Çizgi Romanın Adı:
Yayınlandığı Tarih: 27.07.2016
İçerdiği Sayı: Civil War II #4
Yazar: Brian Michael Bendis
Çizer: David Marquez
Yayıncı: Marvel [/update]
Marvel'ın bu seneki en büyük olayı, Civil War II'de 4. sayıdayız. Daha önce 0., 1., 2. ve 3. sayısını oldukça detaylı bir şekilde incelemiştik. O incelemelere ulaşmak isteyenleri, hemen aşağıdaki linklere yönlendirebiliriz.
HİKAYE
Sayı, Captain Marvel'ın, Ultimates ekibinin karargahı olan Triskelion'a gelmesiyle başlıyor. Black Panther, "duydun mu?" diye soruyor. Carol, kafa sallayıp bir odaya giriyor. Girdiği oda She-Hulk Jennifer Walters'ın tutulduğu yoğun bakım odası. Jenny uyanmış durumda. Carol, ona Bruce'un öldüğünü ve öldürenin de Hawkeye olduğunu, mahkeme kararının da açıklandığını söylüyor. Jennifer öfkeyle sonucu soruyor ve sonraki karede, Hawkeye'ın suçsuz bulunup salındığını öğreniyoruz.
Halk dışarıda konuyu konuşuyor ve ülkenin %80'inin kararla hem fikir olduklarını öğreniyoruz. Herkes her ne kadar Hawkeye suçunu itiraf etmiş olsa da Hulk'un ortadan kalkmasına sevinmiş durumda. Avengers herhangi bir açıklama yapmamış. İnsanlar, özellikle Tony Stark'ın bir şeyler söylemesini bekliyor. Daha sonra, laboratuvarında yalnız başına oturan Tony'e dönüyoruz. Tony, her ne kadar Banner ve Rhodes'un ölümünden dolayı Carol'a öfkeli olduğunu söylese de onun için asıl önemli olanın, savunduğu görüş olduğunu söylüyor. Eğer Ulysses, görüş gördüğünde eş zamanlı olarak yaşıyorsa, bunun onu mental açıdan etkilemesi gerektiğini, bu yüzden de görülerinin sağlam olmayacağını, geleceğin saf bir şekilde görülemeyeceğini söylüyor. Ulysses'in beynini kopyaladığını ve bunu aradığını, yanılıyor olmak istediğini söylüyor ancak durumların aslında çok daha kötü olduğunu ekliyor. Meğersem Ulysses'in gücü, geleceği sıfırdan tahmin etmek değilmiş. Dünya'da şu an var olan enerjiyi ve veriyi alıp muhtemel gelecek senaryoları görüyormuş. Yani olay tamamen ihtimallere dayalıymış.
Bu esnada Captain Marvel'ın adamları, bir kadını sokakta yakalayıp elindeki çantasını alıyorlar. Carol büyük bir güvenle çantayı açıyor ve içi boş çıkıyor. Kadını tutuklayıp götürürlerken Carol, çantayı Ulysses'e gösteriyor ama cevap alamıyor. Tony, Carol'un, bu çocuğu en az incil kadar kutsal ve söz söylenmez olarak görüğünü ama eğer bu çocuğun görüşlerine tamamen uyarsak özgür irade denen şeyi yok edeceğimizi söylüyor. Ve kamera Tony'nin konuştuğu kişilere döndüğünde, Stark'ı dinleyenlerin Steve Rogers, Captain Marvel, Black Bolt, Black Panther, Medusa, Beast ve Doctor Strange olduğunu görüyoruz. Tony, Steve'e fikrini soruyor. Steve, bu bilgilerin kesin olup olmadığını sorunca da "Son seferinde seninle bir ahlaki çatışma yaşadığımızda işler yolunda gitmemişti, bu yüzden emin olmasam sizi çağırmazdım" diyor.
Carol, bu bilgileri bir de Beast'in kontrol etmesini istiyor ama McCoy, Tony'nin söylediklerinin doğru olduğunu bildiriyor. Tony "şimdi ne yapacaksın, Carol?" diye sorunca da sessiz kalıyor. Daha sonra, "eğer bir adamı gösterip üstünde silah var deseler kontrol eder miydin yoksa en iyisi ateş açmasını bekleyeyim mi derdin?" diyor. Tony, "görülerin gerçekleşme ihtimali %10 olsa bile mi gerçek kabul edeceksin?" deyince de "herhalde yani, Rhodey yaşasaydı o da bunu isterdi" diyerek, Tony'nin tavanını kırıp uçup gidiyor. Geriye kalanlarsa şimdi ne yapacaklarını düşünürlerken Tony, Carol'un amacını halka anlatmayı planladığını söylüyor.
Carol, daha önce tutukladıkları, boş çantalı kadını sorgulamaya giriyor. Maria Hill'den, kadının sicilinin tertemiz olduğunu, hiçbir illegal işinin olmadığını öğreniyor ama içeri girince kadını HYDRA ajanı olmakla, dünyayı kaosa sürüklemekle suçluyor. Kadın hiçbir şey anlamıyor. Carol da "o zaman niye boş bir çantayla geziyordun?" deyince de kadın "o benim eski çantam yahu, eve götürüp yenisini alacaktım" diye isyan ediyor. Kapıya çıktığında ise Maria Hill bu kadını tutmak için hiçbir delilleri olmadığını söyleyince Carol "Buluruz" deyip geçiyor. Bu sırada odada mor bir duman çıkıyor ve kadını içine alıyor.
Hemen içeri girdiklerinde, bu dumanın Nightcrawler'a ait olduğunu anlıyorlar ve Carol, bunun arkasındaki kişinin Tony Stark olduğunu ve onu tutuklayacağını söylüyor. Tam bu sırada, Stark'ın çatıda olduğunu öğreniyorlar ve olay yerine çıkıyorlar. Carol Tony'e ne halt ettiğini soruyor ve tutuklu olduğunu söylüyor. Tony ise, sen asıl halk senin ne yaptığını öğrenince göreceksin diyor. İki tarafta da kahramanlar yerlerini alıyor. Tony "sayıca üstünüz" dediği anda Carol "hiç sanmıyorum" diyerek, arkasında beliren Guardians of the Galaxy ekibini de gösteriyor ve sayı bitiyor.
Arkadaşlar biz bu seriyi ne yapacağız? Şu ana kadar 5 sayı okuduk, Civil War konusunu daha şimdi görebildik, o da finalinde ufak bir tanıtımla.
İdeoloji kısmından başlayalım. Bu sayıda resmen Carol'un büyük ölçüde haksız olduğunu gördük. Elimizde artık iki tane dahi tarafından kanıtlanmış bir şekilde, Ulysses'in geleceği görmediğine dair kanıt var. Buna rağmen Carol nasıl oluyor da kayıtsız şartsız bu görülerin tamamen gerçek olduğuna inanıyor? Resmen suçsuz birisini tutuklatıp sorguya çekti, kanıt bulma işini bile "hallederiz" diye geçiştirdi. Bundan sonra ne olacak? Sırf Ulysses'in görülerinin doğru olduğunu kanıtlamak için sahte delil mi üretecek? Tony'nin anlattıklarına zerre kadar ehemmiyet vermemesi ayrı bir sıkıntı zaten.
Öte yandan Tony, artık Ulysses'in gördüğü şeylerin, hesaplanmış analizler olduğunu, yine de gerçekleşme ihtimalleri olduğunu biliyor. Peki, neden "abi komple boş verelim, olursa olur yapacak bir şey yok" kafasında dolaşıyor. Daha geçtiğimiz sayılarda Tony'nin bir fütürist olduğunun altı çizilmedi mi? Geleceğe dair bir algoritmaya ulaşımı varken neden Ulysses'in görülerini masaya yatırmak yerine komple reddediyor? Ayrıca hiçbir şey yokken Carol'ın tutukladığı kadını kaçırarak savaş başlatması neydi mesela? Tony bu kadar fevri, sonrasını bu kadar düşünmeyecek bir adam değil ki. En azından bu konuyu bir konuşmalarını beklerdim.
Yani, demeye çalıştığım, iki tarafın da haklı olduğu konular var ancak haksız oldukları şeyler bir hayli fazla. Özellikle Carol, doğrudan hatalı davranıyor ve neredeyse kanun, özgür irade tanımayan bir despota dönüşüyor. Şu an resmen Carol'ı desteklemek için tutunacak dalımız kalmadı. Bendis, Carol'ı haklı bir noktadan alıp, hikayenin kötü adamına dönüştürüyor.
İlk Civil War'da belki çoğu kişi Tony Stark'ın tarafında değildi ancak yine de Tony'e hak verebiliyordunuz, Savunduğu şeyleri mantıklı bir çerçevede düşünebiliyordunuz. Aynı zamanda Steve Rogers'ın düşüncelerini de ideolojik düzlemde inceleyebiliyordunuz. Buradaysa sadece iki tarafın zıtlaştırılması için çabalandığını görüyorsunuz. Ayrıca yanlış hatırlıyorsam düzeltin ama Tony, zamanında hafızasını kaybettiğinde Civil War'da yaşananları unutmamış mıydı? Şimdi neden ahlaki ayrım noktasında Steve'le duygusal bir konuşmaya giriyor?
Bir de taraflara bakalım. En çok göze çarpan şey, X-Men'in tamı tamına ikiye ayrılmış olması. Benim buradaki sorum, bir mutant neden bu durumda Carol'un tarafını tutar? Mutantlar yıllarca insanların önyargıları ve "kesin kötü bir şey yapar bu mutantlar, taşlayalım" düşünceleriyle ötekileştirilmemiş miydi? Şimdi neden Captain Marvel'ın "birileri kötü bir şey yapacak, daha yapmasalar bile özgür düşüncelerini elinden alalım, yapmaya fırsat bile bulamasınlar" kafasında hareket ediyorlar?
Iron Man'in tarafındaysa orijinal X-Men'in genç versiyonları, All-New X-Men ekibini görüyoruz. İyi ama Civil Wr II: X-Men tie-in sayısında bu elemanlar yoktu ve daha önce ortalıkta dolanmadıklarını da görmüştük. Ne ara karar verdiler? Tabii bir de olan bitenle en ufak alakaları olmamasına rağmen Carol'un yanında savaşa katılan Guardians ekibi var. Kabul, Carol bir dönem ekiple takıldı ama bunu o sayıları okuyanlar dışında kimse bilmiyor. Şu an neden Cap'in yanına geldiklerinin düzgün bir açıklaması yok. Kaldı ki Tony de ekibe defalarca yardım etmişti. Burada Bendis'in her yazdığı eventte olduğu gibi kendi karakterlerini araya sokuşturduğu hissiyatını alıyorum. All-New X-Men de Guardians da onun elinde uzun zaman kalmıştı.
Hawkeye'ın serbest bırakılması ayrı bir mevzu. Geçtiğimiz sayının abartısız tamamı Hawkeye'ın mahkemesine ayrılmışken ve mahkeme kararına bağlanmışken, bu sayıda Hawkeye'ın gözükmemesi ayrı bir olay. She-Hulk'un bütün Bruce Banner/Hawkeye meselesini, dünyanın en sakin tepkisiyle karşılaması bambaşka bir olay. Bu noktalara değinmeye gerek duymuyorum.
Sayının tek güzel yanı, bundan önceki sayılarda olduğu gibi çizer David Marquez'di. Sayıyı okunabilen tek şey gerçekten de kendisinin mükemmel çizimleri. Daha önce de demiştim ama Marquez, karakterlerin tepkilerini mükemmel bir şekilde yakalayıp aktarıyor.
İdeoloji kısmından başlayalım. Bu sayıda resmen Carol'un büyük ölçüde haksız olduğunu gördük. Elimizde artık iki tane dahi tarafından kanıtlanmış bir şekilde, Ulysses'in geleceği görmediğine dair kanıt var. Buna rağmen Carol nasıl oluyor da kayıtsız şartsız bu görülerin tamamen gerçek olduğuna inanıyor? Resmen suçsuz birisini tutuklatıp sorguya çekti, kanıt bulma işini bile "hallederiz" diye geçiştirdi. Bundan sonra ne olacak? Sırf Ulysses'in görülerinin doğru olduğunu kanıtlamak için sahte delil mi üretecek? Tony'nin anlattıklarına zerre kadar ehemmiyet vermemesi ayrı bir sıkıntı zaten.
 |
| Team Iron Man |
Yani, demeye çalıştığım, iki tarafın da haklı olduğu konular var ancak haksız oldukları şeyler bir hayli fazla. Özellikle Carol, doğrudan hatalı davranıyor ve neredeyse kanun, özgür irade tanımayan bir despota dönüşüyor. Şu an resmen Carol'ı desteklemek için tutunacak dalımız kalmadı. Bendis, Carol'ı haklı bir noktadan alıp, hikayenin kötü adamına dönüştürüyor.
 |
| Team Cap |
Bir de taraflara bakalım. En çok göze çarpan şey, X-Men'in tamı tamına ikiye ayrılmış olması. Benim buradaki sorum, bir mutant neden bu durumda Carol'un tarafını tutar? Mutantlar yıllarca insanların önyargıları ve "kesin kötü bir şey yapar bu mutantlar, taşlayalım" düşünceleriyle ötekileştirilmemiş miydi? Şimdi neden Captain Marvel'ın "birileri kötü bir şey yapacak, daha yapmasalar bile özgür düşüncelerini elinden alalım, yapmaya fırsat bile bulamasınlar" kafasında hareket ediyorlar?
Iron Man'in tarafındaysa orijinal X-Men'in genç versiyonları, All-New X-Men ekibini görüyoruz. İyi ama Civil Wr II: X-Men tie-in sayısında bu elemanlar yoktu ve daha önce ortalıkta dolanmadıklarını da görmüştük. Ne ara karar verdiler? Tabii bir de olan bitenle en ufak alakaları olmamasına rağmen Carol'un yanında savaşa katılan Guardians ekibi var. Kabul, Carol bir dönem ekiple takıldı ama bunu o sayıları okuyanlar dışında kimse bilmiyor. Şu an neden Cap'in yanına geldiklerinin düzgün bir açıklaması yok. Kaldı ki Tony de ekibe defalarca yardım etmişti. Burada Bendis'in her yazdığı eventte olduğu gibi kendi karakterlerini araya sokuşturduğu hissiyatını alıyorum. All-New X-Men de Guardians da onun elinde uzun zaman kalmıştı.
Hawkeye'ın serbest bırakılması ayrı bir mevzu. Geçtiğimiz sayının abartısız tamamı Hawkeye'ın mahkemesine ayrılmışken ve mahkeme kararına bağlanmışken, bu sayıda Hawkeye'ın gözükmemesi ayrı bir olay. She-Hulk'un bütün Bruce Banner/Hawkeye meselesini, dünyanın en sakin tepkisiyle karşılaması bambaşka bir olay. Bu noktalara değinmeye gerek duymuyorum.
Sayının tek güzel yanı, bundan önceki sayılarda olduğu gibi çizer David Marquez'di. Sayıyı okunabilen tek şey gerçekten de kendisinin mükemmel çizimleri. Daha önce de demiştim ama Marquez, karakterlerin tepkilerini mükemmel bir şekilde yakalayıp aktarıyor.
Sonuç
Civil War II, 4. sayısına gelmesine rağmen bizi karakterlerin motivasyonları konusunda hala ikna edemedi. Sayı içerisindeki tutarsızlıklar, karakterlerin, karakterizasyonlarının dışında davranmaları, savaşta seçilen taraflar büyük sıkıntı yaratırken, serinin hala hız kazanamamış olması büyük bir handikap yaratıyor. En azından önümüzdeki sayıda, sonunda büyük savaşı görebileceğiz. Umarız ki en azından savaş beklentimizi karşılar.
5.0
Yorum Gönder