Batman v Superman: Dawn of Justice Fragman İncelemesi


Evet, hepimizin merakla beklediği Batman v Superman'in en önemli fragmanlarından birisi SDCC'de görücüye çıktı. Ne yalan söyleyelim diğer filmler için bütün heveslerimizi silip süpürdü, aç gözlerle bekliyoruz filmi. O zaman sıcağı sıcağına hemen fragmanı incelemeyelim mi?



İlk sahne gözümüze çok tanıdık geliyor.





Ne oluyor bu sahnede? İnsanlar Superman'e evine git pis uzaylı diyor. Dışlıyorlar ve içlerinden bir pankartta "Earth belongs to humans(Dünya Dünyalılarındır)" yazıyor. İstememelerinin sebebini ilk filmdeki faciaya bağlıyoruz. Peki, biz çizgi romanda nerede gördük?


Action Comics sayı 3!
Benzer pankartların yanı sıra, arkadaki pankarta bakalım, "Earth 4 Earthlings (Dünya Dünyalılarındır)". 

İnsanlar neden isyankar? İlk sayıda askeriyeyle şiddetli bir çatışma yaşayan Superman onlarca binayı ve evi yerle bir etmişti. Bunun üzerine her ne kadar rant amaçlı çalışsa da insanlara yeni evler sunan Glenn Glennmorgan'ı tutuklatınca insanların sinirleri daha da gerildi.


Abimiz diyor ki "Superman, çılgınlığıyla bizi evsiz bıraktığından haberdar mı?"


Ve insanların görüşü: "Böyle bir adam serbest bırakılmamalı, öldürelim gitsin."

Acaba filmde de insanlar sadece Metropolis'in uğradığı yıkım için mi protestodalar, yoksa insanlara kendi planları doğrultusunda yardım eden Lex Luthor'a Superman'in müdahale etmesinden dolayı da mı kızgınlar? Bunu filmde göreceğiz. Ama olasılık yüksek.


Sıradaki sahnemiz Superman'in yargılanması. Hiçbir zorla değil, kendisi gelmiş. İşbirliği yapacağını biliyorlar. Dolayısıyla mahkemede Superman'in tarafını tutan birçok jüri olduğunu düşünebiliriz. Action Comics #359'da olduğu gibi...


Fakat macerayla tek benzerliği bu. Dolayısıyla bu sahnenin filme özgün olduğunu düşünerek bekleyip görebiliriz. Ancak macerada, jüride yer alan kişilerden birisi de Bruce Wayne. Kim bilir, Bruce bütün yollardan Supes ile savaşmayı göze almıştır belki de?


Bruce'u dışarıda görüyoruz. Binanın bir tanesinden lazerler fışkırıyor. Hemen Man of Steel filmine bakalım burası neresiymiş diye.


Zod'un çılgınlar gibi, bir tosun paşa edasıyla gözlerinden lazer fışkırttığı bina.




Çocuk muhtemelen faciada rastgele bir çocuk. Ama Bruce'un gözlerindeki öfkeyi görmemek imkansız. İşte bu sahne Baffleck'e dair daha önce etmiş olduğum bütün kötü lafları geri almama sebep olan sahne.


Bruce, binaya bakarken aynı zamanda telefonda birisine bağırıyor. Eh, muhtemelen binanın yakınında olan bir yakınıyla irtibat kuruyor. İşte burada büyük bir tahmin yapacağım ve binadan kaçmasını istediği kişi hakkında bir tahminde bulunacağım: Jason Todd ve Dick Grayson. İki kişi ama aslında tek kişi. Şöyle açıklayayım. Bruce'un koştuğu bina bir Wayne Enterprises binası.


Soldaki Wayne Financial tabelasından çıkarım yapıyoruz.


Fragmanın devamında "Wayne kulesi mahvoldu" haberi var ve gazetede devasa bir "Ailenin ölümüne izin verdin" yazısı. Bir mektup aracılığıyla gönderilmiş. Gönderen Joker mi acaba?

Bruce'un ailesi daha küçükken ölmüşken bu alakasız haber onlarla ilgili olamaz değil mi? Peki çizgi roman dünyasında Bruce'un ailesini kimler oluşturuyor? Robinler tabi ki de. Ve fragmanda biraz ileri atlıyoruz.




Sağ yakaya dikkatle bakarsak bu bir Robin kostümü. Elindeki alet ise zıpkın benzeri bir şey (Aquaman?) ve ortasında bir ayrım noktası var. Dick Grayson'un escrima sopalarını andırmıyor mu? Ve üzerinde buram buram Joker kokan bir yazı var. Joker, hangi Robin'i bir binayı patlatarak öldürmüştü ve dahası Batman, hangi Robin'in kostümünü "zamanında yetişip onu kurtaramadığı için, yeterince iyi olamadığı için ölümüne sebep olduğunun hatırası" olarak saklıyor? Jason Todd.


The Dark Knight Returns'ten bu karede Jason Todd kostümünün karşısındaki kişi, Batman v Superman'de robin olacağı onaylanan Carrie Kelly.

Şimdi, süper kahraman fikrinin dünyaya yeni tanıtıldığı bir evren Man of Steel evreni. Dolayısıyla Batman'e bir geçmiş verilirken tüm sülalesiyle birlikte yer ayırmak çok zor. Dolayısıyla yazar ekibinin iki robini bir potada eritmiş olması çok muhtemel. Hatta Tim Drake'in uzun sopaya sahip olan Robin olduğunu düşünürsek ondan bile izler görebiliriz. 

Ancak burada aileden kast edilenin Wayne şirketi çalışanları olduğunu da düşünebiliriz.
Robin ise yıllar önce ölmüş olabilir. Muhtemelen bu son iki cümle daha olası ama biraz teori üretmekten ne zarar çıkar. :)



Muhtemelen burası Wayne Malikanesi. En azından ondan geriye kalanlar. Yürüyen kişiyse Alfred. Filmde kullanılacak olan Wayne malikanesi normalde şurası:



Dolayısıyla buradan çıkaracağımız şey, Bruce Wayne zamanında emekli olduktan sonra Batman'e ait izleri arkasında bıraktı. Buna malikanesi de dahil. Ve Superman tehlikesi ortaya çıktığında ipleri yeniden eline almak için eski malikanesine gidiyor.

Zaten bu sahnenin devamında da modern şekilde dizayn edilmiş, pek mağaraya benzemeyen bir Bat-Cave görüyoruz.


Sol köşede, karanlıkta kalmış Batmobile, sağ üstte robin kostümü görüyoruz. Camların ardındaki kişi de muhtemelen yine Alfred.


Bu sahne bir flashback değil. Yani Bruce'un Batman olarak ilk eğitimleri değil. Superman tehdidinden sonra gücünü yeniden toplamak için çalışmalara başlıyor. Muhtemelen Rocky benzeri bir "hazırlanma süreci montajı" izleyebiliriz.



Ve Alfred. Gotham dizisinin ve Batman Earth One'ın Alfred'i gibi sert bir mizaca sahip. Fragmanda Batman'i, Superman'in düşman olmadığına dair ikna etmeye çalışıyor. Önündeki ekrandaysa Superman var. Alfred'in, Supes'u takip ettiği çıkarımını yapıyoruz.





Ah...The Dark Knight Returns etkisinde bir film izliyoruz. Yıllardır ortaya çıkmayan Batman bir gece kendini gösteriyor ve iki polis olay yerinde Batman'i fark ediyor. 



Bu adamın kim olduğunu bilmiyoruz. Sıradan bir suçlu olması muhtemel. Ancak göğsündeki yanmış Batarang izi, Batman'in sınırları zorladığını gösteriyor. 


Ve ortaya çıkan bu sınır zorlayıcı Batman birilerini rahatsız ediyor.


"Kimse  Clark Kent'in Batman araştırmasını umursamıyor" diyor Perry White. Görünen o ki film sadece Batman'in Superman'e olan öfkesini değil, Superman'in Batman'in metodlarını sorgulamasını da hesaba katıyor. İkisi de farkında olmadan düşmanlaşıyor bir nevi.



Superman'in annesi ve Lois, Superman'in insanlara umut ışığı olduğundan, insanların anlamadıkları şeyden korktuğundan bahsediyor. Muhtemelen bu sahneler, Superman mahkemeye çıkarılmadan önce işleniyor.


Benim gezegenimde bu işaretin anlamı umut demek.


Sadece Batmobile yok, aynı zamanda Batwing'i de göreceğiz!





Superman'in kurtarıcı görevinde olduğu bu sahneler, annesi ve Lois'in ona insanlara umut taşıdığını söylediği sahnelerin aralarında geçiyor. Bu sahneler muhtemelen ilk filmdeki petrol rafinerisi yangını gibi ara geçiş sahneleri olarak kullanılacak. Hikayeye doğrudan bir etkisi olacağını sanmıyorum.




Henüz saçlarını kaybetmemiş olan Lex, fragmanın başında Superman'i suçlayan senatörle "Tehditler, yer altından değil gökten gelir." diyerek konuşuyor. Muhtemelen bu sahne, fragmanın başındaki mahkeme sahnesinden önce geliyor. Yani Superman'in yargılanmasında Lex Luthor'un parmağı olduğuna dair olasılıklar çok ama çok yüksek.





Lex Luthor'un önünde diz çöken Superman? Muhtemelen bunun kriptonitin etkisi olduğunu düşünüyorsunuz. Eh, bir ihtimalle öyle. Ya da Superman'in verdiği zararı ona tek tek açıklayıp Superman'in aslında yapayalnız olduğunu söyleyen bir Luthor'sa? Tıpkı For All Seasons çizgi romanındaki gibi.


Kriptonit ile ilgili farklı bir durum var. Filmin sonuna dair bazı sızıntı söylentiler var elimizde. Öğrenmek istemiyorsanız. Aşağıdaki resimleri ve sonrasındaki paragrafı atlayın.




En üstteki hanımefendi, fragmanın başındaki senatörü Luthor'a tanıtan kişi, yani Luthor'un asistanı Marcy. Taşınan şeyin Zod'un cesedini barındırdığı muhtemel. Filmin sızan hikayesine göre, finalde Luthor, kriptoniti Zod'un cesedinde kullanarak Superman'i durduracak nihai silahı yapıyor: Doomsday! Yani filmde bir Doomsday söylentisi varsa da sadece finalde göreceğiz ve Man of Steel 2'yi bekleyeceğiz.


Diana Prince... Themyscira elçisi. Bruce Wayne ile tanışacağı akşam bu muhtemelen. Ve büyük ihtimalle Bruce kulağına "Kim olduğunu biliyorum Wonder Woman" diye fısıldayabilir. Eh, dünyanın en büyük dedektifinin radarındasınız sonuçta.


Bat-signal ve Superman çağrısı...


Bu filmde bir Aquaman vardı değil mi? İçimden bir ses bu sahnenin, ilk filmde Superman'in denize düştüğü sahneye bağlanacağını söylüyor.


Atların üzerindekileri göremiyoruz. Ama antik Yunan motifleriyle, teknolojiden uzak yaşayan Amazonlar neden olmasın?  Zira şu sahnede arka planda yine Yunan motifli bir bina görüyoruz.


Yani burası muhtemelen Themyscira sınırı ve atlılarsa Amazonlar. Tabi bir adada sınırın ne aradığı meçhul ama ada olmayabilir bile.

Tabi atlıları The Dark Knight Returns'te şöyle görmüştük:


Ama muhtemelen Amazonlar. O kadar Batmobil, Batwing dururken at beklemeyelim.




Yine Wayne'lerin ölümünü izliyoruz. Muhtemelen bir flashback. Burada iki tane ilginç durum var. Birincisi, küçük Bruce'un tam bir belieber olması. İkincisi ve asıl ilginci ise, Thomas Wayne'i oynayan Jeffrey Dean Morgan, Watchmen filminde Comedian'di. Filmin başında ise Nite Owl, Wayne ailesini kurtarıyordu. Eh, bu evrende Nite Owl olmaması üzücü oldu Wayne'ler için.



Lex Luthor'la, Metropolis'i yeniden inşa etmek için anlaşmaya gelen Bruce Wayne:






Açıkçası ben Wonder Woman'ı beğendim. Burada kiminle savaşıyor derseniz, bu kadar güç kullanabileceği tek bir kişi var filmde: Superman. Yani Wonder Woman'ın, Batman ile anlaşıp Supes'ü indirmeye karar vermiş olma ihtimali çok yüksek.


Superman logolu askerler? Daha önce Themyscira diye tahmin ettiğimiz yerde Batman'e saldırıyorlar. Demiştik ya Wonder Woman, Batman ile işbirliği yapmış olabilir diye. İnsan olup olmadığını bilmediğimiz bu askerler Wonder Woman için gönderilmiş olabilirler.
Kostüm mü?
Batman'in Superman'e karşı amansız bir mücadele verdiği macera: Red Son!





Bu sahneler akıllara tek kareyi getiriyor tabi ki de.


Doğruluk kemendi, kılıcı ve kalkanıyla WW pek şahane duruyor:



Ve sadece durup şu sahneye bakalım:



Ayrıca Nolan filmlerinde kullanılmayan kanca silahının da geri döndüğünü görüyoruz.




"The Red Capes are coming, the red capes are coming."

Luthor bunları diyor. Muhtemelen söylediği kişi, fragmanın başındaki senatör. Ne demeye çalışıyor burada?

18 Nisan 1775 günü İngilizler Boston'dan Amerika'yı işgal için girerken Paul Revere şu sözlerle uyarı verir insanlara:

"The red coats are coming, the red coats are coming."

Yani Luthor, senatörü ikna ederken muhtemelen senatörün milliyetçi damarlarına oynuyor, ülkeyi şimdi de uzaylılar işgal ediyor havası vermeyi başarabiliyor.





Ve tabi ki final. Muhtemelen Superman'den gelen "eh yeter be, konuşalım" tarzı bir hareket ama ikisini karşı karşıya görmek bile tüyleri diken diken ediyor.

Evet, film geldiğinde tüm sorularımızın cevabını bulacağız. Ama söylemek gerekirse bizi çok çok iyi bir film bekliyor. 25 Mart 2016'ya kadar sabredebilirsek ne mutlu.

 

Yorum Gönder

[disqus]

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.
Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget