Inceleme: Arrow S02E12 - Tremors


Yönetmen: Guy Norman Bee

Senaryo: Marc Guggenheim & Drew Z. Greenberg

Oyuncular: Stephen Amell (Oliver Queen/Arrow), Katie Cassidy (Laurel Lance), David Ramsey (John Diggle), Willa Holland (Thea Queen), Emily Bett Rickards (Felicity Smoak), Susanna Thompson (Moira Queen), Caity Lotz (Black Canary), Paul Blackthorne (Quentin Lance), Colton Haynes (Roy Harper), Manu Bennett (Slade Wilson), Michael Jai White (Bronze Tiger)

Yayın Tarihi: 29 Ocak 2014


Bu noktadan sonrası bölüm ile ilgili spoiler içermektedir. Uzak durmanızı, şöyle bir göz atacaksanız nükleer sızıntı kostümünüzü giymenizi tavsiye ederiz.


12. bölümde son 6-7 bölümlük Sebastian Blood olay örgüsüne biraz ara veriyoruz ve odak noktasını Moira Queen ve Roy Harper'a çeviriyoruz. 

Moira başkanlık için yarışacak ama Thea'nın gerçek babasının Robert olmadığının ortaya çıkması ihtimalinden korkuyor. Roy gücünü muhafaza edemiyor, bu yüzden Bronze Tiger'ın deprem makinesi ile kaçmasına sebep oluyor. Arrow ile eğitimleri oldukça sert giderken bölüm finalinde Arrow'un aslında Ollie olduğunu öğrenip "Team Arrow"a katılıyor. Laurel ise Sebastian Blood'la uğraşmanın cefasını çekip kendini alkole veriyor ve Ollie'nin de yardımıyla yıllar sonra sarhoş kafayla da olsa kayıp kız kardeşi Sara'ya kavuşuyor.


Konumuzu özetledikten sonra Easter Egg'lerimize bakalım:

Milo Armitage: Bronze Tiger'ı mapus damlarından kaçırıp (ki kaçırma sahnesi sanırım dizinin şimdiye kadarki en vahşi sahnesiydi. Kollardan, bacaklardan bıçak çıkarmak her babayiğidin harcı değil sonuçta ve oldukça orijinal bir sahneydi) deprem makinesini çalması için ona iş veren şahıs, aslında Ollie'ye oldukça yakınlarda bir isim. Eğer kulağınıza çalınmışsa, çizgi romanlarda Oliver'ın Connor Hawke isminde bir oğlu var. Oğlunun annesi olan Sandra Hawke, işte aslında bu Milo Armitage denen torbacı işgüzarla evlidir. Connor'ın üvey babası özetle.

Oliver bir uçak kazasıyla öldürüldükten sonra Connor Hawke 2. Green Arrow olup Armitage'in planlarını boşa çıkarmıştı tabi. Kısacası kendisi önemli bir adam. İleride bağlantılarını mutlaka göreceğiz.

Markovia: Armitage, Bronze Tiger'a Markovia'dan uzak durması gerektiğini, aletin orada kullanılacağını söylüyor. Avrupa'da bir kurgusal ülke olan Markovia, Markov kraliyet ailesi tarafından yönetilmekte ve Sovyetler'in uydu ülkesi olmuş bir ülkeydi. DC'nin Geo-Force ve Terra karakterlerinin memleketi burasıdır. Ve bir şeyden daha bahsetmek gerekirse ilk sezon finalinde deprem makinesini hazırlayan kişi olarak Eric Floyd'un oynadığı Markov karakterini görmüştük. 



Şimdi biraz daha detay verelim. Terra, zamanında Teen Titans ekibinde yer almaktaydı. Fakat sonradan ortaya çıkmıştı ki aslında Deathstroke adına çalışan bir ajandı ve ekibe ihanet etmişti. Peki, Deathstroke tüm bunları kimin adına yapıyordu: H.I.V.E. örgütü adına! Bu örgütü hatırladık mı? Diggle'ın erkek kardeşi Andy'i öldürmesi için Deadshot'ı tutan ekip.  Markovia ilerleyen sezonlarda önemli bir yere sahip olacak. Bunu not edelim.

3. ve bir diğer önemli Easter Egg'imiz ise Moira Queen'in belediye başkanı olması. En önemli Green Arrow çizgi romanlarından birisini hatırlayalım: "What Can a Man Do?". Oliver'ın belediye başkanlığına soyunduğu bu hikayeden Sebastian Blood'ın belediye başkanlığının bahsinin geçtiği ilk bölümde de bahsetmiştik ve hatta Oliver'ın da adaylığını koyma ihtimalinden bahsetmiştik. Eh, pek yanılmadık, Ollie olmasa da bir başka Queen adaylığını koymuş oldu.

Amanda Waller'ın Suicide Squad'ı toplamaya başladığını da gördük nihayet. Sırada Deadshot, Shrapnel ve Count Vertigo var diyebiliriz.

Bölümde bunlar dışında ne yazık ki easter egg ya da gönderme diyebileceğimiz bir şey görmedik. 

Bölümü genel olarak değerlendirecek olursak son 5-6 bölümlük Sebastian Blood hikaye örgüsünden sonra hava almalık bir bölüm oldu diyebiliriz. Buna ek olarak önceki bölümlerde ana konudan fırsat bulamamış diğer yan konular da tekrar işlendi. Bu açıdan da bölümün bir artısı vardı. Fakat sadece o konuları işlese ve bunlardan bazılarını kapatsa güzel olacaktı zira şu anki haliyle daha çok hikaye ve soru ortaya çıkmış oldu. Sezon finaline kadar bu kadar çok konuyu toparlayabileceklerini düşünüyorum yine de. 



Örneğin kaç bölümdür Isabel Rochev'den ses seda yok ve Diggle şu an resmen süs görevi görmekte. Düşünün Laurel bile hikayede ilerleyebiliyorken hem de. Ana konunun yanına çok fazla küçük hikaye eklemek dizinin 2. sezonunun büyük eksilerinden ne yazık ki. İster istemez bir yerden sonra takibi zorlaşıyor.

Tabi ki nihayet Oliver'ın kimliğini Roy'a açıklaması dizide birçok dengeleri de değiştirecektir.

+ Açılış sahnesindeki hapishaneden kaçırma sahnesi. Ayrıca bir artı olarak belirtmek gerek.
+ Bronze Tiger daha eli yüzü düzgün bir amaca yöneliyor. Ayrıca bu bölümde, ilk çıktığına nazaran daha düzgün işlenmişti. 
+ Moira sonunda farklı ve pozitif bir yöne doğrultuldu. 
+ Roy/Oliver ikilisinin ilk haftası oldukça başarılı ve dengeli bir şekilde işlendi. Yer yer Batman/Robin tadı bile alabiliyorsunuz. Eh Robin'den kastım Damian Wayne diyelim :)
+ Laurel dibe doğru gittikçe karakteri daha da dikkat çekici oluyor.

- Dizi bir anda 10 şeyi yapmaya kalkıyor. Umarım konular toparlanır ve açıkta soru kalmaz. Zira zaten onca konu varken deprem cihazını asıl satın alan adamın kim olduğu, Markovia'dan ne istediği gibi sorular arada kaynayabilir. Gerçi tahminim Malcolm Merlyn'den yana ancak göreceğiz.

Özetlemek gerekirse Tremors bölümü bu sefer odak noktasını ana konudan çevirip yan konulara odakladı. Her ne kadar eldeki konu sayısını oldukça çoğaltsa da akılda kalıcı ve önemli bir bölüm olmayı da başardı.

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget