Dikkat Çekici Sahneleri ile Civil War

Malûm yıla çoktan girdik ve o çok beklediğimiz, cüzdanlarımızı yakacak olan filmler de birer birer beyaz perdeye düşmeye başladı. Ya çok beğendik, ya hiç beğenmedik, ya da kusur bula bula her birini sevdik. Daha baştan çok muhteşem konulara sahip olan filmlerle karşılaştık ve bunları da elbet bir güzel karşılaştırdık. İşte onlardan ikisi de, çok fazla kafa karışıklığına sebep olan Batman v Superman ile benim için hikaye konusunda yetersiz kalan Captain America: Civil War’dır. Eh, madem izledik, yorumladık ve puanladık o zaman şuraya güzel bir de, “Film iyi değildi abi ama şu sahneyi de çok beğendim be.” dediğim, belki de dediğimiz, kilit sahneleri ve replikleri listeleyeyim dedik. Bolca spoiler içerdiğini de söylemeye gerek yoktur diye düşünüyorum. Bu liste, işin Civil War kısmını içermektedir. Batman v Superman ile ilgili olanını da şuradan bulabilirsiniz.


7) Filmin etkisiz elemanı diyebileceğim, sadece takım arkadaşını vurmak ve yerin dibine yolculuk etmekle görevlendirilmiş Vision karakterinin tek artısı olaylara yaptığı felsefik bakış açısıydı, ki film felsefik bir açıdan çok politik ve psikolojik düzeyde ilerliyordu. Ve sanırım filmde olaya ilk başta dışarıdan bakabilen, olayın başka bir yüzünü görebilen tek kişi de oydu. Bu yüzden kahramanlarımızın aralarında tartıştığı sahnenin benim için en güzel tarafı buydu. "Güçlerimiz meydan okunmaya davet çıkarıyor." diyordu Vision abimiz. Cidden de dediği gibi süper güçler arttıkça onlara karşı korkular artıyor ve bu güçlere karşı da korunma hissi yüzeye çıkıp yeni süper güçler yaratıyor. Kış Askerleri neyden sonra yaratıldı sanıyorsunuz? Filmde Vision da Stark zırhlarından yola çıkarak örneklendiriyordu zaten.


6) Çizgi romandan olduğu gibi aktarılan bu sahnenin en güzel kısmı Tony'nin motivasyonunun oluşmasına dolaylı yoldan Age of Ultron'da yaptığı hatalardan oluşan bir göndermedir. Şöyle ki, filmde Sokovia olaylarına sebep olan Ultron'un yaratıcısı Tony'dir ve film ilk defa burada, olaylar yüzünden Tony'i suçlar. Ve Tony'i harekete geçiren de burada yaşadığı suçluluk olur, mantığı değil. Filmin taraflar içinde ne kadar duygusal noktalara dokunduğunun canlı bir göstergesidir bu. Öyle ki ölen oğlunun yasını tutan Miriam bile, Tony'i suçlamanın yanı sıra intikamdan bahsetmektedir.


5) Wanda'nın filmdeki yeri aslında güçlerinden oluşmakta. Çizgi roman okuyan güruh, onun ne kadar güçlü olduğunun bilincindedir zaten. Filmde ise insanlar bunun farkına daha yeni varmaktadır. Yıkıcıdır, ancak Wanda'nın isteği bu değildir. Çünkü bizzat kendisi de diğer herkes gibi güçlerinden korkmaktadır. Ama herkes Wanda'nın üstüne insanların korktuğu durumu ile yüklenir. "Onların korkularını kontrol edemem. Sadece kendiminkini edebilirim." diyerek de konuyu açıklığa kavuşturur. Burada benim gördüğüm, en güvenli eller yine bizimkilerin farklı bir versiyonudur.


4) ''Benim yapabildiğim şeyleri yapabildiğin zaman eğer kötü bir şey olursa suçlu sen oluyorsun.'' Replikle beraber bu sahneyi sevmemin tek sebebi, burada anlatılmak istenenin bir yakarış olmasıdır. En azından benim anladığım budur. Lagos'ta, Wanda'nın yaptığına, Tony ve yarattığı Ultron'a ve daha nicesine inceden bir göndermedir bu. Ve dahası bu cümle çok tanıdık bir cümlenin aslında ikiz kardeşidir. "Büyük güç, büyük sorumluluk getirir." Anlatmak istediği şey tamamen budur.


3) Kaptan'ın, grup olarak tartıştıkları sırada sarf ettiği sözler aslında onun tarafının, anlaşmayı ne için imzalamadığının kesin bir açıklamasıydı. "En güvenli eller yine bizimkiler." Aslında bu söz bile tek başına Kaptan'ın duruşunu açıklamak için yeterliydi. Devletlere güvenmiyordu. İlk iki filminde de bu bolca işlenmişti zaten. Hatta The Winter Soldier bizzat buna göre işlenmişti. "Ya bizi gitmememiz gereken bir yere götürmek isterlerse? Ya gitmemiz gereken bir yere gitmemize izin vermezlerse? Eğer bunu imzalarsak seçim yapma hakkımızdan vazgeçmiş oluruz." Stark üzerinden, fabrikasının silah üretimine müdahalesinin kendi kararı olması ve ona bu yüzden karşı çıkılması örneğini veren Kaptan oldukça da haklıdır aslında ve devletin Bucky konusunda ısrarla yanılması ise bunun kanıtıdır.


2) "Hepsini hatırlıyorum." Şu zamana kadar gördüğüm genel kanıya göre Bucky bu sözleri Tony'i kızdırmak için bilerek söylemiştir. Öyle olmasa bile Tony burada kesinlikle haklıdır. Filmin psikolojik yanı şu sözle beraber kendini çok belli ediyor arkadaşlar. Ailesi öldürülmüş, kimin yaptığı ve nasıl olduğu ondan gizlenmiş bir Tony vardır ortada. Ama öbür yandan beyni yıkanmış, hiç istemediği bir şekilde insanları öldürmeye programlanmış ve hayatı alıkonulmuş bir Bucky de vardır. Bu replik de aslında bizlere bunu bağırmaktadır.



1) Filmin en güzel sahnesi değildi, çok güzel bir müzikle de taçlandırılmamıştı. Ama filmin benim fikrime göre en açıklayıcı ve en güzel repliği buydu arkadaşlar: ''Taviz verebileceğin yerde ver, veremeyeceğin yerde ise verme. Bütün dünya yanlış bir şeye doğru diyorsa bile, bütün dünya sana ikile diyorsa bile senin görevin bir ağaç gibi köklerini salıp, gözlerinin içine bakıp ''Hayır, sen ikile!'' demektir.'' Aslında bu replik filmde bütün kahramanların ne yaptığını açıklamaktadır. Taviz verebilenler olarak nitelendirdiğim Tony ve ekibi ile taviz veremeyeceklerinin farkında olan Kaptan ve ekibi... Herkes inandığı doğrular adına taraflarında savaşmaktadır ve filmde Natasha haricinde hiçbir kahramanın tarafı ile ilgili bir ikilem içine girmediği, bir ağaç gibi köklerini saldıkları görülmektedir.

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget