğu zaman ama biz Batman'in böyle çılgın sahnelerini de seviyoruz. Bu sahnenin hemen hemen aynısını yanlış hatırlamıyorsam 2000lerin başındaki Justice League Unlimited serisinde de izlemiştik. Öte yandan hikayenin çok iyi kurgulanmış olması bir başka artı. Kesinlikle ve kesinlikle ben bu işin arkasındaki kişinin Waller olduğunu düşünmüyordum. Gerçekten de güzel bir ters köşe oldu. Üstelik bunu bir sayı cliffhanger'ı yapmak yerine sayı içinde çözümlemeleri de bir başka güzellik zaten. Yukarıdaki All-Star Superman göndermesi başlı başına bir güzellik içeriyor. Üstelik buradaki karakterimiz de ilk çıktığı andan beri Superman ile karşılaştırılınca, bu sahne daha da anlamlı bir hale geliyor. King'in, bir nevi Batman dergisi içinde bir Batman vs. Superman yaratmaya çalıştığını hissediyorum ve bu da çok iyi bir şey. David Finch, King'in hikayesini enfes bir şekilde aktarıyor. Daha önce gördüğümüz tarzda keskin hatların değil, biraz daha çizgi romanvari çizimlerin tercih edilmesi, sayının ayaklarını daha sağlam bir şekilde yere basmasını sağlıyor. Bu yüzden Finch de en az King kadar övgüyü hak ediyor. Bunların hepsinin yanı sıra Batman'in en eski ve en önemli maceralarından birisi olan Monster Men'in böyle sindirile sindirile seriye yedirilmesi çok harika. İlerleyen sayılarda en azından bir şeylerin olabileceğini tahmin edebiliyoruz. Benim sayı ile ilgili tek olumsuz düşüncem, Psycho Pirate'i hareket halindeyken göremememiz, çünkü gerçekten ilginç bir karakter ve sihrini, kamera kayıtta değilken yapması, çok az da olsa tadımı kaçırdı. Ancak bunun gibi ufak tefek şeyleri bir kenara koyarsak, Tom King, son zamanların en iyi Batman serilerinden birisini yazmaya devam ediyor!
9.0
Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?
Yorum Gönder