Yönetmen: Wendey Stanzler
Senaryo: Jake Coburn & Drew Z. Greenberg
Oyuncular: Stephen Amell (Oliver Queen/Arrow), Katie Cassidy (Laurel Lance), David Ramsey (John Diggle), Willa Holland (Thea Queen), Emily Bett Rickards (Felicity Smoak), Susanna Thompson (Moira Queen), Caity Lotz (Black Canary), Paul Blackthorne (Quentin Lance), Dylan Neal (Dr. Anthony Ivo)
Yayın Tarihi: 6 Kasım 2013
İzlenme (ABD): 2,80 Milyon
Bu noktadan sonrası bölüm ile ilgili spoiler içermektedir. Uzak durmanızı, şöyle bir göz atacaksanız nükleer sızıntı kostümünüzü giymenizi tavsiye ederiz.
Ve R'as Al Ghul ismini duyduğumuzdan beri hevesle beklediğimiz bölümün yıldızlarını, Nolan evreninin League of Shadows'u olan ve aslen League of Assassins suikastçilerini nihayet görmüş olduk. Oyunculuklar ve aksiyon sahneleri bir önceki bölüme göre daha güzeldi ve hatta aksiyon sahneleri oldukça tatmin ediciydi diyebiliriz.
Bu bölümde flashback sahneleri tamamen Sara'ya odaklıydı ve çok yerinde bir karardı. Sara'nın karakterinin derinleşmesinin yolunu açarken Ollie'nin flashbacklerine de bir müddet mola verdirmiş oldu. İncelemeyi geç yazmanın kötü yanlarından birisi de bölümleri karıştırmak olmalı sanırım. Bu bölümde ilk defa ortaya çıkan ve Sara'yla beraber bir "mucize" yaratacaklarını söyleyen Profesör Ivo'yu Crucible incelemesinde söylemiştim. Ama hepimizin bildiği gibi olay bu bölümde geçmekte. "Amazo" adlı gemide diğerlerinden ayrı muamele gören Profesör Ivo, Sara'nın elinden tutuyor ve Oliver'ı sorgulayan kadına dönüştürüyor. Laurel'in çizdiği zayıf imajı kapatan bir rolde Sara. Bu yüzden dizinin sıkı sıkı sarılması gerek ona.
Profesör Ivo'nun kim olduğundan bahsetmeden önce, 4. bölüm incelemesinde söylemem gereken ama nasıl olmuşsa unuttuğum çok önemli bir bilgiyi vereyim. 4. bölümde ailemizin kanalı Channel 52'da bir haber geçiyordu: "S.T.A.R. laboratuvarlarında yılbaşına açılması beklenen parçaçık hızlandırıcılar için protestolar devam ediyor". Parçacık hızlandırıcı, CERN'deki gibi 2 farklı parçaçığa hız kazandırıp birbirlerine çarpıştıran bir sistem, birçoğumuz biliyoruz zaten. Peki, ne alaka şimdi? 8. ve 9. bölümde Flash'ın geleceğini ve sezon finalinde de meşhur kazaya uğrayacağını biliyoruz. 4. bölümde kazanın nasıl olacağına dair bir fikrimiz olmuş olabilir. Bunu unutmayalım.
Profesör Ivo'nun kim olduğundan bahsetmeden önce, 4. bölüm incelemesinde söylemem gereken ama nasıl olmuşsa unuttuğum çok önemli bir bilgiyi vereyim. 4. bölümde ailemizin kanalı Channel 52'da bir haber geçiyordu: "S.T.A.R. laboratuvarlarında yılbaşına açılması beklenen parçaçık hızlandırıcılar için protestolar devam ediyor". Parçacık hızlandırıcı, CERN'deki gibi 2 farklı parçaçığa hız kazandırıp birbirlerine çarpıştıran bir sistem, birçoğumuz biliyoruz zaten. Peki, ne alaka şimdi? 8. ve 9. bölümde Flash'ın geleceğini ve sezon finalinde de meşhur kazaya uğrayacağını biliyoruz. 4. bölümde kazanın nasıl olacağına dair bir fikrimiz olmuş olabilir. Bunu unutmayalım.
Profesör Ivo daha önce Ivy Üniversitesi'nde Hücresel ve Yapısal Biyoloji bölüm başkanı iken daha sonra S.T.A.R. laboratuvarlarında çalışmaya başlayan bir bilim adamıdır. S.T.A.R. lablarında sibernetik sistemlere yönelmiş ve kariyerine bunlar üzerinden devam etmiş bir abimizdir. Ölümden çok korkar. Bu da sık sık panik atak geçirmesine ve zamanla uyuşturucular kullanmasına neden olur. Genel olarak budur Profesör Ivo. Meşhur androidi Amazo ise insanüstü yetenekleri kopyalayan bir robo-insandır. Dizide insanüstü bir şey olmadığı için Amazo'nun sadece geminin adı olmasıyla kalacağız büyük ihtimalle.
Sara, Queen's Gambit gemisinin enkazı arasındayken yanına gelen siyah kanaryayı hatırlayalım. İlk sezonda Sara ve Laurel'in anneleri Dinah Lance şehre gelip Sara'nın hala yaşadığını söylemişti ve Sara'nın bir kuş ile çekilmiş bir fotoğrafını göstermişti. O kuş da siyah bir kanaryaydı. Kendisine "Black Canary" demesinin sebebini de görmüş olduk böylece. Ayrıca babasının da "A bird in a wire" benzetmesini unutmayalım. En azından senaristlerin önceki sezonda neler yaptıklarını hatırlamaları çok güzel bir avantaj. Sonuçta eğlencelik bir dizi yazıyorsun ve bölümlük hikayelerin var. Sara'nın ta en başından beri aslında kurtulmuş olduğunu ilk sezondan planlamışlarsa bu, dizi için çok büyük bir artı.
Geçen sezon her bölümde ada sahneleri, günümüz sahnelerini ağır bir şekilde geride bırakırken bu sezon neredeyse dengeli gitmekteler. Hem ada sahneleri, hem de günümüz sahneleri merakta bırakıp kendilerini takip ettiriyorlar. Bu bölüm daha önce de bahsettiğimiz gibi Sara odaklıydı. Kim olduğunu belli etmeden ailesini korumaya çalışmasını izledik fakat kimliğini niye bu kadar erken açıkladı babasına en ufak bir fikrim yok. Bu sezon hiçbir şeyi bekletmediklerini, hemen olayların geliştiğini yaklaşık 50 kere söylemiştim değil mi?
Bölümümüzün önemli kısmına geçmeden evvel ufak bir bilgi daha verelim. Sara, Suarez isminde Guyanalı bir diplomata suikast yaptığını söylemişti. 2008'de Amerika'daki seçimler sırasında DC, 4 sayılık bir mini-seri yayınlamıştı DC Universe: Decisions isminde kurgusal 4 başkanın seçimlerde yarıştığı. Seçimin kazananı Martin Suarez'di. Geçelim.
Malcolm Merlyn'in hocası olduğunu öğrendiğimiz Al-Owal bu bölümün kötü adamıydı diyebiliriz. Bölümün aksiyon sahnelerine güzel eklentiler yapması güzel ancak Al-Owal'in bu bölümdeki önemi söylediği bir sözdü: "Ra's Al Ghul'ün çocuğu seni arıyor". Çizgi roman okurları ve hatta The Dark Knight Rises'ı izleyen herkesin ilk düşüneceği kişi muhakkak ki Talia Al Ghul. --TDKR Spoiler-- The Dark Knight Rises'daki Miranda Tate'in Talia çıkması gibi Isabel Rochev'in de Talia çıkacağını düşünen bazı yorumlar okudum. Kesinlikle yanlış. Isabel Rochev çizgi romanlarda da Oliver ve Queen ailesiyle dışarıdan uğraşan bir karakterdir ve Talia'ya çevireceklerini hiç sanmıyorum. --TDKR Spoiler--
Şimdi, "Ra's Al Ghul'ün çocuğu" tamlamasından varabildiğimiz tek sonuç Talia mı? Değil. Ra's Al Ghul'ün 2 çocuğu daha var. Dusan Al Ghul ve Nyssa Raatko isimlerinde.
Dusan Al Ghul'den başlayalım. Ra's Al Ghul'un oğludur. Ama albino doğduğu için Ra's, oğlunu evlatlıktan reddetmiştir, kendisi öldükten sonra Dusan'ın kendi yerini dolduramayacağına inanmaktadır. Dusan hayatını babasının gözüne girebilmek için her şeyi yapmaya adar. En sonunda da bedenini babasına sunar ve Ra's Al Ghul kabul eder. Dusan ölür. Daha sonra Ra's Al Ghul, kendisine sadık tek evladıyla neden daha çok vakit geçirmediğine üzülür ama kalkan gemi gitmiştir.
