Doğruyu söylemek gerekirse, bu film hakkında ne yazsam, ne çizsem diye kafamda bir türlü oturtamadım. O kadar parça parça geliyor ki düşünceler. Ama bu filmin suçu değil, hissettirdiği şey. Tıpkı Cem Yılmaz şovlarından çıktıktan sonra bir durup ''Neye güldük lan biz demin bu kadar?'' demek gibi.
En iyisi kısa kısa bilgiler vererek bu düşünceleri bir toparlayalım. Ancak unutmayın, bu yazının devamı yalnızca filmi izleyenler içindir. Gani gani spoiler vereceğim garanti!
Marvel'ın çok meşhur ana karakterlerinden uzak, Avengers konseptinin dışında ve Amerikayı kurtarmadığımız ilk filmi ile karşı karşıyayız. Bu yüzden evreni yalnızca beyaz perde üzerinden takip edenler için bu ekip oldukça eğreti görünebilir. Ya da çok sağlam bir çizgi roman okuruysanız, ekip size yine yeterli gelmeyebilir. Yani Marvel asıl kumarı burada oynadı diye düşünüyorum ben. Kozmik evrene giriş için açtığı ilk kapı bu değildi belki, ancak ilk adım attığımız, hatta içeri balıklama daldığımız olay budur. Zira kozmik Marvel evrenine dair ne ararsanız var. Neredeyse...
Mesela Guardians of the Galaxy diyoruz, Nova Corps diyoruz... Ama ben ortada bir tane Nova göremedim. Efendim, Nova Birliği bildiğimiz bizim onluk ordu sistemi olmuş. Millet rütbe kasıyor resmen. Ee, hani Nova? Ben mi bilmiyorum acaba, bizim bildiğimiz Nova (hatta Nova'lar) sonradan mı doğuyor? Süper asker serumu falan mı bağlayacaklar? Üzüldüm...
Tabi anlıyoruz ki o sulara daha çok var. Ne G.O.T.G.2'de, Ne de Avengers 3'de henüz Thanos karşımıza esas oğlan olarak çıkamaz. Bu gidişle, bundan böyle izleyeceğimiz her Marvel Studios filminde kendisi ancak bir taş toplayacak. Zaten yapımcılar Thanos yolunun uzun bir koşu olacağını söylemişti. Eh, ayaklarını yere sağlam basıyorlar adamlar. Hedef 2020! Kendisine toplamada başarılar diliyoruz.
Ronan tam bir Accuser'dı. Kendisi her zamanki gibi kutsal amacı doğrultusunda atasını, dedesini, nenesini, bebesini tanımayan; faşist bir Kree'li. Ama Kree deyince insan bir Supreme Intelligence de görmek istiyor. Kısmet değilmiş...
Drax The Destroyer karakteri adından da anlaşıldığı gibi yalnızca yok etmeye programlanmış bir arkadaş. Mentor tarafından topraktan yaratılmış ve tek amacı Thanos'u yok etmek. En azından çizgi romanlarda böyleydi. Her ne kadar köken hikayesi değişmiş olsa da kabulümüzdür. Zira kendisi olmuş. Öyküsünün daha bir CONAN olması istenmiş sanırım. Ayrıca, şu makyajın perdede hiçbir noktasının sırıtmadığını garanti edebilirim. Hatta hiçbir uzaylı makyajı sırıtmıyor. Pembe pembe hatunları bile doğal karşılayabiliyorsunuz. Ancak Drax'ın herkesten dayak yiyecek kadar basit bir uzaylı olarak gösterilmesi beni biraz üzdü. Tamam, bir Hulk değil ama yani... yine de insan güç görmek istiyor.
Batista'yı ise tebrik etmek istiyorum. (Evet, kendisi WWE günlerinden beri benim için Batista'dır millet. Bautista da neymiş!) WWE zamanlarında zaten yeterince iyi rol kestiğini düşünüyordum. Her ne kadar The Man With The Iron Fıst filmi ile umudumu yitirmiş olsam da bu rolde çok iyi iş çıkarmış. Kaslı bir morondan fazlasını, yaslı bir babayı görebiliyorsunuz.
Karen Gillan'ın izlediğim ilk filmi Oculus idi. Bunun da son filmi olmayacağı kesin. Zaten kendisini daha sonra da Marvel'da göreceğimizin sinyalini aldık bir kere.
