Yeni Superman Orijini: Ne Var Ne Yok?


Superman Reborn serisini bitirirken de söylemiştik, ya limitli seri ya da esas dergiler içerisinde yeni bir orijin hikayesi artık kaçınılmazdı, hızla da geldi. Action Comics #977 ve #978 dergilerinde ‘’The New World’’ adıyla çıkan hikayelerimizde sil baştan bir orijin yazılması muhtemel fikrimdi. İşin özünde yine daha önce belirttiğimiz üzere, DC Comics içerisinde en karmaşık orijine sahip olan karakterlerden birisi de Superman. Ana hatları değişmemekle birlikte, üzerine fazlasıyla orijin yazılmış olan Superman’in temelde iki tip orijini olmuştur her zaman; uzaylı Superman (Kal-el) ya da insan olmaya çalışan Superman (Clark Kent). Bu iki nokta üzerinde zıplayan orijin hikayelerinin hangisinin daha etkileyici olduğu tartışılır, limitli seri olarak çıkanlar bir yana bir de dergiler içinde sık sık dile getirilen orijinler de olmuş, bazen limitli serilerin kendisi referans alınarak da bu yapılmıştır. Örneğin Superman/Batman: Public Enemies adlı hikayede Alfred ve Bruce Wayne’nin, Smallville’de bir süre durmalarını ve Pete Ross ile Clark Kent’in bunu fark ederek konuşmalarını görürüz, normalde bu bildiğimiz herhangi bir köken hikayesinde yoktur. Ya da altı sayılık Man of Steel hikayesi, birçok hikayede referans gösterilmiştir, daha sonraki köken hikayelerinde de ilham kaynağı olmuştur.

Superman’in limitli seri şeklinde çıkmış orijinlerinin bir listesini okumak isteyenler için buraya bıraktıktan sonra yeni orijinimizi kısaca tartışalım; Superman: The Secret Years, Man of Steel, Superman: For All Seasons, Superman: Birthright, Superman: Secret Origin, Superman: American Alien, Superman: Earth One –ilk cildi-, hatta sayılıyorsa bir de Superman: Kryptonite. Bunun dışında da Superman, Action Comics ve Superman/Batman sürekli dergilerinin hem sıfırlama yapılmadan önceki hem de sonraki ilk birkaç sayısını okursanız, Superman orijinlerine doyarsınız. Tabii ekleyelim; DC Comics sadece orijinlere özel dergiler de çıkardığından biraz kurcalarsanız bu dergilerde de Superman’in orijiniyle ilgili birkaç şey elbette bulacaksınız.

Tabii Superman için işler çok karıştığından, en azından yeni Superman orijinini anlamanız açısından, hem bu iki sayımızdan bahsedip hem de mevzudan kolayca sıyrılabilmeniz için kısa bir okuma listesi vermeyi gerekli bulduk. Çünkü şu haliyle, son sıfırlamadan bile başlasanız konuyu kesinlikle anlamamanız mümkün, 2011 yılındaki sıfırlamadan başlamak uzun fakat yetersiz bir uğraş olacağından en kestirme yoldan bugüne ulaşmanın yolunu anlatacağız.

The New World hikayesi her ne kadar yeni bir şey sunacakmış gibi görünse de, aslında kesinlikle böyle değil. Artık sürekliliğe dahil olan esas hikayemiz Superman: Secret Origin. Esasında bu tercih çok tartışılması gereken bir tercih, çünkü bu hikaye yukarıda saydıklarımız limitli seriler içindeki en zayıf halkalardan biri. Geoff Johns özellikle Yeşil Fener ve Flash serisi bir yana 2011’de Justice League serisi içinde Aquaman’i küllerinden doğurmasıyla bilinen bir yazar olsa da, kabul edelim, köklü ve uluslararası belirli bir okuyucu kitlesine sahip olan karakterlerin hikayelerinde aynı başarıyı sağlayamıyor. Superman: Secret Origin de bu hikayelerden biri. Yeni Action Comics sayılarını yazan Dan Jurgens ise yazarlığı ve çizerliğini ayrı ayrı konuşacağımız isimlerden. Bireysel olarak ben her iki kategoride de kendisini oldukça severim, özellikle Superman tarihine de oldukça hakimdir, özellikle Convergence hikayesinin yan sayılarında muhteşem işler çıkardığını da ayrıca belirtmek gerek.

Action Comics #977 sayısında, Superman: Secret Origin hikayesinin ilk sayısında gördüğümüz şeylere tekrardan şahit oluyoruz. Her iki gerçekliğin birleşmesinin ardından ters bir şeylerin olduğunu düşünen Superman’in Yalnızlık Kalesi’ne yaptığı bir yolculuk ve ardından kendi hayatına tekrardan şahit olmasını izlediğimiz bu iki sayıda bir de gizemli bir düşmanımızın, Superman’e karşı bir ekip kurduğunu görüyoruz. Hikayenin ikinci bölümü olan #978 sayısı ise bizi esas ilgilendiren sayı, çünkü her iki gerçekliğin birleşmesiyle Superman’in hayatında ne gibi değişiklikler olduğunu gösteren esas sayı kendisi, bir nevi de artık süreklilik dahili sayılan hikayemizin de devamı. Şunu da belirtmek gerekir, bu hikayenin neden seçilmiş olabileceği hakkında küçük bir fikir yürütmesi yapacak olursak, devamlılık açısından faydalı olabilecek birkaç nokta yakalayabiliriz. Örneğin, Clark Kent’in en baştan beri tayt üzerine kırmızı külotu eleştirdiği bir hikaye, kostüm değişikliği hakkında ucu tutulabilecek bir konu. Ayrıca sayı içersinde Metallo’yu da görüyoruz, ki yine orijin hikayesinde de kendisine yer bulan karakterlerdendi, ayrıca Superman’in tüm düşmanlarını tek karede gösterildiği anda gösterilen Metallo tasarımı da Superman: Secret Origin tasarımıydı, keza Parasite de öyle. Biraz da komplo teorisi sıkıştırırsak araya, orijin hikayesinde Perry White’ın taktığı kravat gülen yüz ifadesi içeriyordu, belki de hikayenin sürekliliğe dahil olmasının ardından tekrar okuyacak okuyuculara bir gönderme olması düşünülmüş de olabilir.

Peki şimdiki gerçekliğe ulaşma yolunda okuyucuların okuması gerekenler neler? Action Comics #975-978 ve Superman #18-19 sayılarından yola çıkarak, en kısa yolu sizlere söyleyelim. İlk başta, yukarıda da belirttiğimiz Superman: Secret Origin okumanız gerekli. Devamında da Superman Red/Blue sayılarını okumanız önemli. Bu sayılar sırayla; Superman Red/Superman Blue Special #1, Superman 132, Adventures of Superman #555, Superman: Man of Tomorrow #10, Action Comics #742, Superman: The Man of Steel #77, Superman #133, Adventures of Superman #556, Action Comics #743. Sonrasında sekiz Sayılık Convergence hikayesi ve yanında da Convergence: Superman #1-2 sayıları ve ardından da sekiz sayılık Superman: Lois & Clark hikayesini okumalısınız. Sonrasında Superman Reborn yani Superman #18, Action Comics #975, Superman #19, Action Comics #976 sayılarını ve ardından da Action Comics #977-978 sayılarını okuyarak bugünkü Superman’i çok rahatlıkla anlayabilirsiniz. Tabii bu konuda daha güçlü bir okuma yapmak isteyenler için sırayla, Death of Superman, Reign of Supermen, The Return of Superman hikayeleriyle 2011 yılındaki sıfırlamanın ardından ilk sayıları okumaları tavsiye edilebilir. Çünkü özellikle Superman’in ölümü son sayılarda fazlasıyla ön plana çıkarılan bir husus olduğundan, Superman: Secret Origin ertesinde hemen bu hikayeleri de okuyup son sayılarla bağlantılar da yakalayabilirsiniz.

Dan Jurgens Superman tarihine en hakim kişilerden demiştik. Action Comics #978 sayısında da bunu görüyoruz. Özellikle sonunda gördüğümüz olay, uzun yıllardır rafa kalkmış olan bir şeydi; The Superman Revenge Squad. Bu takımın içinden yıllarca kimler geldi kimler geçti. Ama basit bir araştırmayla da göreceğiniz gibi, orijin hikayesiyle de bağlantıları olan kısımlar var. Takımın Lex Luthor-Metallo-Parasite gibi isimlerden oluştuğu zamanlar gibi.

Sonuç olarak, belki de orijin için en zayıf halka tercih edildi, fakat bağlantılar kurma açısından da bir o kadar zengin bir orijin hikayesi olmasıyla da yapabileceğimiz pek bir eleştiri kalmadı. Uzun süredir raydan çıkmış olan Superman hikayelerini Jurgens, olabilecek en başarılı şekilde rayına oturttu. En azından takipçileri için Superman okumak bundan sonra daha basit ve zevkli olacaktır, aynı şeyi yeni okuyucular için pek söyleyemiyoruz doğal olarak. Ama nihayetinde birkaç senedir şikayet ettiğimiz birkaç konu nihayetinde çözüme kavuştu, hikayeler olabildiğince normalleşti. Hikayenin detayı hakkında daha fazla detay vermeye sanıyoruz ki gerek yok, bundan sonrası sizin okumalarınıza ve beğenilerinize kalmış bir konu. Öyleyse, şimdiden iyi okumalar.

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget