İnceleme: Action Comics #966




[update title="Künye" icon="info-circle"] Yayınlandığı Tarih:26.10.2016
İçerdiği Sayı:Action Comics #966
Hikaye:Back in the Planet
Yazar:Dan Jurgens
Çizer:Stephen Segoiva
Yayıncı:DC Comics[/update]

Arkadaşlar çok karıştığı için Superman'in karısı, Jon'un annesi olan Lois'e Lois-1, New 52 Lois'e de Lois-2 diyeceğim incelemede. Geçtiğimiz sayı Lois-1, Lois-2'ye ne olduğunu araştırmak için oymuş gibi Daily Planet'a gitmişti ve ardından rüyasında gördüğü Lois-2'nin dizüstü bilgisayarını bulmak için onun evine gitmiş, orada Superwoman'la karşılaşmıştı.


[error title="Spoiler Bölgesi" icon="exclamation-circle"] Superman Jon'la gezintiye çıkmış, onu x-ray ışınlarını kullanacağı bir yere götürmüştür. Sonra eve dönerler. Jon Lois-1'in evde olmamasından endişelenir. Lois-1'se o sırada Superwoman tarafından sorgulanmaktadır. Ona durumu açıklamaya çalışır. Superwoman ona Clark'la görüşmek istiyorum der. O sırada Lois evi arar. Clark olayı anlayınca hemen yetişir. Sonra Superwoman üstündeki solar enerjiyi kaldırır ve ortaya Lana Lang çıkar. İkisi de şaşırır, sonra Lana, Lois-2 ve kendisinin eski Superman'den etkilendiklerini, onun güçlerini aldıklarını söyler. Sonra Lois-1 bilgisayarı açar. Lois-2 bir video bırakmıştır. Videoda Lois-1'e ''Bunu izliyorsan ölmüşümdür'' der, Lois-2 hastaymış yani. Lois-1'den anısını yaşatmasını ve Superman için yazmaya başladığı kitabı bitirmesini ister. Ardından Supes ve Lois eve döner. Ertesi gün Lois-1 yine Daily Planet'a gider, o hayata başlar. Lex'e onunla röportaj yapmayı kabul ettiğini söyler. Sayının sonunda da 964. sayında ki kırmızı şapkalı adam çıkar ve Zade adında bir uzaylıyı dünyaya ışınlar, elinde de Superman sembolünün damgalı olduğu Apokolips vardır. Ve ikisinin bir katili öldürmeyi planladıklarını görürüz.[/error]

GÖRÜŞ


Sayı bir öncekine göre daha akıcı ve daha dolu doluydu. Bu hikayeyi büyük ihtimalle tamamen Lois-1 ve Clark çifti için dünyayı biraz daha normal hale çevirmek amacıyla yazmışlar. Yani iki tane Superman olmaması için eskisini öldürmeleri gibi (Gerçi şu anda sadece Metropolis'in iki Superman'i var ama...) Lois-2'yi de öldürmüşler. Olayların karmaşıklığını gidermek için mantıklı bir hareket olarak görüyorum bunu. Fazladan uzatmadan iki sayıda bu durumu hallettiler. Lois'i tekrar gazetecilik yaparken bir şeylerin peşinde görmek eğlenceli olacak.

Lois-2'ye dönecek olursak da, eski Superman ölürken solar güçleri Lana'ya, diğer normal Superman güçleriyse Lois'e geçmişti. Bana öyle geliyor ki onun normal Superman güçlerinde bir sorun vardı ve bu Lois'i de öldürdü. Bu ölümle de dergi birazcık daha kurtuldu bu eski-yeni muhabbetinden.


Superman'in Lois'le olan ilişkisini, ona ne kadar düşkün olduğunu zaten görüyorduk ama bu sayı Lois'in de ona ve Jon'a olan düşkünlüğünü bize gösterdi. Lois Superwoman'la ilk karşılaştığında tek düşündüğü şey ailesinin ne durumda olduğuydu. Yine çok fedakar bir Lois gördük anlayacağınız. Değinmek istediğim bir konu daha var, Jon. Jon, Superman'den bile hızlı güçleniyor arkadaşlar. Sayının başında Jon babasına onun x-ray görüşlerinin kaç yaşında başladığını sordu ve Clark senden daha büyüktüm, bir gün, bir anda okulda olmuştu cevabını verdi (Hatırlarsanız bu Man of Steel'de de böyleydi). İkincisi, Superman Jon'u fırlattı ve ardından yarışmaya başladılar. Jon'un eve kadar çok hızlı bir şekilde devam etmesi onu çok şaşırttı. Jon'dan ilginç şeyler çıkacak gibi geliyor bana, hadi hayırlısı.

Sayının sonuna, kırmızı şapkalı adama gelirsek de, onun uzaydan getirdiği Zade adlı canavar yeni bir karakter. Şapkalı adam hakkındaysa çok bir fikrim yok. Fakat öldürmek istedikleri kişi muhtemelen Lex. Darkseid'ın intikamını almaya çalışıyorlar gibi bir izlenim verdi bana bu ikili. Zaten bir sonraki hikayenin adı da "Men of Steel" yani Çelik Adamlar. Lex'in de içinde bol bol bulunduğu aksiyon dolu bir hikaye geliyor gibi.


Dan Jurgens güzel bir hikaye yazıyor bence, elinde karışık bir durum vardı ve bunu biraz da toparlamayı başardı. Akılda kalan sorular tabii ki var, Lex ve şu yeni Clark'la ilgili özellikle ama önümüzdeki iki hikayenin isimlerine bakınca bunlar da bu iki hikayede biraz daha aydınlanacak gibi duruyor. Çizimler aynı önceki sayıda ki gibi normaldi ama gözüme batan bir şey oldu. Karakterlerin gözleri, özellikle göz teması kurarken boşluğa bakıyor gibi duruyor. Segoiva'ya biraz göz çizimi çalışmasını önermek lazım. Önümüzdeki inceleme de görüşmek üzere, hoşça kalın.
8.0
HARİKA​

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget