2008 yılında beynimize kazınan bu söz ile Marvel sinema evreni başlamış oldu. Ardından gelen The Incredible Hulk, Iron Man 2, Thor, Captain America: The First Avenger ve 2012'nin bombası Avengers filmi ile ilk evreyi tamamlamış oldu.
İlk evrenin konusu Tony Stark'ın demir adam oluşu oldu böylece S.H.I.E.L.D.’ın kendisi ile irtibata geçmesi ile Avengers projesinden haberi oldu. Tony Stark S.H.I.E.L.D ajanları Coulson ve Kara Dul ile beraber çalıştı ve İntikamcılar'ın kuruluşu için Nick Fury ile anlaştı. Bruce Banner Hulk'ı kontrolü altına almayı öğrendi bu arada Tony de General Ross’tan Hulk hakkında bilgileri öğrendi. Loki kökenini öğrendi böylece içindeki saklı kötülük ortaya çıktı ve Thor ile savaşını kaybetti ama bu sayede Thanos'un yanına gitti. Red Skull, Tesseract’ı buldu ama Kaptan Amerika Tesseract'ı Red Skull'ın elinden aldı. Tabi Kaptan Amerika buzlara gömüldü. Aynı şekilde Tesseract da buzlara gömüldü ve böylece Tesseract günümüzde bulundu. Artık Thanos'un ilgisi dünyaya dönmüş oldu ve Thanos, ordusunu Loki'nin komutasında dünyaya saldırttı. Ama Tony ile dost olan Coulson’ın ölümü yüzünden Tony’nin önderliğinde dünyadaki kahramanlar birleşerek Loki'yi yendiler ve böylece Avengers kurulmuş oldu. Böylece de 1. evremiz bitti.
Artık 2. evremizin ilk filmi başlıyor. Tabi ki 2. evre de 1. evreden bağımsız değil, hikaye aynı şekilde devam ediyor.
2. evrenin ilk bölümü olan Iron Man 3 hem 2. evrenin başlangıcı hem de 1. evrenin ‘’Aftershock’'u denilebilecek türden. Yani 1. evrede olan olayların sonucunu gösterip bir nevi 1. evreye son noktayı koyan bir bölüm.
Bundan sonrasını okuyanlar için peşin peşin söyleyeyim Iron Man 3'ü izlemediyseniz sakın okumayın. Yoksa bugüne kadar yemediğinizden de öte bir spoiler yersiniz çünkü burada neredeyse bütün filmi anlatacağım.
İzlemeyenler için yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim ve kendinize iyi bakın.
Evet artık biz, Iron Man 3'ü izleyen tayfa baş başa kaldığımıza göre rahat rahat konuşabiliriz.
Şimdi Iron Man 3 incelememize başlayalım.
Iron Man 3’ün açılışı aynı ilk filmde olduğu gibi Tony’nin saldırıya uğraması ile başlıyor ve geçmişi anlatan bir flashback görüyoruz. Burada Killian’ın yaşadığı travma sonucu nasıl kötü adama döndüğünü anlıyoruz (Bu arada ilk filmde ölen dostumuz Yinsen'i de görüyoruz, yani Demir Adam zırhını yapmaya yardım eden) Ve Extremis virüsünün nasıl bir belaya yol açabileceğini daha ilk o anda anlıyoruz. Ardından Mandarin ismindeki bir terörist A.B.D.’ye bombalı saldırılar yapıyor. Bütün dünya onu o karizmatik hali ile tanıyor. (Bu kısmı aklımızda tutalım.) Ardından Tony ile Pepper’ın ilişkisine bakarken Tony’nin Iron Man kostümünü uzaktan kumanda etmeye çalıştığını görüyoruz. (Burası da aklımızda kalsın.) War Machine’in ismini değiştirip Iron Patriot olduğunu ve bir nevi A.B.D. sembolüne dönüştüğünü görüyoruz. (Burası da aklımızda kalsın.) Bu arada Tony’nin Avengers’da yaşanan olaylardan dolayı panik atak geçirdiğini görüyoruz. (Burası da aklımızda…) Sonrasında Tony’nin korumasının saldırıda yaralandığını ve Tony’nin hastanede onu ziyaret ettiğini görüyoruz. Ardından Mandarin’e savaş açıyor ve böylece Mandarin Tony’nin malikanesini yıkıyor. (Burası da…) Tony Extremis’in izlerini ararken filmin bebe kahramanı ile tanışıyor. (Burasını aklınızda tutmasanız da olur.) Mandarin’in malikanesine gidiyor ama Mandarin diye birinin olmadığını, bunu Killian’ın yarattığını öğreniyor. Mandarin yerine de bir aktör buluyor (Burası da cepte.) Killian’ın Iron Patriot kostümü ile başkanı kaçırdığına şahit oluyoruz. En son Tony Lejyonu yardıma çağırarak Killian’a saldırıyor. (Burası da aklımızda.) Iron Patriot başkanı kurtarıyor. (Burası önemli.) Pepper Killian’ı gebertiyor. (!) Ve Tony Pepper’ı tedavi ederek Extremis virüsünü temizliyor. (Burası da çok önemli!) Mandarin’i kalabalık bir basın ordusunun arasında götürülürken görüyoruz. Mandarin’in yüzünde şöhretten aldığı bir haz mevcut. (Burası aklınızdan sakın çıkmasın! ) En sonunda da kalbindeki şarapnel parçasını aldırıp, (Burası en önemli nokta!) malikanesinin yıkıntılarına gidiyor. 1. evre boyunca taşıdığı şarapneli denize atıyor ve ‘’Ben Demir Adamım.’’ diyerek yıkıntılardan uzaklaşıyor. (Vay be bu sahne de aklımızda kalır artık…) Yazılar akıyor ve en sonda Tony’i doktoru ile terapide görüyoruz. Doktor ‘’Ben psikolog değilim.’’ dese de (-ki kendisi Bruce Banner yani nam-ı değer Hulk) nafile. Tony onu dinlemez ve “Tony Stark will return.” yazısı ile film biter.
Evet, filmi bildiğin anlattığımıza göre aklımızdaki noktaları biraz daha derinden inceleyelim.
Burada bir daha değineyim, Iron Man 3 bir son filmi değil, sadece kendinden önceki hikayelerin bitimi ve sonrakilere hazırlık. Yani kafanızda sadece Iron Man 1-2-3 diye sıralamayın, bütün filmleri sıralayın ve buradaki olayların da diğer filmlere etki edeceğini unutmayın.
Görüldüğü gibi açılış 1. evrenin ilk filmi olan Iron Man 1 ile aynı tarzda yapılmış. Burada yeni evrenin, yani yeni hikayenin başlangıcı olduğu hatırlatılıyor. Senaryo o kadar güzel ve zekice kurgulanmış ki neredeyse her noktasında ileriki filmler için hazırlıklar mevcut.
İlk olarak Iron Man-Extremis çizgi romanından ve öncesinden bahsedelim. Tony Stark gelişen cerrahi sonucu kalbindeki şarapneli çıkarmıştır. Artık demir adam olmadığını açıklamış, kendisine koruma için kimliği gizli birini tuttuğunu ve Demir Adam’ın pilotluğunu üstlendiğini söyler. Tabi bu sadece kimliğini gizlemek için yaptığı bir aldatmacadır. Böylece kötü adamlar onu ve sevgilisi Pepper’ı rahatsız edemezler.
Peki filmimizde ne oldu?
Tony sevgilisi Pepper ile kendi evinde saldırıya uğradı böylece Pepper’i kurtarmak için Demir Adam zırhını ona giydirdi. Demir Adam da olsa kendi evinde savunmasız olduğunu, aynı şekilde bundan en çok Pepper’ın zarar göreceğini öğrendi. Çünkü sonrasında Pepper’a düşmanı saldırmış ve ona Extremis virüsünü vermişti. Bunu da Tony Stark’a yani Demir Adam’a göz dağı vermek için yapmıştı.
Tony Stark 1. evre boyunca kalbinde taşıdığı şarapnelden kurtuldu ve böylece Tony’nin Demir Adam olmasına gerek kalmadı.
Iron Patriot bir kahramandan çok sembol olarak lanse edildi, yani içindeki kişi değil sadece Iron Patriot önem kazandı. Başkanı da Iron Patriot kurtardı.
Tony Stark artık Demir Adam zırhını giymeden de zırhını kontrol edebiliyor. Tabi burada bir parantez açalım, sürekli sakarlıklar vs. gördük değil mi? Başkanın adamlarını uçaktan kurtarır arkasına döner güm, trene çarpar zırh dağılır… Killian ile baş başadır, Tony karizmatik bir şekilde zırhını giymek için bekler çat, zor bir yere çarpar ve dağılır... Bu sahnelerin komedi olsun diye konulduğunun farkındayız ama bir nokta daha var, Tony zırhını uzaktan kumanda etmeyi öğreniyor. Yani hemen 4x4’lük uzman kesilmiyor. Bunlar zırhını kumanda etmeye çalışırken yaptığı acemilikler. Bu da çok güzel düşünülmüş bir ayrıntı.
Demir Lejyon ortaya çıktı, burada yine aynı şekilde komik sahneler gördük. Tony zırhı giymek için atlıyor zırhı kaçırıyor vs. Burada da yine üstte bahsettiğim gibi Jarvis ile ilk beraber çalışması olduğundan (Her ne kadar sahada her seferinde birlikte olsalar da bu ilk multi beraberlikleri idi.) beraber çalışmayı öğrenirkenki yaşadıkları acemilikler. Bu da yine çok güzel düşünülmüş.
Yani Tony Demir Adam zırhını kullanmayı öğrendiği için zırhın içindeyken nasıl kusursuz dövüşüyorsa, zırhı ve lejyonu kullanmayı yeni öğrendiği için de bir o kadar acemi.
En son sahnedeki doktor Banner ile yaptığı muhabbet de panik atağını atlattığını gösteriyor. Peki bunu nasıl becerdi? Tony’nin ne zaman panik atak geçirdiğini hatırlayalım: imza isteyen bir çocuğun ona solucan deliğinin içini sorduğunda Tony ne yaptı? Koşarak zırhının içine girdi. Çünkü orada kendini güvende hissediyordu. Öncelikle bütün sevdiklerinin kendi yüzünden zarar gördüğünü gördü. Onlara Tony Stark yardım edememişti ama Demir Adam yardım edebiliyordu. (Demir adam zırhı ile Pepper’ı kurtardığını hatırlayın ve Pepper da aynı şekilde onu kurtarmıştı.) Uyurken panik atak geçirdiğinde yatağın başına gelip Pepper’a saldıran yine zırhıydı. Çünkü Tony’i korumak için gelmişti. Yani onu sadece Demir Adam koruyabilirdi. Peki bu panik atağını nasıl yendi? Filmdeki çocuk karakter yardımcı oldu elbette… Peki bunu nasıl mı yaptı? Çok basit; Tony’nin unuttuğu bir şeyi hatırlattı. İnsanlara yardım etmesi için ille de Demir Adam olması gerekmediğini ona hatırlattı. Tony’e 1. filmde mağarada yaptığı gibi elindeki olanaklar ile yine yeni bir şeyler yapabileceğini hatırlatmış oldu ve o da alışveriş yaptı, böylece kendi silahlarını yaparak Mandarin’in malikanesini bastı.
En sonda Tony 1. Evrenin başından beri kalbinde taşıdığı şarapneli malikanesinin yıkıntılarından denize attı, böylece resmi olarak kapandığını görmüş olduk.
Ve hepimizin filmden nefret ettiği çabuk harcandığını söylediği Mandarin doğmuş oldu. Dikkat edin, Mandarin ile savaştı demiyorum; ‘’Mandarin doğmuş oldu.’’ diyorum. Mandarin ismi bütün karizması ile dünya tarafından duyuldu, yaptıkları herkesçe konuşuldu ve A.B.D.’yi terörist saldırıları ile titretti. Ama bunları yapan Mandarin değildi, o aslında bir aktördü ve o da korkağın tekiydi.
Peki ben de burada bir soru sormak istiyorum, filmde en son sahnede hiç kimse Mandarin’e sahtekar dedi mi? Ya da korkak? Peki ne oldu? Mandarin etrafını saran basın ordusunun arasından yüzünde şöhretin verdiği mutluluk ile ilerledi. Çünkü bütün dünya onu A.B.D.’ye saldıran karizmatik terörist Mandarin olarak biliyordu hala. Sadece Tony ve Iron Patriot Mandarin’in korkak olduğunu biliyordu. (Aslında pek de korkak değil, arada ufak çaplı şeytani düşünceleri de var.)
Tabi Mandarin diye biri yokmuş, onu Killian uydurmuş. Yalnız burada bir nokta var; Mandarin’in takma bir isim olduğu. Çizgi romanlarda da gerçek ismi bilinmiyor ve Mandarin’in lakabı olduğu biliniyor. Peki filmde ne vardı? Mandarin lakabında bir adam vardı.
Peki Killian en sonda "Mandarin Benim!" diye bağırdı Killian Mandarin değil mi? Aslında orada tam olarak "Mandarin'i ben yarattım, Mandarin benim!" diyor. Killian'ın burada demek istediği Mandarin ismini kendisinin ortaya çıkardığını ona bir beden verdiğini (ki televizyona çıkıp ABD'ye ultimatom vermesi için bir aktör tutarak dünyaya onu Mandarin diye tanıttı), onun yerine ABD'ye saldırdığını ve dolayısıyla Mandarin'in kendisi olduğunu söylüyor. Yani Killian Mandarin değil, Mandarin isminin yaratıcısı ve arkasındaki kişi. Burada Mandarin diğer şahıs ama onu ortaya çıkaran Killian. Çoğu yerde "Mandarin Benim!" sözünün böyle bir anlam karmaşasına yol açması normal, ama dediğim gibi Killian Mandarin değil, o sadece Mandarin'i ortaya çıkaran kişi.
Burada Mandarin'i yaratırken doğrudan Tony'i hedef alıyor, onu Afganistan'da kaçıran örgüte benzetiyor ve parmaklarına 10 tane yüzük takıyor. Yine Mandarin ultimatom verirken onu Afganistan'da görüyoruz, yani Tony'e psikolojik saldırıda yapıyor, bu da panik atağını tetikliyor. Solucan deliğinin içinde Tony savunmasızdı ve canlı canlı tabutun içindeydi (sağol Demirbilek :) ), Afganistan'da yakalandığında da Tony savunmasızdı. Tony de bu iki olaydan kurtulmasını sağlayan ve tek güvenli olabileceği yere saklandı yani Demir Adam zırhına, böylece panik atağı ortaya çıkmış oldu. Özetle Killian Tony'e hem fiziksel hem de psikolojik saldırı yaptı.
Burada Mandarin'i yaratırken doğrudan Tony'i hedef alıyor, onu Afganistan'da kaçıran örgüte benzetiyor ve parmaklarına 10 tane yüzük takıyor. Yine Mandarin ultimatom verirken onu Afganistan'da görüyoruz, yani Tony'e psikolojik saldırıda yapıyor, bu da panik atağını tetikliyor. Solucan deliğinin içinde Tony savunmasızdı ve canlı canlı tabutun içindeydi (sağol Demirbilek :) ), Afganistan'da yakalandığında da Tony savunmasızdı. Tony de bu iki olaydan kurtulmasını sağlayan ve tek güvenli olabileceği yere saklandı yani Demir Adam zırhına, böylece panik atağı ortaya çıkmış oldu. Özetle Killian Tony'e hem fiziksel hem de psikolojik saldırı yaptı.
Ama Mandarin Çinliydi, bu adam değil. Nick Fury de beyazdı ama filmlerde ve Ultimate evreninde siyah.
İyi de, Mandarin’in yüzüklerini göremedik? Çünkü Mandarin daha uzay gemisini bulup yüzükleri almadı.
Peki Iron Man 3 ile nelerin kapıları açıldı?
Öncelikle Tony Stark’ın artık Demir Adam’a bağlı kalmayacağını anladık. Artık kendi kimliğini gizleyebilir. Yani kendisinin artık Demir Adam olmadığını, yerine ismi saklı bir pilot tuttuğunu söyleyebilir.
Iron Patriot artık bir Amerikan sembolü oldu ve Iron Patriot’ı arkasına alarak Beyaz Sarayın da kapılarını kendisine açabilir. (Zira Invincible Iron Man Volume 3 zamanlarında Tony’nin A.B.D. savunma bakanlığını yaptığı bir dönem var ve bu, bunun için harika bir giriş olabilir.)
Tony Stark’ın artık bir malikanesi yok. Yenisini yapabilir ya da İntikamcılar Kulesine taşınabilir.
Demir Lejyon'u ortaya çıkmış, artık ilerisi için daha zorlu ve büyük çaplı savaşlar görebiliriz.
Mandarin tüm dünya tarafından A.B.D.’ye saldıran bir terörist olarak tanınıyor. Artık hapishanede ve oradan kaçıp uzay gemisini bulabilir. Böylece de yüzük taşlarına sahip olabilir. Acaba 2. evrede uzay gemisini görebileceğimiz bir film var mıdır? 2. evrede olmasa bile 3. de olma ihtimali çok yüksek.
Film hakkındaki yorumum ne derseniz; ben filmi beğendim. Çok zekice ve inceliklerle dokunmuş bir senaryosu var. Çizgi roman uyarlamalarında kolay kolay bulunamayacak bir örnek diyebiliriz. Bana göre 2. evre için mükemmel bir açılış oldu. Büyük değişimlerin kapısı açılmış oldu. Bundan sonrası için bizi ‘’Thor - The Dark World’’ de nasıl sürprizler bekliyor, heyecan ile bekliyorum.
Bu uzun incelemeyi okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim.
Yorum Gönder