Malûm yıllara çoktan girdik ve o çok beklediğimiz, cüzdanlarımızı yakacak olan filmler de birer birer beyaz perdeye düşmeye başladı. Ya çok beğendik, ya hiç beğenmedik, ya da kusur bula bula her birini sevdik. Daha baştan çok muhteşem konulara sahip olan filmlerle karşılaştık ve bunları da elbet bir güzel karşılaştırdık. Onlardan ikisi olan Civil War ve Dawn of Justice filmlerini izledik, yorumladık. Aynı zamanda, “Film iyi değildi abi ama şu sahneyi de çok beğendim be.” dediğim, belki de dediğimiz, kilit sahneleri ve replikleri sırasıyla şurada ve şurada listeledik. Ve bir tane de X-Men: Apocalypse için yapalım dedik. Olmaz mı? Oldu bile. Bolca spoiler içerdiğini söylemeye gerek yoktur diye düşünüyorum, serinin üçüncüsünü yapıyoruz sonuçta.
7) Charles'ın giriş konuşması sanırım çoğumuzun anlamlandıramadan izleyip geçmek zorunda olduğu kısa bir sekans oldu. İlk izlediğimde ben de bi' anlam veremedim. Güzel sözler vardı, etkileyici bir ses ve akıp giden bir çöl manzarası vardı. İkinci izlediğimde dikkat ettim ancak mutantların güçlerinden korktuğunu anladım. Yeterli gelmedi, filmin yirminci dakikasında içimdeki kurda yenik düşüp başa sardım ve sonunda bir şeyler çıkarabildim. Nereye varmaya çalışıyorum? Sekansın basit gözüken ama ne kadar derin bir filmin özeti olduğuna... Mutantlar yetenekleri yüzünden korkan ve onlara rehberlik edecek birilerini arayan kişilerdir diyor Charles. Bu rehberlik gelecekten korkmadan yaşamalarını sağlayabilir. Ama aynı zamanda liderler yaratıp onlara itaat etmelerine ve dünyayı yönetmek istemelerine sebep olabilir diyor. Yani filmin başından itibaren taraflar, amaçları ve niye böyle taraf oldukları anlaşılıyor. Biraz fazla mı açıkladım?
6) Moira'nın, Alex ve Charles'a gösterdiklerinden itibaren başlayarak film bize içinde İncil göndermeleri aratıp duruyor. Dört atlı göndermesini görüyoruz. Sahi siz hiç bahsi geçen dört karakteri, bahsi geçen dört atlı göndermesine göre eşleştirdiniz mi? Savaş, kırmızı atıyla bana Magneto'yu anımsatır. Zırhını da kırmızı seçmesi bu görüşümü destekler bence. Adı üstünde, kendisi savaşlara yol açar. Eski filmlerde, Magneto'nun fikirlerinden ve sürekli olarak mutantların insanlara karşı bir savaşı olduğunu desteklemesinden ötürü hiç de şaşırmadık bence. Babil Kulesi bahsi de geçer bu göndermeler arasında. Kule insanlar tarafından Tanrı'ya ulaşmak için yapılmıştır. Ancak Tanrı kendisine ulaşmak isteyenleri kibirliler olarak görür ve onları cezalandırır. İnsanın kusurluluğu ve Tanrı'nın kusursuzluğunu anlatmak için kullanılan bu ifadenin Apocalypse tarafından söylenmesi hiç de tesadüf değil sanırım.
5) Erik'in filmde duygu değişimlerine odaklanılması aslında biraz iyi bir hareket benim fikrimce. Kaybettiklerinin ağırlığı ve insanların ona böyle güvensiz oluşu, davranışlarının anlaşılması için size güzel bir zemin hazırlıyor. Aynı zamanda beni de şu düşünceye itti bu değişimleri görmek. Mutant güçleri duyguların yoğunluğuna göre değişiyor. Hatırlarsınız, bir önceki filmde Charles, Erik'in büyük bir çanak anteni hareket ettirebilmesine yardım etmek için annesini göstermişti. Bu filmde de aynı hareketi Apocalypse yapıyor. Apocalypse'in "Sizi daha da güçlü yapıyorum." dediği şey, kişilerin duygularını yoğunlaştırmaktan ibaret olabilir mi o zaman?
4) Filmin birçok yerinde Raven posteri, ona gıpta eden ve kahraman gibi gören genç mutantlar gördük. Daha önceki iki filmde de bir şekilde Raven'a bir liderlik görevi yüklenmeye çalışıldı. Anlatılmaya çalışılan şey, Raven'ın "ideal lider" tanımına uyduğu mu acaba? Çünkü 7. maddede de bahsettiğim gibi Charles'ın tanımına göre iki çeşit lider tipi çıkıyor. Ve birçok yerde iki liderliğin de işe yaramadığı ve uzun vadede başarısız olduğu gösteriliyor ve karakterlerin ağzından replik olarak ifade ediliyor. Raven çevresinde üçüncü bir tip mi yaratılıyor diye düşünmeden edemiyorum bu noktada. Maviş karakterimizi abartıyor muyum yoksa?
3) Eh, Raven'ın bir idol olduğu kesin. Apocalypse bu konuda ne düşünüyor peki? Kablolu televizyondan İngilizce öğrenirken biz de düşüncelerini dinliyoruz. Kısaca ülkeleri, silahlarını, idolleri gereksiz görüyor. İnsanların sahte tanrılar yarattıklarını söylüyor. Moira ve Alex'in konuşmasında, İncil'in Apocalypse olayından örnek alındığı fikrini hatırlarsınız. Apocalypse de böyle görüyor olabilir mi? Kendisinden türeyen bu tanımların sonlandırılmasının ve kendisinin deyimiyle "temizlenmesi" gereken Dünya'nın peşinde mi? Bana göre kesinlikle öyle. Kapitalizm karşıtı bir Apocalypse mi var sırada yoksa? Kendisinden çok bahsettik madem, şunu da eklemeden geçmek istemiyorum. Oyuncunun sesi ile karakter ne kadar uyumluydu, değil mi arkadaşlar? "Daha iyi bir Dünya inşa edeceğiz!" diye bağırdığı sahnede etkilenmeyen oldu mu? Peşine düşüyordum ben az daha. Ultron bir, Apocalypse iki...
1) Raven ve Charles'ın ilk muhabbet ettikleri sahnede Charles'ın gelecek planına kafa yordunuz mu hiç? Okulu tam bir kampüse çevirmek ve insanlara da açmak istiyordu. Aklınıza geldi mi hiç o planın işleyişi? Charles Xavier'ın "masterpiece" diye tabir ettiğimiz o muhteşem eseri olsa olsa bu olurdu işte. İnsanların ve mutantların beraber, barış ve uyum içinde eğitim görüp beraber yaşadıkları bir yer... Bunu beyaz perdede görmeyi çok isterdim işte.
Ya siz? Sizin de böyle görmek istediğiniz sahneler var mı? Ya da dikkatinizi çeken, küçük repliklerden çıkardığınız derin düşünceler? Durmayın, hepsini yazın. Hemen! Çabuk, koşun!
Yorum Gönder