Yönetmen: Glen Winter
Senaryo: Jake Coburn & Ben Sokolowski
Oyuncular: Stephen Amell (Oliver Queen/Arrow), Katie Cassidy (Laurel Lance), David Ramsey (John Diggle), Willa Holland (Thea Queen), Emily Bett Rickards (Felicity Smoak), Susanna Thompson (Moira Queen), Caity Lotz (Black Canary), Paul Blackthorne (Quentin Lance), Manu Bennett (Slade Wilson), Dylan Neal (Dr. Anthony Ivo), Artine Brown (Henrik Von Arnim), David Nykl (Anatoly Knyazev)
Yayın Tarihi: 5 Mart 2014
Bu noktadan sonrası bölüm ile ilgili spoiler içermektedir. Uzak durmanızı, şöyle bir göz atacaksanız spoiler sızıntı kostümünüzü giymenizi tavsiye ederiz
Öncelikle takipçilerimizden büyük özür dileyerek başlayalım zira Arrow'un 3. sezonu başlamasına rağmen hala 2. sezonun incelemeleri beklemekte. Hem arayı hızlı kapatmak için hem de çoğu izleyicinin sezondaki bölümleri detaylıca hatırlamayacağını göz önünde bulundurursak, sezon finaline kadar yazacağım incelemelerde bölümlerdeki easter egg ve çizgi roman göndermelerini ve her bölümün artıları ile eksilerini yazıp hızlı bir şekilde yeni sezona yetişmiş olacağız. Hadi elimize, gözümüze kuvvet...
Bölümün konusu:
Oliver, Slade'in Starling City'e gelmesini öğrenince şok olur. Adada ise Sara, Oliver ve Slade Ivo'nun gemisini ele geçirmek için harekete geçerler ancak Sara, Oliver'ı bir kenara çekerek, Ivo, Slade'e olanları söylemeden önce Oliver'ın Ivo'yu öldürmesi gerektiğini söyler. Oliver her ne kadar büyük suçluluk duysa da Mirakuru'nun Slade'i tahmin edilemez bir öfkeye sokacağını bildiği için kabul eder ve Ivo'yu öldürmeye ikna olur. Ancak işler beklenildiği gibi gitmez ve Slade her şeyi öğrenir. Böylece ikili arasındaki uzun savaş başlar.
Easter egg ve DC Comics göndermeleri
1. Oliver Jonas Queen: Bu bölümde Oliver'ın orta ismini öğrenmiş olduk. Çizgi roman dünyasındaki ismiyle aynı.
2. Henrik Von Arnim: Sara'ya gemiye, Oliver ile takasa gitmemek için direnen kaçak. Aslında herhangi bir çizgi roman bağı olan bir karakter değil. Doğrudan dizi için yaratılmış birisi. İlginç bir bilgi olarak şunu söyleyebiliriz: Von Arnim'i oynayan Artine Brown, Smallville dizisinde Green Arrow'un teknisyeniydi.
3. Curtis Swan: Thea, babasının resim koleksiyonundaki resimlerden birisinin çizerinin Curtis Swan tarafından çizildiğini söylüyor. Curt Swan, Gümüş Çağ döneminde Superman maceralarının çoğunu çizen çizerdir. Hatta daha hatırlanabilir olsun diye şöyle diyelim, Swan, Superman ve Flash arasındaki meşhur yarışın ve Alan Moore'un harika "Whatever happened to the man of tomorrow?" macerasını çizen kişidir.
4. Joe Kubert: Thea, diğer resimlerden birisinin de Joseph Kubert'a ait olduğunu söylüyor. Joe Kubert sanırım Curt Swan'a göre daha çok bilinen bir çizer. İlginç olarak söyleyebileceğimiz bilgi is, Kubert'ın DC'de yaptığı ilk iş Seven Soldiers of Victory hikayesiydi ve baş karakterleri arasında Green Arrow ve Speedy vardı.
Bu bölümdeki göndermeler diğer bölümlere göre daha azdı. Bölümün kendi hikayesinin daha yoğun olması bunun sebebi olabilir.
Bölümün artıları ve eksileri
+ Flashback'ler sonunda ana konunun önemli bir parçası haline geldi. Ve flashback sahneleri artık ana hikayenin anlatımında da kullanılıyor.
+ Ollie, Slade ve Sara'nın birden çok yanını gördük ve karakterlerini çok boyutlu hale getiriyorlar her bölümle beraber.
+ Bölümlük kötü adam yerine ana hikayeye odaklanıldı.
+ Manu Bennett, Slade Wilson'u oynamak konusunda harika iş çıkarıyor.
+ Aksiyon sahneleri oldukça iyiydi...
-...ancak görsel efektler oldukça kötüydü.
-Ivo'nun motivasyonu biraz kopya gibi değil mi? Karısına bir çare bulmak için kötü adam fikri hadi zaten ta Mr. Freeze'e kadar uzanıyor ama daha bir önceki bölümde Clock King'in motivasyonu da buydu. Ivo gibi sezonun önemli karakterlerinden birisinin bu kadar sıradan bir motivasyonla geçiştirilmesini hiç ama hiç sevmedim.
The Promise bölümü artık ana hikayenin başladığı ve flashback sahnelerinin de bunu desteklediği bir ara bölüm olmuş ve hikayeyi ileri noktaya taşımış. Bu açılardan oldukça iyi bir bölümdü.
Yorum Gönder