"“I’m sorry. Did you say you’re not going to let me?!” "
Bölümün Konusu:
Oliver, Lyla'nın da isteğiyle Diggle'ı hapishaneden kaçırmaya niyetlenmiştir ancak Felicity buna karşı çıkar ve Oliver görevi tek başına tamamlaması gerektiğini anlar. Ekibin geri kalanı ise merkezde kalır. Tobias Church, şehrin elindeki silahları ele geçirmeye kalktığı zaman, ekip acemice de olsa harekete geçerek Church'ü durdurmaya çalışır.
Artıları
- Oliver'ın ekibi tek hamleyle yere sermesi. Oliver'ın işinde ne kadar iyi olduğunu görmeyi o kadar unutmuşuz ki 3 kişiyi yıkması sevindiriyor.
- Ragman kesinlikle bu sezonun en iyi karakterlerinden birisi. Rory gerçekten aklı başında bir karakter. Felicity'nin neden kasabasına nükleer gönderdiğini en azından anlayıp bizi 5 bölümlük dramaya sokmaktan kurtarıyor. Dövüş sahnelerinde Ragman'i daha aktif görmeyi istiyorum ama, sadece diğerlerini bir kaç kurşundan koruyor olmak, güçlerini neredeyse hiç kullanmamakla aynı aslına bakarsanız.
- Rory'nin Oliver bir cümlenin ardından odaya girince "bir şey dememizi mi bekliyordun?" demesi ve Curtis'in buna "yok o zaten böyle havalı" demesi. Curtis'in Oliver fanboyluğunu seviyorum.
- Tobias Church güzel bir kötü. İzlemesi eğlenceli ve aynı zamanda tehlikeli bir karakter olduğunu bir an bile unutturmuyor.
- Oliver sonunda Felicity'i dinlemeyip adam akıllı kendi kararlarını vererek hareket ediyor.
- Flashback sahnelerindeki Oliver ve Bratva hikayesi güzel. Özellikle öldürmesine gerek olmayan bir adamı hiç beklemeden öldürmesi ilk sezonda bile gördüğümüz bir şey değildi.
- Hapishanenin içinde sessiz sedasız dolaşan Oliver sahneleri güzeldi.
Eksileri
- Felicity'nin bir hacker olup her bölüm bir dünya kanunu ezip geçmesine rağmen, can yoldaşları Diggle'ı kurtarmayı kanuna aykırı diyerek reddetmesi can sıkıcı.
- Lyla'nın, Diggle ve Oliver'ı uçakla kurtarması ama hiçbir askerin kafalarını kaldırıp tepelerindeki uçağa bakmamaları. Ayrıca bu sahneyi de doğrudan The Dark Knight'tan almasaydınız keşke.
- Wild Dog'un doğası biraz serseri kurşun gibi davranmak ama bu kadar da kaz kafalı olma be arkadaş! Bütün saha görevlerinde işi batıran kişi olmasının yanı sıra Church'le tek başına karşılaşmaya çalışması aptallıktı.
- RAGMAN'İ NEDEN KULLANMIYORSUNUZ? ADAMIN YIKANMAMIŞ BEZLERİ VAR!
- Artemis ekipteki mantıklı karakterlerden bir diğeri ama ne yazık ki kendisine her bölüm 5 replik verirlerse dizideki yerini iyice unutacağız.
- Bölümün başında Oliver müdahale edebilecekken Curtis'in ağzının burnunun kırılmasını beklemesi hiç yakışık almadı değil mi?
Göndermeler
- Artemis/Mr. Terrific: İki karakterimizin de adı sonunda söylendi. Mr. Terrific'ten daha önce bahsetmiştik. Artemis ise çizgi romanlardan bir karakter değil, Young Justice dizisinde yaratılmış bir karakterdi.
- Kord Industries: Bölümde çalınan ürün bu şirkete aitti. Arrow'da yüzlerce kez gördük burayı. Daha önce de dediğimiz gibi, bu şirket Ted Kord'a aittir ve kendisi de zaman yolcusu Booster Gold'un kankası Blue Beetle'dır.
- Vigilante: Adrian Chase sürekli "Vigilante" kelimesini kullanıp kahramanları övüp duruyor. Kendisinin Vigilante isimli karakter olacağını söylemiştik.
Görüş
İlk üç bölüme göre daha sönük bir bölüm izledik. Ekibin kendi başına harekete geçtiği sahnelerde daha da aptallaştığını görüyoruz nedense. Özellikle Ragman gibi enfes bir karakter eldeyken kullanılmaması gerçekten çok sinir bozucu. Önceki bölümler kadar tatmin edici sahneler içermemesine rağmen flashback sahnelerinde hikayenin ilerliyor olması güzel. Sonunda bu sahneleri de biraz daha iyi niyetle izleyebiliyoruz. Genel olarak ortalama bir bölümle hafif bir düşüş yaşıyor Arrow.
7.0
Yorum Gönder