2016'yı üzüntülerle, buruk sevinçlerle, bazen de mutluluklarla atlattık. Çizgi Kafe yazarları olarak da geçtiğimiz yıl her birimiz neleri sevmişiz, bunlara bir bakalım dedik. Bazı kategorilerde birden çok aday ortaya çıkarken, bazılarında tek bir galip oldu. Sizin 2016'da en sevdiğiniz şeyler nelerdi?
En İyi Çizgi Roman Filmi:
Ryan Reynolds ve Tim Miller'ın 11 yılı aşkın sevdasıyla bu filmi yapmak istemeleri ve bunun için çekim süreci de dahil nice zorluklar aşmalarıyla Deadpool benim gönlümde 2016'nın en iyi çizgi roman filmi olmayı haketti. Başrolü mükemmel, yönetmeni harika, villain'ı da basit ama yeterli seviyede. Deadpool geçen sene Ant-Man'in yaptığı gibi penceresi küçük harika bir film. Dünya ya da ülkesini kurtarmıyor. Gayet basit şekilde birinden intikam için peşine düşüyor. Deadpool 200-250 milyon dolarlık bütçeli filmlere hakaret niteliğinde, harika reklam ve tanıtım politikasının da büyük yardımıyla zaten çok iyi olan film izleyicinin beklentisini tamamen karşılamayı başardı. -Bartu
Bu film 2016 yılı içinde izlediğim en iyi filmdi. Yani aksiyon olarak da komedi olarak da ayrı ayrı tartışılır, ancak şu bir gerçek ki bu film neye taş attıysa tam gediğine oturttu. Yani bu filmde yerilen bir firma, oyuncu, senarist olmayı kesinlikle istemezdim. Ayrıca sinema salonunda gözlem yapma şansı da elde ettiren bir film oldu, ülkemiz izleyicisinin neye güldüğünün neye gülmediğinin ispatı tam da bu filmle yapılırdı, yaptım. Tabii ki küfürsüz göndermelere güldü herkes, lütfen yani. -Umut
Bu sürekli gündeme gelen bir karşılaştırma artık. Her filmden çıktığımızda hepimiz aramızda birbirimize, "En iyi çizgi roman filmi ne sizce abi?" diye soruyoruz. Ve bunun akıllara gelen tek bir cevabı var. Ve bunun sebebi de işini istekle, severek ve bunu kimin için, ne için yaptıklarını bilerek çalışan insanlar. Filmin bir büyük artısı da reklam süreci. Bu kadar kaliteli bir tanıtım sürecini başka hangi film gördü, hatırlamıyorum bile. -yolgezerkolcu
Açıkçası çizgi roman filmlerinin beklentileri fazla karşıladığı bir yıl olmadı ama Deadpool beklentileri de aşıp hem gişede hem de izleyiciler üstünde çok olumlu işler yaptı ve düşük bütçeyle neler yapılabileceğini herkese gösterdi. Ryan Reynolds ve Tim Miller'ın yıllardır verdiği o kadar emekten sonra film kesinlikle en iyi olmayı hak ediyor. Deadpool sinemada tam olarak olması gerektiği gibiydi. -Ömer
Film genel olarak sevilmedi ve bana kalırsa da eksik olduğu bir çok şey vardı. Film içi mantık hataları bunun en büyük örneği. Tabii bir de 2 filmlik konuyu tek filme sıkıştırmak. Ancak tüm bunları bir kenara bırakırsak yarattığı atmosferle izleyiciyi ilk dakikadan itibaren ekrana yapıştıran heyecanı iliklerine kadar hissettiğin bir filmdi. Film gerek DCEU'nun kapılarını açmasıyla gerekse böylesi dev iki kahramanı bir araya getirmesiyle de zaten izleyiciye çok şey vadediyordu bu vaatlerini tamamen karşılayamasa da yine de benim gözümde yılın en iyi filmi olmayı başardı. -Berke
En İyi Çizgi Roman Dizisi:
Daredevil ilk sezonuna aşık kaldıktan sonra yeni sezonu büyük heyecan ve beklentiyle beklememek mümkün değildi zaten. Hele ki bir yandan Jessica Jones ve Luke Cage'in katılımyla The Defenders'a zemin hazırlanırken. Jon Bernthal'ın mü-kem-mel Frank Castle performansı hâli hazırda harika giden ikinci sezonu daha da bir harika kıldı. -Bartu
Bu kategorilere cevap yazarken en rahat doldurabileceğim kısım bu heralde. İlk sezonda her bölüm yüksek giden temponun ardından 2.sezonu büyük bir heyecanla açtıp ve ilk bölümden itibaren ilk sezon ki temposun üstüne katarak ilerledi ve izlerken ciddi anlamda gaza geldiğim bölümleri vardı. Bu yüzden bu kategorideki mutlak favorim oluyor Daredevil. -Berke
Daredevil'in yeniden bi' film olarak beyaz perdede gözükmesini sürekli dilerdim ilk faciasından sonra. Çünkü o filmde, yapılan yanlışlar apaçık ortadaydı. Ancak bundan daha iyisini yaptılar. Bu yanlışları dizi ekranlarında düzelttiler. Sadece başrol karakteri ile değil, düşman ve yan karakterleri ile de harika bir iş çıkardılar. Daredevil, kesinlikle sezonlar sürmesini istediğim tek çizgi roman dizisi. -yolgezerkolcu
Daredevil filmi nasıl yapılır sorusunun cevabı bu dizi. Film olsa ancak bu kadar güzel olurdu heralde. Bizi ilk sezonunda büyüledikten sonra ikinci sezonuna bu sefer Punisher ve Elektra'yı da hikayeye ekleyerek devam eden dizi yayınlandığı her sene bu kategoride en iyi olmayı başarır diye düşünüyorum. Çünkü daha iyisini yapmak gerçekten çok zor. -Ömer
Son sezonu o kadar güzel gidiyor ki, onu da geçtim, tüm çizgi roman dizileri içinden en güzel ilerleyen dizi kesinlikle The Walking Dead. Reytingleri düştüğü söylense de, kendi kemik izleyicisinin oluştuğu kanaatindeyim. Tabii AMC radikal bir karar alıp da bitirmeye kalkmazsa şimdilik bu sorun değil, çünkü dizi çok güzel hikaye anlatımı uyguluyor. Eğrisiyle doğrusuyla günü geldiğinde tartışırız ancak şimdilik sadece en güzel dizinin bu olduğunu bilin yeter. -Umut
En İyi Çizgi Roman Dizisi Bölümü:
Bu bölüm Tyler Hoechlin hakkındaki bütün olumsuz yorumlarımı ağzıma tıkan bir bölüm olması dolayısıyla benim için önemli. Ayrıca Supergirl-Superman ikilisini de yan yana görmemiz ve o ilk açılışının bende bıraktığı etki de mükemmel. DC Comics karakterlerine ait son dönem dizilerinin berbat olduğunu düşünsem de, içerisinde Superman olan Supergirl bölümleri kendi çıtasının çok üstündeydi, hatta mükemmeldi. Bence Arrow-The Flash-Legends of Tomorrow-Supergirl gibi dizileri bir an önce iptal etse ve CW kanalında sil baştan Tyler Hochlin'li bir Superman dizisi görseydik çok daha güzel olurdu -senaryo yazarlarını da uzaklaştırsınlar tabii, sonuçta Arrow ve The Flash'i yazan senaryo kadrosu her şeyi mahvedebilir-. -Umut
Daredevil'de sezon boyunca beni en çok etkileyen şey kesinlikle Punisher'dı. Onu etkin bir şekilde aksiyonda gördüğümüz ilk 4 bölüm de favori bölümlerimdendi. Hatta Punisher'ın dava sürecinde bir yandan Elektra konusunu işledikleri bölümlerde inanılmaz bir düşüş yaşadığını düşünüyorum Daredevil'in çünkü 4.bölümde zirve noktasına ulaşmıştı dizi. Gerek duygusal son sahnesi gerek aksiyondan hız kesmeyen akışı olsun kesinlikle bu sene boyunca en çok hoşuma giden çizgi roman dizisi bölümüydü. -Berke
Daredevil 2x3 Punisher, Daredevil'ı çatıya bağlamış ve eline bir silah sıkıştırmıştı. Frank'i vurmayı reddeden Matt, daha sonra serbest kaldığında tek başına, elinde bir zincirle, en alt kata kadar dövüşerek gitmek zorundaydı. Her şeyden önce, Frank'in, Matt'i zorladığı sahne, güzelliğiyle beraber, çizgi romanlardan birebir alınmış bir kısımdı ve iki karakterin de mentalitelerini tek bir potada eritebiliyordu. Devamındaki merdivenden iniş sahnesiyse Daredevil'ın 2 sezonu içinde, nefesimizi tutup delirdiğimizi en iyi sahne bile olabilir. -Mustafa
En İyi Çizgi Roman Oyunu:
Beş bölümlük oyunun ilk bölümü ışık tuttuğu yer bakımından muazzamdı. Bugüne kadar hep Batman'i oynadık ama Bruce Wayne ve ailesinin üstünden işleyen hikayeleri pek de fazla görme imkanımız olmadı. Ve bu, çıkarıldığı dönem açısından takdir edilesi bir iş. Çünkü Arkham serisinin başarısı üstüne bu potada, bu hikayede bir işe girişmek her babayiğidin harcı değildir diye düşünüyorum. -yolgezerkolcu
Batman: The Telltale SeriesOyunun ilk duyurulduğu zaman açıkçası Telltale'in hikaye formatı ile Batman'i bağdaştıramamıştım. Batman'in önceki oyunlarına baktığımda o aksiyon ve gizlilik mekanikleri gibi ögeler ile Telltale'in hikayesi uyuşmuyordu ancak Telltale yaptı yapacağını ve ardında muhteşem bir hikaye bıraktı. Bruce Wayne'in iç dünyası ve daha önce belkide bakılmamış bir bakış açısı ile hepimizi mest etti. Telltale'in işi zordu lakin altından hakkıyla kalkmayı bildi. -Atilla
En İyi Grafik Roman:
Şimdi bir çizgi romanın üzerinde ''Vertigo'' etiketi görüyorsanız, size hitap etmese bile en azından piyasadaki çizgi romanların çıtasının üstünde hikayeler görebileceğiniz bir gerçek. Genellikle ana akımdan sıkılanların bir kaçış mecrası olarak Vertigo'nun güzel bir övgüsünü buraya uzunca bırakabilirim ama bunu daha sonraya bırakalım. Neden en iyi olduğu konusuna gelirsek, bu hikayenin yazarı Paul Dini. Paul Dini kim? Bizim jenerasyon için Batman'i Batman yapan, yeni jenerasyon için de Batman'i oyun yapan adam. Batman'in bugünkü haline gelmesinde payı fazla. Onun kaleminden çıkan bu hikaye hakkında çok bir detay vermeden de diyebilirim ki, bu çizgi roman okuyacağınız en farklı Batman hikayesi. -Umut
Paul Dini Batman ile ilgili bir iş yapıyorsa, emin olun o iş müthiş bir haldedir. Elimizde, bu cümleyi tasdikleyecek birden çok kanıt bulunmakta. Şahsen ben, daha okumadan bu adamdan güzel bir şeyler geleceğini bilen biri olarak hikaye içinde beni şaşırtan noktalar bulabiliyorum. Romanın en büyük artısı da bu. Çekinmeden tüketiniz lütfen efendim. -yolgezerkolcu
Fantagraphics, yayın hayatına başladığı günden beri bize oldukça orijinal ve güzel grafik romanlar vermekte. Bu sene de torbadan Daniel Clowes'un yazıp çizdiği Patience çıktı. Karısının ölümünü engellemeye çalışan bir zaman yolcusunun, her zaman olduğu gibi daha da zor bir duruma girmesini anlatan bu seri, kapağı kapattığınızda yeni baştan başlatacak kadar kuvvetli bir anlatıma ve çekici bir kurguya sahip. Post-modern zaman yolculuğu hikayelerinden biraz bile hoşlanıyorsanız, bu kitap sizin için. -Mustafa
Üçlemenin son parçası ve bence en iyisi. İnsan haklarıyla ilgili yazılmış en güzel çizgi romanlardan birisi. John Lewis öyle bir perspektiften anlatıyor ki hikayeye, genç bir insanın tüm dünyayı değiştirebileceğine inanıyorsunuz. Okuduğunuz zaman sadece bu epik hikayeyi okuyup ondan zevk almayacaksınız, ayrıca size çok şey katan bir grafik roman okumuş olacaksınız. -Ömer
En İyi Mini Çizgi Roman Serisi:
Vision'un kafasında neler dönebilir? Vision ne istiyor? Bir robot halkın içinde, halka karşı ne olabilir? Bu soruların cevabını görmek için yapmanız gereken tek şey okumak. Hikaye güzel, çizimler güzel ve sonuçları güzel. -yolgezerkolcu
Superman hakkında okumaktan sıkılmayacağım şeylerin başında muhtemelen Superman'in kahramanlığa hazırlanma dönemleri. Her ne kadar, kalemine çok güvenmeyip, güncel serisine el atamayan yazarların da favori dönemlerinden birisi bu olsa da Max Landis, 7 sayı içinde Superman'in hayatına etki etmiş her şeyi bambaşka bir yorumla, belli bir altyapıyla bize sundu. Tekrar tekrar okunabilecek bir Superman köken hikayemiz oldu. -Mustafa
Mad Max: Fury Road izlediniz doyamadınız, sonra bütün seriyi komple baştan izlediniz yine mi doymadınız, üzerine Amerikan yapımı birkaç benzer B-film izlediniz yine mi yetmedi? Mad Shelia izlediniz az mı geldi? O zaman buyurun, bir de çizgi roman türünde bir benzerine davet edelim sizi. Ama en baştan anlaşalım, hiçbir şeyin benzeri aslı kadar iyi olamaz, ki DC Comics'in çok da sağda solda dillendirmeyip kendi halinde yayınladığı bu seriden şaheser beklemeyin, üzülürsünüz. Sadece çizer Manco'nun gerçekten kaliteli çizimleri, çok hoş bir eğlencelik olması ve tadında bırakması şahsen ''en iyi'' olması için zannımca yetti. -Umut
Öncelikle bu sene neredeyse hiç mini seri okumadığımı belirteyim. Ama okuduklarım arasında en iyisi buydu. Klişeleri yenerken iyi bir mizah malzemesi çıkarmış serimiz. Karakterimiz klasik popüler olmayan sıradan bir lise öğrencisi. Bir gün anne babasının mutant olduğunu ve muhtemelen kendisinin de mutant olduğunu öğreniyor. Sonrasında muhteşem güçlere kavuşup dünyayı kurtaramıyor. Belki de bugüne kadar ki en saçma güce kavuşuyor. Dediğimn gibi seri çoğu klişeyi yıkıyor. Eğlenmek için okunabilecek güzel bir seri. Ama belirtmeliyim ki serinin çizimlerini pek sevmedim yine de okudukça insanın gözü alışıyor ve çizimler seni o kadar da rahatsız etmiyor. -Berke
En İyi Sürekli Çizgi Roman Yayını:
DaredevilAna akımın hikaye kalitesi olarak dibe çöküşünü yaşadığı bir dönemin içinde olduğumuzu düşünenlerdenim. Tabii ki yeri geldiğinde çok güzel hikayeler çıkıyor, ben de hikayelerin incelemelerinde olabildiğince hikayenin dalgalanmalarını, iyi ve kötü yönlerini belirtmeye çalışıyorum. Ancak bir farkla, dönemin çıtasına uygun olarak bunu yapıyorum ve bu çıta da oldukça düşük maalesef. O çıtaya göre de sayabilecek çizgi romanlar mevcut ancak son zamanlarda Daredevil, kısa süre önceki tarzından biraz sıyrılarak daha çok bizim tanıdığımız karanlık Daredevil olmayı başardı. Mükemmel diye niteleyemesem de şu an için memnun edici hikayelere sahip olduğu için bence listede kendisine bir yer hak ediyor. -Umut
Moon Knight Jeff Lemire'ın yazacağını duyunca oldukça heyecanlanmıştım seriyi. Warren Ellis'in yazdığı 6 sayılık hikayeyi sevmiştim. Charlie Houston'ın yazdığı 13 sayılık dönemi de ortalama bir seri olmasına rağmen okumuştum. Ama açıkca söylemeliyim ki bana göre ikisi de Lemire'ın şimdilik yazdığı 9 sayı, bu iki dönemin çok daha üstünde. Özellikle ilk hikayesinde bize enfes bir atmosfer ve güzel, adım adım ilerleyen bir kurgu sunan Moon Knight, ilk hikayenin bitmesiyle birlikte çitasında büyük bir düşüş yaşattı bize ancak 9.sayı itibariyle ikinci hikaye son buldu ve bu ikinci hikayenin sonunda tüm kafa karışıklıklarından bizi kurtararak tekrar ilk hikayenin o sevdiğim atmosferine sokmasıyla birlikte güncel giden serilerde favorim olmayı başarıyor. -Berke
Paper GirlsStranger Things dizisini izlediğimde, hem karakterler için hem de dizinin teması ve konusu için büyük bir hayranlık beslemiştim. Daha sonra benzer temalı bir şeyler ararken karşıma çıktı Paper Girls. Gazete dağıtma işiyle uğraşan 5 tane küçük kızın, bazı yaratıklarla ve uzay-zaman bükülmeleriyle karşılaşıp, bir arkadaşlarını kaybetmelerini anlatan bu seride, 80ler, telsizler, bisikletler, sevimli çocuklar ve boylarından büyük işleri vardı. Kısacası Stranger Things'den önce bir Stranger Things vardı ve bu seri hala güzelliğini korumakta -Mustafa
Spider-Man-Deadpool Geyik. Komik. Eğlenceli. Troll. Yedek de olsa artık bir Avengers üyesi olan Deadpool'un tek amacı sırf Deadpool girdi diye Avengers'dan ayrılan Spider-Man ile arkadaş olmak. Ama bir yandan da Deadpool, Parker Industries'in sahibi Peter Parker'ın bir villain olduğunu düşündüğü için Peter'ı öldürme planları yapıyor. Şu an 12. sayısını yayınlayan seride kahkaha garantisi var. Bolca Ryan Reynolds ve film göndermeleri de cabası. Eh, Deadpool dördüncü duvarı kırabildiği için Zack Snyder ve Batman v Superman'e laf sokmalarla da karşılaşabilirsiniz. -Bartu
Jeff Lemire'ın altın yılı oldu sanırım 2016. Moon Knight'la da müthiş bir ivme yakaladı ama ben Old Man Logan'ın bu kategoride liderliği hak ettiğini düşünüyorum. Bendis'in Secret Wars Old Man Logan'ı da muhteşem değildi ama Lemire bambaşka bir yere taşıdı seviyeyi. Bence en büyük özelliği de çok farklı düşünüp geçmişi tekrarlamayan işler ortaya koyması zaten. Old Man Logan'da da bunu yapmayı kesinlikle başarmış. Bir de Andrea Sorrentino'nun çizgileri eklenince tadından yenmez oldu seri. Okumadıysanız kesinlikle kaçırmayın. -Ömer
En İyi Tek Sayılık Çizgi Roman:
DC'nin New52 döneminden pek hoşnut değildik. Elbette güzel başlamıştı ama birçok seri zamanla amaçsız bir şekilde dağılmaya yüz tutmuş, amacından sapmıştı. Eski DC'nin tadını arar olmuştuk. DC Universe Rebirth ile birlikte DC Comics bizim aradığımız evreni geri getirmenin yollarını yaptı. Tabii, kendilerinin yokuş aşağı sürdükleri evreni toparlayıp zaten olması gerekteni bize verdikleri için şükretmiyoruz ancak bu geri dönüşü, Watchmen karakterleriyle, oldukça güzel bir şekilde harmanlamaları bizim gönlümüzü alan şeylerden birisiydi. Eh, devamında gelen Rebirth döneminden de kimsenin şikayet ettiğini sanmıyorum. Sayının incelemesi için şuraya bakabilirsiniz: DC Universe Rebirth #1-Mustafa
Tek sayılık bir The Dark Knight Returns yan sayısı, işte bu yüzden biraz ikilemde kalarak okudum. Çünkü Miller, hikayeyi olduğu yerde bırakmayıp fazlasıyla berbat edeli çok olmuştu ve buna hala da devam ediyordu. The Dark Knight Returns ne kadar iyiyse, sonrasında yazılanlar bir o kadar kötüydü. İşte bu yüzden hiçbir beklentiye kapılmadan okudum ve eğer bu yıl içinde size önereceğim tek sayılık bir hikaye varsa, o da bu diyebilirim. Çünkü bitirdiğimde -düşük beklentimin de etkisi altında- yazılan hikayenin olmuş olduğuna kanaat getirdim. Ama sadece tek bir açıdan öveceksem bile, sadece çizgileri hatırına bile okunabilir. John Romita Jr. çizgilerini severim ama Dc Comics bünyesindeki hiçbir çizimini sevememişken, serinin orijinal çizeri Klaus Janson'u aratmayan çizimleri ve hatta panelleri bile orijinal çizgi romandaki gibi kullanıyor oluşu beni fazlasıyla memnun etti. Ancak belirteyim, hikayesi de gerçekten okunmaya değer, boş vaktiniz olduğunda alıp okumanız için rahatlıkla tavsiye edebilirim. -Umut
Yorum Gönder