Rocket Racoon'un sesi bana daha çok Adam Sandler'ı hatırlattı ama Groot açısından filmde Vin Diesel'in sadece sesi değil, bizzat kendisi vardı. Mimikleri oyuncunun kendisinden mi modellemişler bilemiyorum, çok beğendim.
Bu arada, filmin en büyük sürprizi de Thanos değildi. Daha büyük, daha görkemli bir şeydi. Hatta iki şey. Eğer doğru hatırlıyorsam onlardan birisi şu arkadaştı:
Evet, sadece bütün bir Celestial görmekle kalmıyor, aynı zamanda nelere kadir olduğuna da şahit oluyoruz. Bana sorarsanız ilk filmde yapılabilecek en büyük sürpriz budur. Bu adım sinema evreninde çok büyük kapılar açar. İleride, bizim göremeyeceğimiz yıllarda çıkacak olan Marvel filmlerini izleyecek olan gelecek kuşağını şu an çok kıskanıyorum. Ölmeden bir Uatu görsem o da yeter bana... :(
Filmin müzikleri bir başkaydı. Adeta müzikal havasında. Yönetmen Gunn karışık kasetlerin Peter'ın çocukluğu ile olan tek bağlantısı olduğu için bu kadar üzerinde durulduğunu dile getirmiş. İyi olmuş reis, iyi. Sevdim. Hatta soundtrack albümünü indirin derim.
Bir de son olarak, şu sıkı dostluklar kavgayla başlar klişesi biterse ben çok rahatlayacağım...
BİLİNMEYEN GERÇEKLER
- Filmde gördüğümüz ekip 2008'deki G.O.T.G. serilerine dayanıyor.
- Yondu aslında 60'lı yıllarda orijinal ekip üyelerinden biriydi. Yakışıııır.
- Yönetmen James Gunn, Pratt'i seçmelere almak istememiş. Asistanları ısrar edince de ''Gönderin bakalım hele...'' şeklinde öylesine söylemiş. Görünce de ''Ne olursa olsun bu adam olacak...'' demiş. Büyük konuşmayacaksın müdür!
- James Gunn, Chris Pratt'ı seçmelerdeki deneme seçimlerinde o kadar beğenmiş ki, vücudu şekilsiz bile olsa bu rolü ona vermek istemiş. Kasları CGI ile ekleriz demiş. Ama Pratt 6 ay izin isteyerek bu 6 ayda tam 30 kilo vermiş. (Kaba bir hesapla bu haftada 1.5 kilo falan yapar... Az aslında... Gerçi kas yoğunluğunu da arttırdıysa normal. Neyse, kıskanmadım...)
- Star-Lord'u oynaması için düşünülen diğer isimler: Joel Edgerton, Eddie Redmayne, Jensen Ackles, Lee Pace, Wes Bentley, Jack Huston,Cam Gigandet, Sullivan Stapleton, Logan Marshall-Green, Garrett Hedlund, Chris Lowell,James Marsden, Jim Sturgess, Joseph Gordon-Levitt, Aaron Paul, Michael Rosenbaum,Glenn Howerton ve John Krasinski
- Zoe Saldana, karşılıklı dövüş sahnelerini çekerken neredeyse Pratt'ın kaburgalarını kırıyormuş. Efenim, egzersizler sırasında bu arkadaşlar koruyucu kıyafet giyiyorlar. Keza dövüş sahneleri çekilirken de öyle. Ama sahne çekilmeden önce bu Pratt yeleğini giymeyi unutmuş. Zoe'ya da söylemiyor çekinmesin diye. Zoe da durur mu, komuş tekmeyi. Tabi bizimkinin nefesi kesilince düşmüş yere çuval gibi de anlamışlar durumu. Zoe bu, şakaya gelmez.
- Saldana, Gamora rolünün dijitale dönüştürülmesi istemediği için bütün rolü makyajla canlandırmış. Film üzerindeki gerekli oynamaları saymazsak karakterde oynama sıfıra yakın yani. Yoksa şu görseldeki kadar karikatürize kalabilirdi:
- Olivia Wilde, Gamora rolü ayağına kadar gelmesine rağmen reddetmiş... Vay haspa vay!
 |
| Oynama sen zaten... |
- Batista rolü aldığını öğrendikten sonraki gün kendini daha fazla geliştirebilmek için oyunculuk kurslarına katılmış. Eh, işe de yaramış. Devam!
- Jason Mamoa'da Drax rolünü geri çevirmiş. Aslında güzel olabilirdi. Ama belli ki Warner biraderler ile geçmişten gelen bir muhabbetleri var.
- Vin Diesel'in dediğine göre Groot'un tek repliği 1000'den fazla kez kaydedilmiş. Ton farklılıklarından olsa gerek...
- Diesel dublaj stüdyosuna girdiğinde teknik koltukta kimi görsün? Iron Giant animasyonunda beraber çalıştığı uzman. (Ne filmdi be... Artık böyleleri gelmiyor. Bilmeyenler için: Orada da Diesel seslendiriyor.)
- Diesel Groot'un repliğini 8 ayrı dilde seslendirmiş ki dublajlanan ülkelerde de kendi sesiyle girsin. Bizimki onlardan biri değildir herhalde. Türkçe izleyen beri gelsin?
- Film yapımcıları Rocket Racoon'un hikayesine hayran kaldıkları için onu eşsiz buluyorlarmış. Filme göre kendisi normal bir rakun iken çılgın bilim adamları tarafından alınmış, gerçek anlamda parçalarına ayırılmış, sonra sibernetik bağlar ile geliştirilerek tekrar birleştirilmiş türünün tek örneği yarı canlı, yarı mekanik bir varlık. Bu kadar öfkeli olmasının nedeni de bu galiba. Yazıktır lan... Galaktik hayvan hakları derneklerini göreve çağırıyorum.
- Bradley Cooper, Rocket'i seslendirirken Tommy DeVito karakterinden ilham aldığını söylüyormuş. Kim bu DeVito diye baktığımızda kendisinin Goodfellas filminden bir karakter olduğunu hatırlıyoruz.
-Şunlar da Rocket'in sesi için düşünülen diğer isimler: Adam Sandler, David Tennant, Sharlto Copley, Jim Carrey ve H. Jon Benjamin
- Karen Gillan rolü için saçlarını kazıtmış. Yazık bu kızıl güzele. Kızılları koruma derneğini göreve... Yok, bu o değildi...
- Djimon aslında Drax için, Lee Pace ise Quill için düşünülmüş. Sonra ikisinin de kötü adam olmasına karar verilmiş. Hallerinden memnunlar.
- Bu filmde Adam Warlock'un da olmas planlanmış. Yani jenerik sonunda, son sahne olarak. Ama sonra plan iptal edilip gelecek başka bir Marvel yapımı için saklanmış. Onun yerine de hiç gereği olmayan Howard'lı sahne konmuş. Peh!
- Marvel NOW'da bir süreliğine Koruyuculara katılan Iron Man'in, seriye bir gönderme olarak burada da cameo yapması düşünülmüş. Ancak yapım aşamasında Robert Downey Jr.'ın kontratının bitmiş olmasından dolayı düşünce gerçekleştirilememiş. İşin acı yanı, çekimler bittikten sonra RDJ kontratını yeniledi... Vay şansını...
- Benicio Del Toro'nun, yani Koleksiyoncu'nun mekanı var ya... Sırf bu filmde set önceden hazır olsun diye daha önceki Marvel filmlerinde gösterilmiş.
- Koleksiyoncu'nun mekanının bulunduğu şu Knowhere var ya... Bir Celestial kellesi...
- Ayrıca Knowhere, çizgi roman serilerinde Koruyucuların ana merkezi. Zira kendileri çizgi romanlarda yasal bir galaktik birim idi. Sonra NOW ile başlayan seride birden bire kanun kaçağı olarak addedildiler... N'oluyorsun Marvel, kuzum..?
- Nova birliğinin dünyası Xandar var ya; Santiago Calatrava'nın modern mimari anlayışından esinlenilmiş. Google'layın bir, neler çıkıyor neler.
-Yönetmen Gunn bir edepsizlik yapıp Avengers ve Guardians of the Galaxy'i birer müzik grubu metaforuyla karşılaştırmış: ''Eğer Avengers Beatles ise, Guardians bu işin Rolling Stones'u!'' (HOYT! hadsiz!)
- Gunn ilk Iron Man filminden esinlendiğini söylüyor. ''2008'de Marvel bu işe girerken cesur davrandı. Biz de kozmik Marvel'a adım atarken aynı cesareti göstermeliydik ve ilhamımızı doğru yerden aldık.''
Eh... Bu kadar.
Yorum Gönder