Diğer çocuğu Nyssa Raatko ise Ra's Al Ghul'un 18. Yüzyılda Rusya'ya yaptığı bir seyahatin gayri meşru kızıdır. Annesinin, Ra's Al Ghul ile ilgili anlattığı hikayeleri dinleyerek büyüyen Nyssa, babasının yerini aramaya başlar ve bulur da. Yetenekleri, güzelliği ve League of Assassins'in yerini bulabilecek kadar zekası ve cesaretiyle Ra's Al Ghul'ün gözüne girer ve yarı kız kardeşi Talia ile aynı konuma yükselir. Hatta babası, Lazarus çukurlarını kullanmasına bile izin verir. Zamanla Talia gibi babasının "Dünya'yı arındırma" ülküsüne katılır Nyssa da. Hatta bir dönem League of Assassins'in başına da geçmiştir. Nyssa ile ilgili en önemli şey, Talia'yı kötü biri olmaya itenin o olması.
Tabi bir de Talia Al Ghul var. Şimdi elimizde 3 tane çocuk var. Benim tahminimce Talia kullanılmaz, diziye göre çok ağır bir karakter. Bahsi mutlaka geçecektir ama göreceğimizi sanmıyorum. Dusan Al Ghul de çok düşük bir ihtimal, tamamen babasına adamış biri sonuçta Sara'yı neden arayıp dursun diye düşünüyorum. İçlerinde en muhtemel olanı Nyssa Raatko. Neden olduğunu zaten bir üst paragrafta anlattık resmen. Kadın, diziye alın beni diye bağırıyor. Çok bilinmeyen ama Talia kadar güçlü bir karakter. Neden olmasın?
Bir de 4. ihtimal var. Yani mecazi bir anlam kullanılmış olması. Ra's Al Ghul'ün çocuğu derken en sevdiği öğrencisi anlamında da kullanılabilir. Bu manada kullanılırsa da Ra's Al Ghul'ün bir dönem Suikastçiler Birliği'ni emanet ettiği Lady Shiva'yı görmemiz mümkün.
Dizinin ilk sezonundan beri beğenmediğim noktasına da değinmeden geçmeyeceğim artık. Dizi, ilk sezondan beri sürekli Batman evreninden besleniyor ve doğrusu karakterlerin çoğunu burada izlemek yerine yeni çekilecek Gotham dizisinde görmeyi tercih ederdim. Sonuçta Green Arrow'un kendi düşmanları içerisinde de çok kaliteli karakterler var. En büyük örneği Count Vertigo. Arrow ve Vertigo arasında Batman-Joker kadar sağlam bir ilişki oluşturulabilme potansiyeli varken, Count Vertigo resmen harcanıp gitti. Önümüzdeki bölümlerde yeniden göreceğiz Count'u ama ne kadar istediğimiz gibi olacağı noktasında iyimser olmayalım.
Özetlemek gerekirse 2. sezonun 5. bölümü bize keyifli bir seyir sundu ve söylemekten dilimizde tüyün bittiği bu sezonun daha iyi olduğu sözünü yine söyletti. Bakalım bu bölüm nelere gebe olacak?
Sara, Queen's Gambit gemisinin enkazı arasındayken yanına gelen siyah kanaryayı hatırlayalım. İlk sezonda Sara ve Laurel'in anneleri Dinah Lance şehre gelip Sara'nın hala yaşadığını söylemişti ve Sara'nın bir kuş ile çekilmiş bir fotoğrafını göstermişti. O kuş da siyah bir kanaryaydı. Kendisine "Black Canary" demesinin sebebini de görmüş olduk böylece. Ayrıca babasının da "A bird in a wire" benzetmesini unutmayalım. En azından senaristlerin önceki sezonda neler yaptıklarını hatırlamaları çok güzel bir avantaj. Sonuçta eğlencelik bir dizi yazıyorsun ve bölümlük hikayelerin var. Sara'nın ta en başından beri aslında kurtulmuş olduğunu ilk sezondan planlamışlarsa bu, dizi için çok büyük bir artı.
Geçen sezon her bölümde ada sahneleri, günümüz sahnelerini ağır bir şekilde geride bırakırken bu sezon neredeyse dengeli gitmekteler. Hem ada sahneleri, hem de günümüz sahneleri merakta bırakıp kendilerini takip ettiriyorlar. Bu bölüm daha önce de bahsettiğimiz gibi Sara odaklıydı. Kim olduğunu belli etmeden ailesini korumaya çalışmasını izledik fakat kimliğini niye bu kadar erken açıkladı babasına en ufak bir fikrim yok. Bu sezon hiçbir şeyi bekletmediklerini, hemen olayların geliştiğini yaklaşık 50 kere söylemiştim değil mi?
Bölümümüzün önemli kısmına geçmeden evvel ufak bir bilgi daha verelim. Sara, Suarez isminde Guyanalı bir diplomata suikast yaptığını söylemişti. 2008'de Amerika'daki seçimler sırasında DC, 4 sayılık bir mini-seri yayınlamıştı DC Universe: Decisions isminde kurgusal 4 başkanın seçimlerde yarıştığı. Seçimin kazananı Martin Suarez'di. Geçelim.
Malcolm Merlyn'in hocası olduğunu öğrendiğimiz Al-Owal bu bölümün kötü adamıydı diyebiliriz. Bölümün aksiyon sahnelerine güzel eklentiler yapması güzel ancak Al-Owal'in bu bölümdeki önemi söylediği bir sözdü: "Ra's Al Ghul'ün çocuğu seni arıyor". Çizgi roman okurları ve hatta The Dark Knight Rises'ı izleyen herkesin ilk düşüneceği kişi muhakkak ki Talia Al Ghul. --TDKR Spoiler-- The Dark Knight Rises'daki Miranda Tate'in Talia çıkması gibi Isabel Rochev'in de Talia çıkacağını düşünen bazı yorumlar okudum. Kesinlikle yanlış. Isabel Rochev çizgi romanlarda da Oliver ve Queen ailesiyle dışarıdan uğraşan bir karakterdir ve Talia'ya çevireceklerini hiç sanmıyorum. --TDKR Spoiler--
Şimdi, "Ra's Al Ghul'ün çocuğu" tamlamasından varabildiğimiz tek sonuç Talia mı? Değil. Ra's Al Ghul'ün 2 çocuğu daha var. Dusan Al Ghul ve Nyssa Raatko isimlerinde.
Diğer çocuğu Nyssa Raatko ise Ra's Al Ghul'un 18. Yüzyılda Rusya'ya yaptığı bir seyahatin gayri meşru kızıdır. Annesinin, Ra's Al Ghul ile ilgili anlattığı hikayeleri dinleyerek büyüyen Nyssa, babasının yerini aramaya başlar ve bulur da. Yetenekleri, güzelliği ve League of Assassins'in yerini bulabilecek kadar zekası ve cesaretiyle Ra's Al Ghul'ün gözüne girer ve yarı kız kardeşi Talia ile aynı konuma yükselir. Hatta babası, Lazarus çukurlarını kullanmasına bile izin verir. Zamanla Talia gibi babasının "Dünya'yı arındırma" ülküsüne katılır Nyssa da. Hatta bir dönem League of Assassins'in başına da geçmiştir. Nyssa ile ilgili en önemli şey, Talia'yı kötü biri olmaya itenin o olması.
Tabi bir de Talia Al Ghul var. Şimdi elimizde 3 tane çocuk var. Benim tahminimce Talia kullanılmaz, diziye göre çok ağır bir karakter. Bahsi mutlaka geçecektir ama göreceğimizi sanmıyorum. Dusan Al Ghul de çok düşük bir ihtimal, tamamen babasına adamış biri sonuçta Sara'yı neden arayıp dursun diye düşünüyorum. İçlerinde en muhtemel olanı Nyssa Raatko. Neden olduğunu zaten bir üst paragrafta anlattık resmen. Kadın, diziye alın beni diye bağırıyor. Çok bilinmeyen ama Talia kadar güçlü bir karakter. Neden olmasın?
Bir de 4. ihtimal var. Yani mecazi bir anlam kullanılmış olması. Ra's Al Ghul'ün çocuğu derken en sevdiği öğrencisi anlamında da kullanılabilir. Bu manada kullanılırsa da Ra's Al Ghul'ün bir dönem Suikastçiler Birliği'ni emanet ettiği Lady Shiva'yı görmemiz mümkün.
Dizinin ilk sezonundan beri beğenmediğim noktasına da değinmeden geçmeyeceğim artık. Dizi, ilk sezondan beri sürekli Batman evreninden besleniyor ve doğrusu karakterlerin çoğunu burada izlemek yerine yeni çekilecek Gotham dizisinde görmeyi tercih ederdim. Sonuçta Green Arrow'un kendi düşmanları içerisinde de çok kaliteli karakterler var. En büyük örneği Count Vertigo. Arrow ve Vertigo arasında Batman-Joker kadar sağlam bir ilişki oluşturulabilme potansiyeli varken, Count Vertigo resmen harcanıp gitti. Önümüzdeki bölümlerde yeniden göreceğiz Count'u ama ne kadar istediğimiz gibi olacağı noktasında iyimser olmayalım.
Özetlemek gerekirse 2. sezonun 5. bölümü bize keyifli bir seyir sundu ve söylemekten dilimizde tüyün bittiği bu sezonun daha iyi olduğu sözünü yine söyletti. Bakalım bu bölüm nelere gebe olacak?
Yorum Gönder