Justice League Filminde Bizi Neler Bekliyor?


Warner Bros şu iki günde o kadar güzel bir pazarlamaya imza etti ki bu kimin aklına geldiyse eline, koluna, yüreğine sağlık. Perşembe günü Aquaman'den başlayarak teker teker Justice League üyelerinin teaser ve posterini yayınladılar. En sonda da filmin fragmanını paylaştılar. Gif'ler, screenshot'lar havada uçuştu. Dünyanın En Büyük Kahramanları, Twitter'da dünya gündeminde ilk sıraya oturdu. Biz de aylardan beri yeni bir görüntü için kıvır kıvır kıvranırken aniden bu zenginliğin içinde bulduk kendimizi. Adeta rüya gibiydi. Vizyon tarihine yaklaşık sekiz ay olmasına rağmen şimdiden filmin etkisi altına girdik. 

Uzun zamandır izlediğim bütün fragmanları "Batman v Superman"in 2015 yılında SDCC'de yayınlanan ilk fragmanıyla karşılaştırıyorum. En iyi trailer'lar listesi yapılsa hiç düşünmeden ilk sıraya koyacağım bu üç buçuk dakikalık video hem duygusal açıdan hem de genel yapısı itibariyle öyle güçlüydü ki ortalığı yıkıp geçmiş, o dönem ulusal kanalların haber bültenlerindeki yoğun gündemin içinde kendine yer bulmuştu. Hal böyle olunca, bu kadar çok beklediğimiz Justice League fragmanını karşılaştıracağım video belliydi. BvS Comic Con trailer'ında duygusal diyaloglara daha fazla odaklanılırken aksiyon konusunda sonlara doğru vites artmış, Batman ve Superman'in olağanüstü görsellikteki dövüşünün ilk kırıntıları izleyiciyle paylaşılmıştı. Belki bu sefer elimizde o kadar duygusal bir şey yok ama fragmanın sınırsız bir aksiyon keyfi vaat ettiğini söylemek gerek. İzleyenlere heyecan verme konusunda da en az onun kadar güçlü. Belli ki Zack Snyder'ın görsellik yaratmadaki üstün becerisi Justice League'de daha yukarı çıkacak. Trailer'ın daha ilk saniyelerinden görüntü yönetmeni Fabian Wagner'in de etkisi hissediliyor. Wagner'in yakaladığı manzaralara videoyu dondurup baktığınızda sanki National Geographic dergisinden bir sayfaya bakıyormuş gibi hissediyorsunuz. Hele karakterlerin arkalarına güneşin vurduğu bir mekanda ağır çekimde durdukları kareler aynı "Justice League" ve "Justice League Unlimited"ın introsu gibi.



Fragmanın renk tonunu dikkate aldığımızda filmin atmosferine koyu renklerin hakim olduğunu söyleyebiliriz. Daha şimdiden kulaklarıma "Yine mi karanlık ya!" diye söylenenlerin sesi geliyor. Evrenin en büyük kötüsü Darkseid'ın dünya işgalini anlatacak bir yapımın başka filmler gibi aydınlık olmasını bekleyemezsiniz. Umudun simgesi Superman ölüyken ve gezegen can çekişirken kullanılacak açık bir ton filmin anlamını bir hayli bozardı. Geçen sene sitede "Solo Batman Filminde Görmek İstediğimiz 10 Şey!" başlıklı bir yazı yazmış ve şu cümleleri kullanmıştım: "...DC Films'te bitirici kararları alan kimselerin Batman v Superman'e yapılan olumsuz eleştirilerden sadece 'çok karanlık' kısmını dikkate alması beni endişelendiriyor." Çok şükür ki o korktuğum radikal karardan uzak durulmuş. Justice League'den sonra gelecek Superman ve Flash filmlerinde kullanılacak açık renklerle genel olarak evrenin renk paletinin dengeleneceğini düşünüyorum. Ki bence en doğru karar da bu olur.

Trailer'ın gösterdiği kadarıyla filmimizin içeriğine bir göz atarsak Superman'in ilk etapta daha arka planda olacağını anlayabiliyoruz. Ancak belli ki Çelik Adam'ı bir süre göstermeseler bile varlığını hep hissettirecekler. Justice League filmi yapıp Superman'i hiçe saymak mümkün değil çünkü. Hikayenin gelişimiyle Superman ortaya çıkacak, bu da takımın ve filmin zirve anı olacak. Böylelikle bu önemli karakterin hakkı teslim edilecek. Nitekim bütün karakterlerin en baştan seyirciye sunulmasındansa yavaş yavaş takımın bir bütün haline gelmesi en mantıklısı. Bu geç Superman hamlesi filme olduğu kadar evrene de hizmet edecek bir hareket bence. Çelik Adam'ın ölümünden sonra Batman ve Superman'in ilişkisinin nasıl olacağı büyük bir merak konusu çünkü. Kavgalarının bitişi büyük tartışmalar yaratmışken bu iki önemli karakter arasındaki ilişki bir süre nefes almış olacak. Superman kozunu hemen harcamayacaklar yani.


Fragmanda filmin hikayesi açısından bir diğer önemli yer Cyborg'un olduğu kısımlardı. Baştan söyleyeyim, kendisi öyle çok sevdiğim bir karakter olmadı hiçbir zaman. Onu, takımın asil üyelerinden yaptığı için Geoff Johns'a zaman zaman söylenmişliğim de vardır. Ancak günümüzde teknolojinin ne kadar önemli olduğunu düşündüğümüzde Cyborg'un takıma ne gibi imkanlar sağlayabileceği (ve sağladığı) ortada. Kaldı ki sinema filmlerinde yüksek teknolojiye genel bir eğilimin olduğu gözle görülür bir gerçek. Justice League filminin bu durumu kotarması için de kapılar bir kez daha Cyborg'a açılıyor. Bunun yanı sıra senaryonun karakteri doğru anladığının ciddi sinyallerini gördük fragmanda. Bedenini baştan aşağı teknolojiye teslim etmesine rağmen Victor'ın Superman gibi hümanist bir kahramanlık tarzı var. Bu işi insanlık için yaptığı belli ve kurtardığı kişilere bir iki cümle kurmayı da seviyor. Babası Dr Silas Stone'u da gördüğümüze göre film bir yerden onların dramatik baba-oğul ilişkisine temas edecek. Bu da, New 52'nin ilk Justice League hikayesinde olduğu gibi Darkseid işgali sırasında senaryoya nefes aldıracak gibi gözüküyor.

Ve şimdi gelelim fragmanın en sevdiğim yerlerine. Aquaman ve Batman arasındaki ilişkiye "Batman: The Brave and the Bold"ta hayran kalmıştım. O zamandan sonra ikisini bir daha ne zaman aynı karede görsem hep o dizideki diyalogları aklıma geldi. Orada resmedilen Aquaman karakter olarak Jason Momoa'nınkinden farklı olsa da Atlantis Kralı'nın sahip olduğunu espri anlayışının Batman'le oluşturduğu tezatı Justice League fragmanında da gördük. Bu diyaloglar seyir zevkini bir üst seviyeye çekerken aksiyon sahnelerinde de müthiş bir ikili izleyeceğimiz apaçık ortada. 


Batman'den devam edersek, Bruce'un servetini uzaylılarla savaşmak için seferber etmesi ve takımın ihtiyaçlarını gidermek için kullanması hem beklediğimiz hem de görmek istediğimiz bir şey. Acaba Batman, takımı bir yandan finanse ederken bunun getirdiği imkanla ileride içeriden patlak verebilecek muhtemel bir tehlike için her üyenin şeceresini mi çıkartıyor? Gayet olası! Bu arada fragmanda DCEU'daki Batman ve Komiser Gordon ittifakını ilk defa gördük. Gordon olmak J.K. Simmons'a çok yakışmış. "Gotham" dizisinde senaryonun rezillikleri ve Ben McKenzie'nin abartılı oyunculuğu sebebiyle karakterin benliğini unutmamıza ramak kalmışken Simmons şu birkaç saniyelik görüntülerle gönlümüzde taht kuruyor. Şapkasıyla da filme eski Batman öykülerindeki gibi retro bir hava kattığını belirtelim. Batman'e "Diğerleriyle yine iyi anlaştığını görmek güzel." derken yaptığı Batfamily göndermesi de yarasa radarımızdan kaçmadı.

Fragmanda daha üstüne konuşulacak çok nokta var. Öyle bir video yayınladılar ki her bir kareyi durdurarak izlemek istiyorsunuz. Ama kendi adıma fragmanı piksel piksel incelemekten ve filmle ilgili can alıcı bilgiler koparmaya çalışmaktan hoşlanmıyorum. Bazı şeyler gizli kalmalı çünkü asıl ilgilendiğimiz şey filmin ta kendisi. Genel olarak New 52'nin ilk Justice League öyküsü olan Origin'le paralellik gösteren bir konu var. Hala okumadıysanız filme hazırlık yapmak için bir şans verebilirsiniz. Aynı şekilde New 52 döneminin önemli eventlerinden Throne of Atlantis'e de bir göz atın. Fragmanda şehirde geçen aksiyon sahnelerindeki havayı, çizgi romanda Atlantislilerin karaya çıkarma yaptığı atmosfere çok yakın buldum. 

Bakalım tarihin ilk Justice League filmi izleyiciye daha neler sunacak?

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget