İnceleme: DC Universe Rebirth #1





[update title="Künye" icon="info-circle"] DC Universe Rebirth
Çizgi Romanın Adı:
Yayınlandığı Tarih: 25.05.2016
İçerdiği Sayı: DC Universe Rebirth #1
Yazar: Geoff Johns
Çizer: Ethan Van Sciver, Gary Frank, Phil Jimenez ve Ivan Reis
Yayıncı: DC Comics [/update]
Efendim geldik DC'nin bu seneki en önemli olayına. 5 sene önce, DC Comics, yeni okurları çekebilmek ve eski okurlara taze bir başlangıç verebilmek için Flashpoint adındaki bir eventle birlikte bütün evrenini sıfırladı, her hikayeyi yeniden başlatma kararı aldı. Hepimiz New52 olayından çok mutluyduk, güzel hikayeler çıkıyordu, dergiler takip edilebilir şekildeydi ama zamanla bir şeylerin eksik olduğunu fark ettik. Can sıkıcı şeyler yapılmaya başlandı. Wally West'in ismini neredeyse yıllarca duymadık, sonra Wally West isminde bir delikanlı ortaya çıktı ama bu delikanlının, bizim tanıdığımız Wally ile alakası yoktu. Çizgi romanlardaki en önemli olaylardan birisi olan Clark Kent-Lois Lane evliliği komple yok sayılmıştı, onun yerine aylarca zorlama bir Superman-Wonder Woman ilişkisi okuduk. İlginç hikayeler okuduk ama eskinin tadını alamamaya başladık. Sonunda DC Comics, hayranların ısrarlarına dayanamayarak, eski evreni bize yeniden vermeye karar verdi. Önce Convergence isminde bir event okuduk. Telos ismindeki bir varlık eski zamanlarda yaşanmış bütün olayların kahramanlarını bir araya getirmişti. Hayranlar bu eski kahramanları yeniden okumaya bayıldı tabii. Özellikle New52 öncesi Superman'i, eşi Lois'i ve Convergence esnasında doğan çocukları Jon'u herkes tutmuştu ki bu üçlü ana evrene dahil edildi Superman: Lois&Clark serisiyle. Daha sonra Superman dergilerinde Final Days of Superman hikayesi başladı. New52 döneminin Superman'i maruz kaldığı kriptonitler yüzünden ölmek üzereydi ve son noktada tanıdıklarıyla vedalaştı. Enerjisinin bir kısmı Çinli bir varlığa gitti, bir kısmıysa alakasız bir insana gitti. Solar Superman denen bu insanla savaşının sonunda da hayatını kaybeden New52 Superman, yerine, artık ana evrende olan eski Superman'i bıraktı.

Tüm bunlar olurken bir yandan da Justice League dergisinde Darkseid War hikayesi devam ediyordu. Hikayenin kendisi büyük etkiler yaratmazken, sonunda bazı bilgilere ulaştık. Diana'nın erkek bir ikiz kardeşi varmış, Lex Luthor Apokolips teknolojisiyle Superman gibi olacağı bir zırh yaratmış, Joker tek bir kişi değil, üç kişiden oluşuyormuş. Ayrıca sayının finalinde de Mobius sandalyesine oturan Owlman "O geliyor" diyerek hayatını kaybetmişti. Gelenin kim olduğunuysa görememiştik. Şimdi de DC evrenini yeniden değiştirecek bir başka noktadayız.

Aşağıda önce hikayeyi okumayanlar ve okumaya fırsatı, imkanı olmayanlar için anlatacağız, daha sonra da değerlendirmesini yapacağız. İstediğiniz kısmı okuyabilirsiniz. Ancak uyaralım, bu inceleme spoiler içerir.

