Bir Darren Aronofsky Girişimi: Batman - Year One



Tim Burton'la başlayan Batman'in sinema macerası Batman Forever ile tökezlemiş, Batman & Robin ile çıkmaza girmişti. Görkemli Kara Şövalye'nin görkemi yavaş yavaş sönmüştü. Derken 2005 yılında Christopher Nolan yükü sırtlayıp günümüze kadar getirdi. Hatta öyle iyi filmler yaptı ki normal şartlarda başyapıt sayılabilecek The Dark Knight Rises bile bu yeni üçlemenin gölgesinde kaldı. Peki, Requiem For a Dream, Pi, The Fountain ve Black Swan gibi 2000li yılların unutulmaz filmlerine imza atan Darren Aronofsky'nin, 2002 yılında çekmeyi düşündüğü bir Batman - Year One filmi olduğunu söylesek?


Aslında pek bilinmeyen bir şey değil. Senaryosu bile bazı yerlerde gözüküyordu. Dün, akşama doğru filmin, o zaman için hazırlanmış konsept çalışmaları internete düştü. Biz de bunu fırsat bilip bu olası filmin senaryosunu merak edenlerin merakını giderelim istedik. Darren Aronofsky'nin Batman Year One projesini dinlemeye hazır mısınız? Değilseniz, sadece sayfayı yavaş yavaş indirerek filme ait konsept çalışmalarına bakabilirsiniz.



Batman: Year One, Bruce Wayne'in bir kabustan çığlık atarak uyanmasıyla ve ölmüş babasından yardım istemesiyle başlıyor. Bruce, Wayne Malikanesinde yaşamıyor. Bir apartmanın altındaki otomobil garajında kalıyor. Küçüklüğünden beri orada yaşamaktadır. Ailesi öldürüldükten sonra kaçarken Big Al'e rastlar, o da onu yanına alır korumak için, garaja yerleştirir. Big Al öldükten sonra Little Al alır (ki filmde Alfred rolünü üstlenen kişi olacak) ve Bruce'a bir baba figürü olarak yol gösterir.


Bruce (yirmili yaşlarında) kızgın biridir. Bu kızgınlığını ve öfkesini boşaltması gerekir. Little Al onun için endişelenmektedir. Bruce'a dışarı çıkıp hayatını yaşamasını, bir kız arkadaş bulmasını öğütler. Bruce'un duygusal yönden incinmiş olduğunu bilmesine rağmen başka türlü yardımcı olamaz. Çizgi romanlarda olduğu gibi, Bruce'un düşüncelerini de dış ses olarak dinleriz. Hikaye Wayne ve Gordon (şehirdeki tek düzgün polis) arasında değişmektedir. Bruce kadar olmasa da Gordon da çok rahatsızdır. Tuvalete oturup kafasını uçurmayı düşündüğü ve silahını doldurup ağzına doğrulttuğu ama karısı Ann tarafından durdurulduğu iki sahne izleriz.


Bir apartmanın çatısındaki manyak bir adamın elindeki çocuk rehineyi kurtardıktan sonra "Suça karşı savaş" ilan ettiğini duyuran Gordon, Bruce'a ilham verir. Suçla savaşmaya karar veren Bruce, birkaç başarısız girişimde bulunur. Garajın karşısındaki genelevde Mistress Selina adında 21 yaşında siyahi bir kadın yaşamaktadır. Flass ve ortağı Campbell, Selina'nın patronu Chi-Chi'den rüşvet almaktadır ama daha fazla isterler ve apartmanı basıp Selina'ya saldırırlar- Bruce müdahale eder ama Selina'nın Campbell'a salladığı beysbol sopası kendisine gelince bayılır. Uyandığında Campbell'ın öldüğünü ve Selina'nın gittiğini fark eder. Polis onu tutuklamadan önce ayrılır apartmandan. Bruce, Campbell'ı Selina'nın öldürdüğünü düşünür (Aslında Chi-Chi'dir) ve peşine düşer. Böylece Bruce'un "Öldürmek yok" kuralı başlar.


Bruce Gotham'ın yer altı dünyasına saldırmaya devam eder. Alt seviyedeki suçlulardan başlar ve emniyet müdürü Loeb ile belediye başkanı Noone'a kadar ulaşır. Yüzüne aldığı bir yaradan sonra kıyafet giyme ihtiyacı duyar ve bir hokey maskesi ile pelerin alır üstüne. Little Al, ona babasının mühürlü yüzüğünü verir. üzerinde birbirine dolanmış "T" ve "W" harfleri vardır. Bu yüzüğü, suçluları döverken kullanan Bruce, yüzüğün izini bir yarasa şeklinde yüzlerinde bırakır. "Yarasa-Adam" ismi yayılmaya başlar ve kıyafetini de bu yönde düzenlemeye başlar. Little Al'in garajının altında terk edilmiş bir demir yolu hattı bulur. Burayı Batcave'e dönüştürür ve bir Lincoln Confidential aracını da Batmobile yapar.


Aynı şekilde Gotham'ı temizlemeyi hedefleyen Gordon da harekete geçer. Patronu Loeb, Gotham'da suçu organize eden kişidir. Loeb'i, pahalı bir restoranda genelevlerin başındaki adam olan Emilio Estrada ile birlikte görünce bu fikrini pekiştirir. Karısı ve doğmak üzere olan bebeğinin geleceği için endişelenmektedir. Başka bir şehre transfer isteği de reddedilmiştir. Üstüne bu "Bat-Man" vakasına atanmıştır. Ne kadar istemese de araştırmak için Arkham Akıl Hastanesi'ne gider ve Batman konusunda bir uzmanı görür. Burası aslında Joker'i bir nevi gördüğümüz sahnedir. Batman, her kimse sorununun çocukluğundan kaynaklandığını söyler. Gordon'un bölge savcısı Harvey Dent'le de görüştüğünü görürüz. Gordon, Dent'in Batman olmasından şüphelenmektedir. Aynen çizgi romandaki gibi Harvey'nin bu düşünceye güldüğünü görürüz.


Batman'in aksiyona girdiği sahneler ise gerçekten eğlendiricidir. İlk girişimlerinden birisinde Comet Lounge adındaki eski püskü bir kulübün kadınlar tuvaletinde saklanmaktadır. Anarşistin Yemek Kitabı isimli kitaptan öğrendiği ve kendi hazırladığı patlayıcıları kullanarak mekanı havaya uçurur. Daha sonra peşine bir SWAT ekibi takılır ve nihayet onu eski bir binada kıstırırlar. Finalde Loeb ile karşılaşır, Loeb'in gözüne bir kalem saplayıp kör eder. En sonunda da İlk Yıl çizgi romanının sonundaki sahneyle karşılaşırız. Maskesiz Batman ile gözlüğü olmayan Gordon karşılaşır. Bu da ileride kuracakları ortaklığın temelidir. 


Film, Bruce'un mirasını geri almasıyla biter. 15 yıldır ortalarda gözükmediği için mirası büyük ortaklar tarafından muhafaza edilmektedir. Babasının yüzüğünü de parmağından çıkarmaz. Ayrıca son sahnelerde Selina'nın artık tam bir hırsız olduğunu ve bir evden yağlı boya tablosu çaldığını görürüz. 


Warner Bros bu senaryoyu reddeder ve projeyi rafa kaldırır. Nihayetinde de Batman Begins'e kavuşuruz. Peki, Aronofsky'nin bu senaryosu hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Black Swan'ın, Requiem For a Dream'in yönetmeni bir Batman filmi yönetecek olsaydı nasıl bulurdunuz?
 

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget