[update title="Künye" icon="info-circle"] Yayınlandığı Tarih: 04.01.2017
İçerdiği Sayı: Justice League vs. Suicide Squad #3
Hikaye: -
Yazar: Joshua Williamson
Çizer: Jason Fabok
Yayıncı: DC Comics[/update]
DC Rebirth'ün beklenen crossoverı hız kesmeden devam ediyor ve biz de üçüncü sayıya geldik. Batman ve ekibinin, Amanda Waller'ın yarattığı Task Force X'in varlığını keşfetmeleriyle başlayan altı sayılık serinin altında başka bir hikaye dinamiği elbette var. Gelin devam eden serinin üçüncü sayısında buna ve kahramanlarımızın akıbetlerine bir göz atalım.
[error title="Spoiler Bölgesi" icon="exclamation-circle"]
Sayı, Katana ve Rick Flag'in ilk sayıda gördüğümüz Catacombs'a girmeleri ile başlıyor. Anlaşılan ikisinin de böyle bir yer olduğundan haberleri yok. Görevleri hapishanenin kara kutusunu alıp Waller'a götürmek ve kutuyu bulduktan sonra biz de hapsedilmiş Batman'e geçiyoruz. Kendisi onu hapseden kemer ve kıyafetten kurtulduktan sonra soluğu Amanda'nın yanında alıyor. Görüyoruz ki Waller da zaten bunu bekliyormuş. Batman'e, Squad'ın üzerinde, onları dize getirmek için kullandığı yöntemi gösteriyor. Bir güven göstergesi olarak bunları League üzerinde kullanmadığını açıklıyor. Dünyanın en iyi detektifi de bir sorun olduğunu anlıyor tabii.
Squad'ın bazı üyelerinin olanlar konusundaki haberleri aldıktan sonra hapsedilmiş League üyeleri ile karşı karşıya gelmelerini görüyoruz. Her biri daha önce dövüştükleriyle kısa birer konuşma yaşadıktan sonra Superman ve Killer Frost arasında ufak bir diyaloğa şahit oluyoruz. Ancak Deadshot araya giriyor.
Bu kısımda Maxwell ve ekibinin aradıkları nesneyi bulmak için gittikleri bir adaya gidiyoruz. Aradıkları her neyse onları koruyan şamanları öldürdükten ve nesneyi bulduktan(?) sonra Amanda Waller ile ilgili intikam planlarına başlamaya geçiyorlar. Bu sırada Belle Reve'de de, League üyeleri serbest bırakılmış ve Waller birleşen takımlara Catacombs'da yaşanan kıyımı ve orada tutulan suçluların kim olduklarını açıklıyor. Sonuç olarak onlara, Lord'un kendisini yok etmekte ve dünyayı yönetmekte ona yardım edecek bir silahın peşinde olduğunu açıklıyor. Bu silahın bulunduğu yer de Belle Reve. Waller, Maxwell olmadan bile bir takım olarak çalışarak Belle Reve'den silahı çalabileceklerini düşünüyor. Çünkü onları takım yapan kişi Amanda Waller imiş.
"They were the first Suicide Squad." [/error]
GÖRÜŞ
Bir geçiş ve olayların çözülmesi açısından oldukça başarılı bir sayıydı bana soracak olursanız. Birkaç gizem haricinde olay örgüsü açısından merak ettiğimiz bir şey kalmadı. Bu açıdan oldukça önemli bir görevi başarıyla yerine getirdi. Waller her ne kadar çok sevilemez bir karakter olsa da zekasına hayran kalmamak elde değil. Yaptığı planlar ve bunların uygulanış biçimi bazen o kadar çabuk ve akılcı ki, ben şahsen nefret etsem bile "Helal olsun..." demekten alamıyorum kendimi. Hal böyle olunca sayıyı okumak da bir tık daha keyifli oluyor.
Lord'un peşinde olduğu silahın hala ne olduğu konusunda bir fikrimiz yok. Henüz League ve Squad'ın beraber çalıştıklarını da görmedik. Bu elimizdeki gizemlerden iki tanesi. Bir de Lord'un sürekli kanayan burnu var. Ayrıca ortada bir kişi daha var bahsedilen. Büyük ihtimalle silah dedikleri şey bu ya da bu kişiyi kontrol edebilecek bir araç. Şamanların rahibi ile Lord arasında geçen konuşmada rahibin sözlerinden anlayabilirsiniz bir kişiden bahsedildiğini. Bu açığı saklamaları iyi olmuş diyorum ben. Kim olduğunu cidden oldukça merak ediyorum. Ve Lord'un dünyayı değiştirmek ve onu yönetmekle ilgili planlarında nasıl rol alacak veya alması düşünülüyor sabırsızlıkla bekliyorum. Kalan üç sayıda bunların üzerine düşüleceğine eminim. Daha önce, altı sayılık bu seride bazı şeylerin çok çabuk geçilebileceğine ve bunun da bizi soğutabileceğine dair bir yargım vardı ancak şimdiden bazı şeylerin artık daha genişçe açıklanabileceğine inanmaya başladım. Siz ne dersiniz?
7.0
Sizin sayıya verdiğiniz puan kaç?
Yorum Gönder