Not: Geoff Johns, eğer sayıyı beğenmeyen olursa mail atmasını, sayının parasını geri ödeyeceğini söylemişti. Aklınızda bulunsun. Ayrıca DC'ye gönderilen maillerin sızdırılmasını da şiddetle istemeteyim ^^

HİKAYE

Hikayemiz düşünce kutucuklarıyla başlıyor. Bu sarı kutucuklarda konuşan karakter, gerçekliğin dışında kaldığını, geri dönmeye çalıştığını ama bir türlü başaramadığını, bunun için elinden geleni yaptığını, geri dönmek istiyorsa da Bruce Wayne'i, Batman'i bulması gerektiğini, ona yardım edebilecek tek kişinin o olduğunu söylüyor. Karakter düşünürken Bat-Cave'de Batman'i bilgisayarının başında görüyoruz. Haberlerde Superman'in ortalıkta gözükmediğini söylerken, aldığı bir istihbarat, Joker'in olay çıkardığını söylüyor. Alfred'e bunu söylerken de "Joker 3 saat önce tutuklanmıştı, şu an oraya aktarılıyor." diye belirtiyor, Alfred'in "Aman efendim, iki tane Joker olacak değil ya" cümlesine karşılık "hayır, üç tane var çünkü" diyor. Bu esnada kıvılcımlar mağaranın içinde çakıyor ve sarı kutulu karakter ortaya çıkıyor. "Benim adım Wally West, yaşayan en hızlı adamım. Kimse hatırlamasa da ben de Flash'tım." diyor ve Bruce'un yardımını istiyor.



Speed Force'un içinde olduğunu söyleyen Wally, Batman'in kendisini hatırlamadığını görünce "mektubu hatırla, her şey öyle başladı" diyor. Tabii kast ettiği mektup Flashpoint'te Barry'nin, alternatif evrendeki Thomas Wayne'den Bruce'a getirdiği mektup. Barry'e sormasını söyleyen Wally daha fazla dayanamıyor ve yeniden Speed Force'un içine düşüyor. Burada ölen koşucuların, sonraki koşuculara hız kaynağı olduğunu söylerken, kendisine yardım edecek başka birisini aramaya niyetleniyor. Wally Speed Force'a düşerken hayatının gözlerinin önünden geçtiğini görüyor. Önce Iris halasını ziyaretinde nasıl Flash'la tanışıp aynı kazaya maruz kalarak Kid Flash olduğunu, sonra da Crisis on Infinite Earths serisinde ölen Barry'nin yerine geçip nasıl Flash olduğunu görüyoruz. Sonunda da hayatının aşkı Linda'yla nasıl tanıştığını, onun pusulası olduğunu anlatıp, Barry'nin geri dönüşüyle her şeyin yeniden mükemmel gözüktüğünü anlatıyor.



Ve sonra Flashpoint olayını anlatıyor. Ama buradan sonra farklı bir noktaya giriyor. Barry, Flashpoint'in sonunda zamanı yeniden düzene koyarken, zamanın dışından birisi bunu fark etmiş ve müdahale etmiş. Kahramanların 10 yılını çalmış. Bu yüzden de çoğunun yaşadığı olayla yok sayılmış, kahramanlar arasındaki bağlar zayıflamış ya da kopmuş. Bunu hatırlayan tek kişi de Wally'miş. Yani, evreni değiştiren şey Flashpoint değil, o saldırıyı yapanlarmış. Ve Wally, bu saldırının bitmediğini, yeniden geleceğini biliyor. Bu yüzden de mümkün olduğunca çabuk Speed Force'tan kaçıp herkesi uyarmak istiyor. Böylelikle sayının ilk bölümü "Lost" kısmını bitiriyoruz.



İkinci kısma bir huzurevinde başlıyoruz. Delice hareketler yaptığı düşünülen bir adam, bakıcılarının elinden kaçıp odasına sığınıyor. Bu esnada kıvılcımlar parlıyor ve Wally odanın içinde beliriyor. Öğreniyoruz ki bu ihtiyar, New52 öncesi Justice Society of America ekibinin önemli üyerlerinden Thunderbolt'muş. Ancak Cei-U deyince ortaya çıkan cinini kontrol edemiyor. Wally, eski takım arkadaşlarını bulması gerektiğini söylüyor ve Johnny Thunder, bakıcıları tarafından yakalanırken, Wally tekrar Speed Force'a çekiliyor.



Başka bir yerde polislerin tuttuğu bir kızın sorgusunu izliyoruz. Kız, gelecekten geldiğini ve orada yemeklerin ücretsiz olduğunu söylüyor. Superman ölmüş olabilir demelerine rağmen gülümsüyor ve her şey güzel olacak, geleceği gördüm ben diyor. Kızın deli olduğunu düşünürken delil poşetinde bir Legion of Superheroes yüzüğü görüyoruz ve tahminen bu kızın da Saturn Girl olduğunu düşünüyoruz.

Bambaşka bir yerde, Ivy üniversitesinde Profesör Palmer'ı aramak için odasına giren Ryan isimli bir genç, Ray Palmer'ın kaybolduğunu görüyor ve Palmer'ın bıraktığı mesajda, zamanı rahatsız eden bir şeyler olduğunu ve atom altı boyutta mikroevren bulunduğunu, Ray'in de buraya durumu düzeltmek için geldiğini ama orada kaldığını, Ryan'a kendisininkiyle aynı ölçüde küçülebileceği bir kemer bıraktığını, gelip kendisini kurtarmasını ama microevrenlerden geçerken çok dikkatli olması gerektiğini öğreniyoruz.

Yine başka bir yerde de Ted Kord'un, Jaime isimli bir delikanlı ile konuşmasını izliyoruz. Jaime'nin sırtında ona Blue Beetle olma imkanı sunan Scarab isimli varlığı çıkarmayan Ted'le tartışıyorlar. Jaime, Batman & Robincilik oynamak istemediğini söyleyip çıkıp gidiyor. Bu esnada odaya gelen Doctor Fate ise Ted'e, Scarab'ın uzaylı teknolojisi değil, büyünün kendisi olduğunu söyleyip "bilmediğin sularda yüzüyorsun" diye uyarı bırakıyor. 


New52'da ortaya çıkan kahramanlara kısa bir bakış attıktan sonra gözlerimiz bambaşka bir noktaya çevriliyor. Bir ara sokakta koşmakta olan Pandora (Evet, New52'nun en başında evrenin büyük tehlike içinde olduğunu söyleyen kadın), arkasını dönüp, "yaptıklarını gizleyemeyeceksin, bu dünyanın umudu var, sen yalnız bir canavarsın" diyor ama, karşılığında aldığı cevapla sayının ikinci bölümü "Legacy" kısmını bitiriyoruz.


Üçüncü bölüme kısa bir sayfayla başlıyoruz. Wally, Speed Force'ta savrulurken, bir mağarada bir bebekle konuşan bir kadın, bebeğe, "Diana'nın Jason adında bir erkek ikizi var, Darkseid" diyor. Eh, bebek Darkseid, kadın da Grail. Bunu Justice League #50'de görmüştük. Sonra da Superman'in Superman #52'deki ölümünden sonra olay yerinde yas tutan kahramanları görüyor Wally. İçlerinde Green Arrow ve Black Canary'i görünce "şunlara bak, artık birbirlerini tanımıyorlar bile. Ama göz göze geldiklerinde ikisinin de açıklayamadığı bir çekim var." diyor.

İnsanlardan gizli yaşayan Pre52 Superman ve ailesine dönüyoruz. Lois ve Clark, ölen Superman'in de tıpkı Pre52'nun Doomsday dövüşünden sonra döndüğü gibi dönmesini umuyorlar. Clark dışarı çıktığında kendisine Mr. Oz diyen birisi, Clark'ın gördüğü şeylerin gerçek olmadığını, ölen Superman'in bile olduğu kişi olmadığını söyleyip kayboluyor. Clark, kafasında soru işaretleriyle kalıveriyor.

Gözlerimiz Atlantis'e, Aquaman Arthur Curry'nin, Mera için hazırladığı romantik bir yemeğe dönüyor. Arthur, Mera'ya evlenme teklif ederken Wally "ihtiyacım bu işte" diyerek sıradaki durağının neresi olacağına karar veriyor: pusulası, bitmeyen aşkı Linda!

Linda bu esnada Superman'in öldüğü söylenen yere girmeye çalışıyor ama almıyorlar. Geri dönerken bir anda şimşekler çakıyor ve karşısında Wally beliriyor. Wally, kendisini hatırlayabilecek birisi varsa onun da Linda olduğunu düşünüyor. Elimi tut ki geri dönebileyim diyor Linda'ya. Ama Linda hatırlamıyor. Seni tanımıyorum dediği anda Speed Force Wally'i acılar içinde bırakarak yeniden içine çekiyor ve 3. bölüm olan "Love" kısmını bitiriyoruz.


4. bölümde Wally dağılmaya başlıyor. Oradan oraya savruluyor. Captain Boomerang'ın, Cyborg'un, Dick Grayson'un yanından geçip gidiyor, hiçbirine tutunamıyor. Sonunda kendine geldiğinde gördüğü kişi, New52 evreninin siyahi Wally West'i oluyor. Öğreniyoruz ki bu Wally West zaten bildiğimiz Wally'nin ten rengi değişmiş hali değilmiş. Iris'in iki kardeşi varmış, Rudy ve Daniel. Rudy, kızıl Wally'nin babasıyken, siyahi Wally, Daniel'ın (New52'nun ilk Reverse Flash'ı) oğluymuş. Birbiriyle hiç tanışmayan bu iki kuzene de dedelerinin adını "Wallace" adını vermişler. Yani kızılla esmer Wallyler sadece kuzenmiş, birbirlerinin yerine geçmemişler. Bu kuzene de şimşek düşmüş. Kızıl Wally, Kid Flash'ın emin ellerde olduğunu düşünerek yeniden Speed Force'a çekilir. Ve sıradaki durağı artık hatırlaması gereken kişi, Barry Allen olur.

Wally, Barry'nin hatırlamayacağını düşünerek sadece veda etmek ister. Tarihin değiştirildiğini, Batman'e mektubu sorması gerektiğini, herkesin her şeyi unuttuğunu söyler. Barry, Wally'e kim olduğunu sorarken Wally, geçirdiği muhteşem yaşam için, ilham olduğu için, iyiliği için, yanında olduğu bunca zaman için Barry'e teşekkür eder. Wally son vedasını ederken Barry hatırlar! (Çok özür dilerim, burada sağlam bir mutluluk çığlığı attım, belirtmeden geçemem)



Wally, Barry'e kısaca olanları anlatır. Barry "benim yüzümden mi oldu?" deyince de "Senin yüzünden değil, başka bir şey, başka birisi yüzünden" diyerek cevap verir. Bunu yapan her kimse, kahramanları zayıflatmak için yaptığını söyler. Kim olduğu hakkında tartışırlar. Reverse-Flash'tan da Darkseid'dan da daha güçlü biridir ve daha önce hiç tanışmamışlardır. Onlar konuşurken eşzamanlı olarak Bruce, mağarada mektubun peşine düşer ve sonunda hiç beklemediği bir şey bulur. 4. bölüm "Life" da böyle biter.


Ve son sahnede kızıl toprakların üzerinde havada uçuşan saat parçalarını görürüz. Bu saat, sayının en başında Wally'nin kendisine ait olduğunu söylediği saattir. Birisi "Doğru şeyi yaptım değil mi?" diye sorar. "Sonunda işe yaradı." demesinin ardından "Hiçbir şey sona ermez, Adrian" cevabı gelir ve sayı sona erer.


DEĞERLENDİRME

İlk önce bu sayıyla kazandığımız şeylere bir bakalım.

1. Wally West ana evrene geri döndü.

New52 geldiğinden beri Wally'nin nerede olduğunu merak ediyorduk. Dan DiDio'ya bir sürü tehdit mesajı attık, bize siyahi ve New52 öncesindekiyle alakasız bir Wally West verdiler. İsyanlar sürünce de sonunda cevap bulduk. Brian Buccelleto ve Francis Manapul'un yazdığı Flash serisini, ikili hikayelerini tamamlayınca okumayı bırakmıştım, zira devamındaki hikayeleri resmen sancılar içinde okuyordum. Bu yüzden siyahi Wally hakkında da bir bilgim yoktu. Yani, siyahi Wally'nin, kızıl Wally'nin kuzeni olduğu bilgisine sahip değildim açıkçası bu sayıyı okumadan önce. En azından herhangi bir karakteri komple değiştirmemişler diyerek daha da mutlu oldum bu sayıdan sonra. Kızıl Wally, Rebirth evreninde Kid Flash olmayacak, bu görev siyahi Wally'nin. Zaten tanıtım görsellerinde de kızıl bir Kid Flash kostümü giyiyor. Kendisini okumak için sabırsızlanıyorum. Tabii, Wally gönüllerin Flash'ı olduğu için de hala DC'deki Barry Allen fetişinin sona erip Wally'nin yeniden kostümü giymesini şiddetle temenni ediyorum.


2. Ted Kord'u adam akıllı gördük.

Blue Beetle ile aranız nasıldır bilmiyorum ama Ted Kord her zaman çok sevdiğim bir arkadaş olmuştu. New52'da Blue Beetle karakteri bulunsa da 2014'teki Forever Evil serisine kadar Ted Kord'un adı bile geçmemişti. O seride Lex Luthor, Kord Industries'i satın almaya çalışıyor, Ted'in babası Thomas ölünce de Ted'e sadece zekası için övgüde bulunuyordu. Kendisine dair en adam akıllı görüntüyü Convergence: Booster Gold serisinde görmüştük. Hızla yaşlanan Booster, soluğu eski dostu Ted'in yanında alıyordu. İkisini birlikte görünce, hele bir de "J'onn Jonnz'un bisküvilerini çaldığımız zamanı hatırlıyor musun?" diye birbirleriyle muhabbetlerini okuyunca oldukça duygusallaşmıştım. Bu sayıda Ted'i resmen Blue Beetle'in simgelerinden, Beetle aracıyla birlikte gördük. Umarım yakın zamanda Booster Gold da yeniden ortaya çıkar ve ikiliyi doya doya okuruz.

3. Pandoranın sonunu gördük.

New52 başladığından beri herkesin kafasında "Kim bu Pandora?" sorusu vardı. Pandora evrenin sürekli tehlikede olduğunu, büyük bir tehditin, New52 evreninde bütün kahramanları bir araya getirdiğini söylüyordu ve sürekli birisinden kaçıyordu. Gerçekten niyetlendileri şey Rebirth müydü bilmiyorum ama Pandora'nın bu şekilde bağlanıp hikayesinin tamamlanmasına gerçekten çok memnun oldum.

4. Watchmen ana evrene dahil edildi.

Eh, tabii odadaki filden bahsetmemiz de gerek. Rebirth sayısının ilk görseli yayınlandığından beri zaten tartışma konusu olmaya başlamıştı. Görselde bütün kahramanların uzandığı ışıktan çıkan o açık mavi el kime ait diye? Artık öğrendik ki o el Dr. Manhattan'a aitmiş. Kendisi, Barry Allen Flashpoint'te zamanı düzeltirken araya girip kahramanların 10 yılını çalmış. Alttaki el de kendisine, zamanı çaldığı ana ait.


Ancak, New52 evrenini yaratmış diyemeyiz. Tam olarak olayın ne olduğuna bakacak olursak, Dr. Manhattan, ana evrenin belli bir dönemine müdahale edip aradan çıkarmış. Yani yaratmaktan çok, evrendeki boşluktan faydalanıp araya girmiş. Bu yüzden Rebirth döneminin baş kötüsü olarak değil de itici gücü olarak düşünürsek daha yerinde olur.

Watchmen'e dair tek ipucumuz Manhattan değil. Clark'ın, evinin önünde Mr. Oz isminde birisiyle karşılaştığını öğrenmiştik. Bu Mr. Oz'un yüksek bir ihtimalle Ozymandias olduğunu düşünüyorum. Wally'nin tekrar Speed Force'tan çıkıp gelmesi tesadüf olamaz. Ozymandias ve Dr. Manhattan, artık müdahale etmeleri gerektiğini düşünüp harekete geçince, arafta kalan Wally de serbest kalmış olmalı. Zaten sayının sonunda da gördüğümüz konuşma balonlarından mavi olanlar doğrudan Dr. Manhattan'a aitken Adrian diye seslendiği kişi de Adrian Veidt, yani Ozymandias'tan başkası değil. Ayrıca Mr. Oz'u Superman #32'de görmüştük. Ayrıca comicbookscommentary isimli bir blogun fark ettiğine göre bu Superman sayılarında, Mr. Oz'un çalışanlarından bir tanesi Watchmen çizgi romanında Adrian Veidt'in Nostalji Parfümü şişesindeki simgenin dövmesine sahip.


Pandora'nın ölüm sahnesiyse hepimizin tahmin ettiği gibi Dr. Manhattan'ın elinden oldu. Nereden mi biliyoruz, çünkü Gary Frank, Watchmen'de Rorschach'ın öldüğü sahneye güzel bir saygı duruşunda bulunmuş.

Rorschach

Pandora

Son Watchmen ipucumuz da tabii ki Bat-Cave'de Bruce, Watchmen'in ünlü gülücüğünü bulması ve Wally'nin tam bu esnada "İzleniyorduk" demesi. Yukarıda dediğim gibi, Dr. Manhattan ve Ozymandias, müdahale ettikleri bu evreni, sürekli gözetim altında tutmuşlar ve muhtemelen işler istedikleri gibi gitmeyince de artık harekete geçmeye karar vermişler.

Crisis on Infinite Earths serisinde de dünyayı kurtaran ihtiyar Superman, Superboy ve Alexander Luthor, o olaydan beri yeni yarattıkları dünyayı gizli bir şekilde izlemişler, ancak evrenden memnun kalmayınca Infinite Crisis serisinde saklandıkları yerden çıkıp ortalığı tozu dumana katmışlardı. Biraz eskilerden ilham almışlar diyebiliriz sanki? Yine de bekleyip göreceğiz.


Watchmen'in ana evrene katılmasını nasıl karşıladınız bilmiyorum ancak benim çok bir problemim yok. DC Comics zaten, 2-3 sene önce Before Watchmen hamlesiyle Alan Moore'u iplememiş, karakterleri kendilerinin dilediğince kullanmışlardı. Açıkçası çok sağlam satışlar da yapmışlardı. Hatta, Rebirth'te Dr. Manhattan'ın etkili olduğu öğrenildiğinde Before Watchmen: Dr. Manhattan dergisinin, özellikle son sayısı geçtiğimiz hafta deliler gibi sattı, tükendi. Şimdi ana evrene dahil ederek sadece olayları ilginçleştirmek için kullanacaklar. Kendilerine özel bir seri verileceğini sanmıyorum. Ha, Nite Owl-Blue Beetle yüzleşmesini izlemek isterdim o ayrı. Bunun yanı sıra bütün evreni etkileyen bir olayda, ana evrene bu kadar uzak karakterlerin kullanılmasını oldukça ilginç buldum. Yani, Watchmen grafik romanı hatıranızda başka bir yerde saklı dursun ama bu yeni düzene de alışmanız gerek artık.

Bunca güzel şeyin yanında sayıda gözüme batan tek yer, mağarasında oturan Batman'in, Alfred'e "Joker yakalandı ama şu an su işlemiş, üç tane Joker var" dediği kısımdan rahatsız oldum. Bir destur yahu, daha Joker'in 3 kişiden oluştuğunu bu hafta çıkan Justice League #50'de öğrendik, ne ara bilgiyi sindirdin de Joker'in şüpheli hareketlerini takibe aldın. Yani, olay Batman'in araştırması değil. 75-80 yıldır Joker'le mücadele eden adam Joker'in bu kadar bariz bir şekilde birkaç yerde olmasını nerede görmüştü daha önce? Bir bakıyoruz, Batman bilgiyi öğrenir öğrenmez Joker de birden fazla kişi olduğunu belli ediyor. Hani biraz kör göze parmak sokmak gibi olmuş.

Peki, Superman #52'da Superman'in öldüğünü gördük ama Superman'in öldüğü Legion üyesi kadına söylendiğinde kadın sadece güldü. Superman aslında ölmedi mi yoksa Pre52 Superman'le mi karıştırıyor?

Ya da, Justice League #50'nin sonundaki boş kalan Mobius sandalyesine ne oldu? Kim kullanacak? (Benim oyum Ozymandias'tan yana)

3 Joker'den bir tanesi de Comedian olmasın? (Biliyorum, çok uzak bir ihtimal ama, olsun)

Sonuç


DC Universe Rebirth #1, eski evrene dair ne istediysek geri getirmeyi başardı. Hala görmek istediğimiz çokça şey var, evrene dair keşfedecek bolca hikaye ortaya çıktı. En azından önümüzdeki bir 2-3 sene için pek hikaye kıtlığı çekileceğini sanmıyorum. DC Comics çizgi romanlarını seven, sevmeyen herkese öneririm, bu sefer gerçekten salakça bir iş yapmamış DC.
8.5
MUHTEŞEM

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget